matesis
dedas

Kürdistan Eyaleti

Kürdistan Eyaleti
Osmanlı döneminde Kürdistan Eyaleti olarak adlandırılan bölgeyi yakın bir takibe alın. Ufak tefek değişiklikler sonucunda bu eyaletin aynı bugünkü Kürdistan coğrafyadan meydana geldiğini, ayni merkez ve ilçelerin hala güncel olduğunu, buralarda yaşayan halkın büyük oranda Kürtlerden teşekkül olduğu görülecektir. Bölgenin tarihi boyunca durum apaçık ortadayken sömürgeci, ırkçı ve inkârcı güçler Kürdistan ve Kürt kavramını duyunca hep zıvanadan çıktılar. Sağa sola saldırdılar, Kurtlar gibi uludular, çakallar gibi gürültü yaptılar, tilkiler gibi hilelere başvurdular ama gerçekleri bir türlü değiştiremediler. Gerçekler tüm çıplaklığıyla ortada durmuyor mu? Kürdistan ve Kürtler bu coğrafyadan silinmedi, Kürt halkı onuruyla mücadele etti, kendi topraklarına, diline ve kimliğine sahip çıktı…
Evet, Mardin Üniversitesi Sosyal Bilimler Tarih Bölümünde yazılan ama hala yayınlanmamış, bir yüksek lisans tezi var elimde. Tezin yazarı genç bir tarihçi olan Cemal Ülke’dir.  Cemal Ülke gerçekten derin bir suya atlama cesareti göstermiştir. Eğer yazar iyi yüzme biliyorsa, tutkulu ise ve atladığın suyun derinliğini ve kalitesini keşfetmiş ise, söz konusu çalışmanın arkası da mutlaka gelecektir. Bundan kuşku duymuyorum ve şimdiden de yazara bu alanda başarılar diliyorum…
Yine evet, bir gerçeği hemen itiraf etmeliyim; söz konusu tezin başlığı beni çok heyecanlandırdı. Eski tartışmaları hatırlattı. Bağımsızlık, Eyalet, Federasyon, Özerklik gibi tanımlama ve kavramaları hafızamda yeniden tazeledim. Kendi kendime dedim ki; demek ki artik üniversiteler de bu konuyu araştıracaklar, yeni bilgiler üretecekler ve yıllarca tabu olan gerçekler artık gün yüzüne çıkacaklar. Belki Kürdistan ve Kürtler konusunda üniversiteler yılların maya tutmuş konularını gün ışığına çıkararak, bilim yuvalarına yakışır çalışmalar yapacaklar. (Katırlar doğum yapmaz deniliyor ama bu katırlar Türkiye’de ise, bakarsınız genetikleri değiştirilir ve bunlarda öteki hayvanlar gibi normal bir doğum yapabilirler!) Bakarsınız üniversiteler de aynı katırların doğum yapma benzetmesi gibi yeni ve yararlı bilgiler üretmeye başlarlar. Benim en büyük arzum da elbette Mardin Üniversitesinin Kürtlerin tarihi, edebiyatı, dili, kültürü, İlahiyatı, toplumu, mimarisi, ekonomisi gibi akademik alanlarda önemli bir rol oynamasıdır… Bu üniversitenin Kürdistan ve Kürtler konusunda, bilgi üretimi ve entelektüel saygınlık konusunda hem ülkemizde hem de Orta Doğuda bir çekim merkezi haline gelmesini cani gönülden diliyorum…
Bunları söyledikten sonra şimdi gelelim asıl konumuza; Cemal Ülke’nin yüksek lisans tezi olarak sunduğu çalışmanın adı şöyledir; Kürdistan Eyaletinde İdari Yapı (1847-1867) Osmanlı döneminde bu tarihler Kürtler ve Kürdistan açısından kritik dönemlerdir. Kürt beyliklerinin özerkliği çok somut bir mecrada yürüyor. Güney ve Kuzey Kürdistan’da çok güçlü beylikler mevcuttur. Bu beylikler iç işlerinde özerktirler hatta bazı beylikler daha fazla özgürlük için merkezi Osmanlıya karşı isyanlar bile düzenliyorlar. Bu isyanların en ünlüsü de Botan Beyi Bedirxan’ın isyanıdır. Bedirxan Beyin isyanı Osmanlılar tarafından bastırıldıktan sonra Kürdistan coğrafyasında var olan Mirlik düzeni sona eriyor. Neticede Kürtler, kendileri açısından merkez teşkil eden bir otoriteden yoksun kalıyorlar. Mirliklerde irili ufaklı yaşamlarını sürdüren aşiretlerin hak ve düzen ilişkileri bozuluyor. Aşiretler arasında egemenlik kurma ve iktidar mücadelesi başlıyor. Osmanlı böl yönet siyaseti izliyor. Kimin gücü kime yetiyorsa, eski düşmanlıkları tazeleme tercihleri yapılıyor. Dönem çok kritik bir temel yapı üzerinde şekillenmeye başlıyor… 
Cemal Ülke orijinal tarihi kaynakları tarayarak Kürt ve Kürdistan kavramlarını somutlaştırmaya çalışıyor. Bazen sorguluyor. Bazen çok eskilere gidiyor, bazen bu konuda modern anlamdaki bilgileri bizlere sunuyor. Bazen Kürdistan Eyaletinin kuruluşunu, resmi belgelerdeki tanım ve kapsamını, il, ilçe, belde ve sınırlarını belirlemeye çalışıyor, bazen Eyalet kurulmadan önceki Kürt ve Kürdistan’ın durumunu irdelemeye çalışıyor…
Her ne kadar tez idari yapıyı, Kürdistan ve Kürt kavramını anlatmaya çalışıyorsa da, ben bu dönemin ekonomik altyapısı hakkında, eyalet ile merkez arasındaki ekonomik transformasyonlar hakkında bilgi ve analizlerin yokluğunu hissediyorum. Çünkü siyasi ve idari yapılanma somut ekonomik temeller üzerine bina ediliyor. Altyapı örgütlenmesinde var olan çelişkiler, çatışmalar, uyuşmalar, zıtlıklar ne kadar somut anlatılırsa, insan ilişkileri de, hak, hukuk ve siyasi yapılanma da o kadar netleşir. Mesela Mirlik ve aşiretlerin maddi temelleri hakkında veriler, dönemin temel gelir kaynakları, vergilendirme ve artı değerin kapsamı hakkında açıklayıcı bilgilere de yazar yer verilebilirdi. Öte yandan yazar Mirlik ve aşiretlerin Dünya görüşü, zihniyet yapılanması hakkında yine bizlere somut bilgiler sunulabilirdi…
Yine de samimi olarak söyleyelim; Cemal Ülkenin tezinde tartışılan, analiz edilen, anlatılanlar her halde Kürdistan ve Kürtlerin bir lolosu olacak, bunun bir de lêlêsi mutlaka gelecektir. 

...

Yorumlar

Image
ŞÜKRÜ ADEMHAN
23.05.2014 / 11:05

İdris-i Bitlis'e verilen 13 Kürt vilayeti maalesef dini inanışlardan dolayı tekrar Osmanlılara bahşiş edilmiştir.ve tarihte sözü edilen 7 Kürt devletinin kültürleri hep karşımıza miras olarak çıkmaktadır.bunu anlamamak ve idrak etmemek,tarihi inkar ve aldatmak anlamına gelmektedir.

Yorum Yaz