matesis
dedas

Kürdîstanî Partiler

Kürdîstanî Partiler
Kürt Siyasi Hareketinin yıllardır bir arayış içerisinde oldukları biliniyor ve bu arayış sonucunda Kürt halkı adına siyaset yapan aktörler, “Kürd ve Kürdistanî” olgular esas olmak üzere siyasi çalışmalarını kurumsallaştırdıkları anlaşılıyor. Dağınık bir siyasal düzlemde yer almalarına rağmen Kürt ve Kürdistan gerçeğinden taviz vermeme iddiasında olan Kürt politikacılar çeşitli partiler kurarak var olduklarını ortaya koymayı başardılar. Bu partilerin hangileri olduklarına bir göz atalım.
 
PAK (PartiyaAzadiyaKurdistanê), T-KDP (Kurdistan Demokrat Partisi-Türkiye), PDK-Bakur (Partiya Demokrata Kurdistan-Bakur), TevgêraAzadiyê, Pakkurd, KomelaTevgêrênCiwanênKurdistanê (Bu oluşum dernek düzeyinde çalışmalarını sürdüren bir siyasi harekettir). Bu siyasi çizgiler hem Kürt siyasal sosyolojisi zemini üzerinde şekilleniyor hem de Kürt siyasal sosyolojisine renk kuşağı oluşturuyorlar.
 
Belirttiğimiz gibi, bu partiler kırımızı çizgilerininKurd ve Kurdistanî olguları olduğunun altını çiziyorlar. Genel olarak benimsedikleri yöntem şiddet değil sivil siyasettir. Daha açık bir ifadeyle bu Kürt oluşumları sandığa ve seçmene inanıyorlar ama esas olarak Kürtlerin bir ulus olduklarını ve kendi kaderinin ancak kendisi belirleyebileceğini-devlet olma hakkı da saklı- ifade ediyorlar. 
“Ulus-devlet kurmak ilkelliktir, böyle bir durum ancak Kürtlere felaket getirir” veya “Kürdistan’ı çöp kutusuna attık” şeklinde yaklaşımını ortaya koyan zihniyetin hali hazırdaki hegemonik alanında böylesi “Kurdistanî” siyasi partilerin kurulması, örgütlenme süreçlerine hız vermeleri en önemlisi var olmaları Kürt halkına hayra alamet olarak nitelendirilebilir. Böylesi bir süreç aynı zamanda Kürt siyasi hareketinde ciddi manada bir demokratik dönüşüm de sağlayacağı açıktır. Aynı zamanda kürt siyasi demokrasisi için yeni parıldamalar olarak da değerlendirilebilir.
 
“Kurdistanî partilerin” Kürt siyasal alanında var olmaları ve gelişip serpilmeleri için tarihsel ve toplumsal koşullar düne nazaran biraz daha olgunlaşmışa benziyor. Daha doğrusu bu partiler siyaseten çalışabilme imkânlarına az da olsa kavuşmuşlardır, diyebiliriz. Biraz daha açarsak bu gibi partileri artık tarihi bir sorumluluk beklemektedir, tespitini koyabiliriz.
 
Kurdistanî partilerin siyasal taleplerine bakıldığında önemli oranda çakışık olduklarını görebilmek zor değil. Ancak küçük küçük ayrıntılarda farklı olduklarını ve bu farklılıkların onları Kürt halkının tarihsel hastalığı olan birlik olamama handikabına götürdüklerini görüyoruz. Hiç şüphesiz bu farklılıklar siyaseten ve demokratik açıdan normal karşılanabilir; ancak bir noktadan sonra ilkesel bazda örtüşük oldukları halde bu farklılıklar onları birbirinden uzaklaştırmaktadır. Bu uzaklaşma ise Kürt halkının “yekiti”liğini bir bakıma erteletmektedir.
 
Dağınık bir siyasal tablo oluşturmalarına rağmen adı geçen siyasi oluşumların temsilcileri çalıştaylarda, konferans veya panellerde bir araya geliyorlar. Sözgelimi 16 Nisan 2016’da PAK, Kızıltepe’de bir konferans düzenledi. Bu konferansa adı geçen bütün Kurdistanî partilerin temsilcileri katılım göstermişlerdir. Kuşkusuz Kürt halkı adına bu güzel bir tablo idi; ancak konferans salonundaki birliktelik kendini siyasal birliktelik şeklinde gösterebilmeli. Yine bu birliktelik ulusal ve toplumsal hakların savunulması temelinde olmalı, bunun acil bir görev olduğu hatırlatmakta fayda görüyoruz.
 
Kurdistanî partilerin oluşturabilecekleri bir siyasi birliğe Kürt halkının teveccüh göstereceği ihtimalini yüksek görmekteyim. Zira Kürt halkı, birlik olamama hastalığının farkındadır, bu gerçeği ise çocukluğumdan beri biliyorum. Kürtçe bir anekdot aktarmak istiyorum tam da bu noktada:
 
Beri 1980’yi bû. Ji DDKD, KUK, Apocu vs… şoreşgerênjêhatîligundandigeriyan, bîrdoziyaxwe, siyasetaxwevedigotin, bivîawayîgel şiyardikirin. RojekêjiKUKêşoreşgerhatibûngundê me. Qal û bal Kurdistan e…Gundiyaki me got:
 
-Birazê hûn kîtên bam e, qalaKurdistanê dikin, madem armanca we yek e, çima hûn nabin yek?
 
Şoreşger, ketin rewşekdijwar!! Gotinapêdelal:
 
-Rast e, armanca me Kurdistan e, lêrê û rêbazên me cuda ne.
 
Apogot:
 
-GavakuarmancKurdistan be, em rê û rêbazan nas nakin, divê hûn bibin yek!!Hebekîbixeydjîgot. Lêmixabinîrohînjîyekîtî ava nebûye.
 
Eğer mesele anlaşılmak isteniyorsa durum bundan ibarettir.  Kürt halkı yaklaşık 40 yıldır sürdürülen silahlı mücadeleden dolayı çok yoruldu, çok fazla enerjiyi boşa akıtan bir halk gerçeği ile karşı karşıyayız. Ortada da ciddi anlamda kazanılmış bir mevzi olmadığını halk da çok iyi görüyor.
 
Bundan sonra Kürt halkının tercihinin şiddet değil de sivil siyaset olduğunu düşünenlerdenim. Zira bunun örneğini son süreçte iki şekilde gördük:
1-      Kürtler, 7 Haziran 2015 seçimlerinde “barış olur” veya “sivil siyasetle parlamentoda mücadele edilir” umudu ve niyetiyle siyasal tercihini HDP’den yana koydu.
2-      Ne yazık ki, sivil siyasetten yana tavır koyamayan HDP, tercihini “hendekli özyönetim” ten yana koydu. Ama görüldü ki, Kürt halkı bu siyasete teveccüh etmedi.
 
Kürt halkı adına politika yapanlar bu gerçekleri iyi görmeli ve hesabını buna göre yapmalıdır.Aksi durumda birlik oluşturamayanlar, şiddet ile siyaset yapanlar gibi tarihe yazılacaktır. Kürt toplumunda birliğin, demokratik anlayışın, hoşgörünün hakim olacağı bir süreç dileğiyle…
 
Saygıyla…

Yorum Yaz