diorex

Kitabi Kürtaj

Kitabi Kürtaj

Acayip gündemlerle mi meşgul olmaya başladık?

Veya gündemi mi acayipleştiriyoruz?

Anlaşılır gibi değil..

Bazen doğmamış çocuğa mektuplar yazarız ha bire tıpkı Oriana Fallaci gibi…

Bazen de doğmamış kitaba mektup..

Doğmadan önce her ikisine de aynı muameleyi gösteririz bazen...

Bazen de ayrı kefelerde değerlendiririz her birisini...

Oysa ki her ikisinde de bembeyaz sayfa var..

Masumiyetin simgesi bembeyaz bir sayfa..

Birincisi; Fallaci’nin, gayri meşru bir çocuğu dünyaya getirip getirmemek arasında bocalayan hamile bir kadının, çocuğuyla ana rahminde olan diyalogunu mektuplarında anlattığı kadar masum…

İkincisi gayri meşru addedilen bir kitabı yayına sokup sokmamak arasında gidip gelen bir yazarın masumiyetine inandırmaya çalıştığı kadar masum..

Çocuk ve Kitap….!

Benzerlikleri farklılıklarından daha fazla..

Yazılmazdan önce bembeyaz, tertemiz bir sayfa..

Beri tarafta masumiyetinden bile bahsedilmez çocuğun, ana rahmine girmezden önce …

Kaldı ki beyaz sayfalarda ne şekilde yazılırsa yazılsın, hala masum..

Gayri meşru bir niyet ve mekanda bile..

Tıpkı, gayri meşru bir ilişkiden de olsa, ana rahmine yeni düşen çocuk gibi…

Ve yazılmaya başlarsın, yazılırsın, büyürsün çocuğun doğduğu ve büyüdüğü gibi..

Yetiştiğin çevre etki eder üstünde.. iyi veya kötü diye anılmaya başlarsın çocuğun anıldığı gibi..

Ne varsa Fallaci’de var..

Rahminde bekleten anasını ya dinlemez, ya da onunla işbirliği içerisinde çocuğun doğmasına bile izin vermez 6. Ayında iken yazdığı son mektubunda...

Doğmasına az kala sonlandırır çocuğun hayatını ..

Sebebi de hazırdır Fallaci’nin: “Annesinin kendisine dikkat etmemesi, uzun yolculuklar, bozuk yollar ve çeşitli nedenlerden dolayı, bebek dogmadan ölmüştür.”

Çocuğa kıymakla kalmaz, birde son bölümdeki yargılamalarında annenin suçlu olduğu kanısına vardırı…

Son söz doğmamış çocuğa verilip neden dünyaya gelmediği sorulduğunda:

“Bana dünyadaki hayatla ilgili güzel olan bir şey anlatmadın ki. Hep savaşlardan, ihanetlerden ve çirkinliklerden bahsettin. Böyle bir dünyaya gelmenin ne anlamı var ki?” cevabını veriyordu doğmamış çocuk..

Oriana Fallaci olayın gözlemcisi, ama katilin ta kendisi idi ve saçmalamaya başlamıştı artık ..

Karar vermeliydi çocuğun ölümündeki sebebe.. Çocuk mu doğmak istememişti yoksa anne mi kötü yolculuklara girdiğinden 6.ayında düşük olmasına sebep olmuştu?

Kitabın derdi de aynı idi bu memlekette oysa..

Akranları kadar masum ve akranları kadar faydalı olabilecekken doğmadan kürtaj edilen kitap..

Ona da sorsalar, yargılar mıydı, çocuğun dikkatsizlik, uzun yolculuklar, bozuk yollar ve çeşitli nedenlerden doğmayışının yargılanışı gibi..

Veya der miydi, doğmadan önce üzerimi zaten karalamışlardı diye..

Ve bende ki bilgiye, ilgi eklemişlerdi diye..

Vay anasına diye sitem ettirirmiydi.

Bırakın Allah aşkına gündemi bir öyle, bir böyle sallamaya,

Kürtajı savunmak yerine nedenlerini ortadan kaldırsanız ya..

Ya da faydalı ve masum beyaz sayfaları kirden uzak tutsanız ya..

İşte o zaman ne kitapta ne de çocuktaki kürtaj konuşulmaz bu memlekette..

“Çocukta olduğu kadar kitapta da kürtaja hayır” niyetine

 Sağlıcakla kalın

Yorumlar

Image
ustad
01.06.2012 / 08:45

Doğmamış Kitab ile ne analatmak istediğni analamadım doğrusu....

Yorum Yaz