matesis
dedas

Kur’an Konusunda Herkes Konuşabilir mi?

Sıradan dünyalık meseleler hakkında bile herkes görüş-yorum beyan edemezken, etse dahi uzmanlığı sorgulandıktan sonra ya dinlenir ya da itibar edilmiyorken; dünya ve ahiret hayatını derinden ilgilendiren ve hayati mesajlar içeren Allah kelamı hakkında da durum böyle olmamalı mıdır?
Kur’an Konusunda Herkes Konuşabilir mi?

Kur’an Konusunda Herkes Konuşabilir mi?

ULÛMU’L KUR’AN (Giriş) -1-

M. Burhan Hedbî

     Sıradan dünyalık meseleler hakkında bile herkes görüş-yorum beyan edemezken, etse dahi uzmanlığı sorgulandıktan sonra ya dinlenir ya da itibar edilmiyorken; dünya ve ahiret hayatını derinden ilgilendiren ve hayati mesajlar içeren Allah kelamı hakkında da durum böyle olmamalı mıdır?

Örneğin Tıp, doktorluk alanı! Hastalık konusunda herkes konuşabilir mi? Konuşsa bile dediğine uyulur mu? Herkes reçete yazabilir mi? Yanlış teşhis ve tedavi yapanlar hakkında tazminat vs. davalar açılıyor mu? Böylesi bir müeyyide var mı? Evet!

Tv yorumcularına bakın. Herkesin bir uzmanlık alanı yok mu? Kimi güvenlik uzmanı, kimi ekonomi, kimi beslenme uzmanı vb… Güvenlik uzmanını ya da deprem uzmanını beslenme programında diyetisyen yerine konuk edindiğini gördünüz mü? Ya da aksi bir durumla karşılaşsanız tepkiniz ne olur!

         Kur’an’a yapılan hücumlar kadar onu kendince yorumlayanlar da çoğaldı bu asırda. Bunları dizginleyecek, yapılan yanlışların ve mesnetsiz tefsir kalkışmalarının karşılığı olarak bir müeyyide olmadığından tabiri caizse ağzı olan konuşuyor. Oysa Kur’an’ı tefsir etmenin bazı kuralları vardır ki bunlar da bazı ilimler ile belirlenmiştir.

Bunlara ilk devirlerde ULÛMU’L KUR’AN denilmiştir…

İmam Suyyûtî, (911h-1506m) daha o yıllarda bu konuda konuşmak için bilinmesi zaruri-elzem olan 12 ilmin yanı sıra astronomi, geometri, tıp ve benzeri ilimleri de (Ulûmu'l Kur'an) Kur'an ilimlerinden saymıştır. Bugün ise bunların ‘a’sını dahi bilmeyenlerin, hatta bunlardan habersiz olanların ürettiği bir sürü meal çalışması sonucu zihinlerde oluşan tahribatlarla uğraşıyoruz. Belki de ümmetin kesret içinde ittihad sağlayamamasının başat sebeplerinden en önemlisi bu sayılabilir…

Kur’an lafzını icma’ dışında ferdi yorumlamalar… Daha kendimizi bilmiyorken bırakın haddimizi bilmeyi…

Özellikle 19. asırdan bu yana batılı araştırıcı ve ilim insanlarının İslami ilimlere ilgisi artmıştı. Dolayısıyla İslami ilimlerin kaynağı olan Kur'an ilimleri de bu araştırmacıların ilgi alanına girmişti...

Çoğunluğu peşin hükümle ve yanlı bakmalarından ötürü genellikle İslam, Kur'an ve Hz. Peygamber ile ilgili yanlış veya eksik bilgileri kitaplarına almaktan kaçınmamışlardı... Ve maalesef bunlar bizim toplumumuza da sirayet etmeye başlamıştır…

Dolayısyla tek bir yazıya sığmayacak kadar geniş bir alanı kapsayan bu meseleyi bir kaç yazıyla paylaşmayı uygun gördüm. Yaymaya çalışmamın sebebi okumayı pek sevmeyen toplumumuzu sıkmadan konuya vakıf kılmak. Yazı dizisi de denebilir...

Bu yüzden, konunun derinliğini ve neyin nasıl olması gerektiğini hatırlatacak kısa bir girizgâh babından ilk yazıya başlamak isterim:

Kur'an-ı Kerim nasıl toplandı ve Kur'an'dan sayılması için getirilen ayetlerin kabul kriterleri nelerdi?

Her ne kadar fikir Hz. Ömer’den (r.) çıksa da; Kur'anı toplamak için Zeyd bin Sabit'i görevlendiren Hz. Ebu Bekir’dir. Ve hemen ardından da Hz. Ömer bunu halka duyurur.

Bu ve daha sonraki bilgilerden de anlaşılacağı üzere bu iş bir silsile ile başlamış.

Kur'an-ı Kerim’den sayılması için getirilen ayetlerin kabul kriterleri şunlardır:

1) Getirilen ayetlerin ezberlenmiş olması

2) Peygamberimizin (s.) huzurunda yazılmış olması

3) Bunun da en az iki şahidin şehadetiyle ispat edilmesi

Soru:  Kur'an'da kaç ayet vardır. Yani Kur'an kaç ayetten oluşmaktadır?

Cevap: Ayetlerin sayısı 6666 olarak bilinse de İbn Abbas'tan gelen rivayete göre 6616 olmakla beraber daha çok kabul gören görüş bu sayının 6236 olduğudur...

Soru: Kur'an'da kaç kelime vardır?

Cevap: Kur'an'da ki kelime sayısı 77.934 veya 77.437'dir

Soru: Kur'an'da ki harf sayısı ne kadardır?

Cevap: Kur'an'da ki harf sayısı 326.048 veya 323.671'dir.

İ'rabu'l Kur'an ilminde atılan ilk temel, Hz. Ali'nin (k.v) Ebu Esved ed-Düeliye; (69/668) Arap dilinin korunmasına ilişkin kaideleri tesbit etmesini emretmesi ile başlar...

Tefsir ilminde ise ilk eser, fıkıh ve usulünde de alim olmanın yanı sıra tasavvuf ile meşhur olan Haris b. Esed el- Muhasibi'nin (243/857) el-Akl ve Fehmu'l Kur'an (başka bir adı da; Kitabu Fehmi'l-Kur'an ve me'anihi) sayılır…

Kur'an'ı ilk olarak kim i'rab-herekelendirmiş ve bugün fethe, kesre, demme ve tenvin dediğimiz herekeler nasıl işaretlenmiş?

Ebu-l Esved ed-Düeli fethe için harfin üstüne bir nokta, kesre için altına bir nokta, demme için önüne bir nokta, tenvin için ise iki nokta kullanmıştır.

Kur'an harflerinin noktalanma işi ilk olarak hangi devirde kime yaptırılmıştır?

Bu işi, Irak valisi Haccac b. Yusuf'un (95/713) emriyle, Düeli'nin talebesi Nasr b. Asım yapmıştır. Bir rivayete göre ise noktalama işini Yahya b. Ya'mer (129/746) gerçekleştirmiş.

Kur'an'da hemz, teşdid-şedde ve benzeri noktalama işaretlerini kim tamamlamıştır?

Halil b. Ahmed (175/791) tarafından yapılmıştır.

Soru: Mushaf ilk olarak ne zaman ve nerde basılmıştır? (Hat Sonrası)

Cevap: Mushaf, ilk olarak Avrupa'da basılmıştır. Elde edilen en eski baskı, 1694 yılında tab' edilen Hamburg nüshasıdır. İstanbul'da ilk basım (1288/1871) ile (1291/1874) tarihlerinde gerçekleşmiştir. Kahire basımı ise (1281/1864)'dür.

Soru: Tefsir ilmi kaç ana rivayete/görüşe bağlıdır?

Cevap üç ana grupta toplanır bunlara Mekke ehli, Medine ehli ve Irak ehli denilmektedir.

Soru: Tefsir ilminde Mekke ehli, Medine ehli ve Irak ehli kime bağlıdır?

Cevap: Mekke ehli, Ibn. Abbas; Medine ehli Ubeyy b. Ka'b; ve Irak ehli de Abdullah bin Mes'uda (Ibn Mes'uda) bağlıdır…

 Bu yazı dizisinde Rabbimin muvaffak eylemesi niyaz ve duasıyla...

M. Burhan Hedbi

Not: Bu yazıda İstifade edilen kaynak: Tefsir usulü ve kaynakları Doç. Dr. Ali Turgut

 

Yorumlar

Image
Ziyaretçi
26.01.2024 / 12:53

Kuranı Kerim herkes tarafından okunabilir ve anlaşılabilir bir kitaptır.Kuranı Kerim evrensel bir kitaptır ve gizemli değildir Yüce kelamın en büyük mucizesi ise herkes tarafından anlaşılır olmasıdır.Kuran evde sadece yukarı bir yerde asılmamalı okunmalı anlaşılmalı ve uygulanmalı. Kuran-ı Kerim bir tıp bir mühendislik ya da herhangi bir bilim ile kıyaslamak doğru değildir.Her inanan mümin için Kuranı Kerim anlaşılabilir ve anlatılabilir bir Kelamullahtur.

Yorum Yaz