matesis
dedas

Kürtler neden HDP’ye oy verdi?

Kürtler neden HDP’ye oy verdi?

Bir seçimi daha geride bıraktık ve ortaya çıkan tabloya bakıldığı zaman bu seçimin karlı partilerden birisi HDP olduğu görülür. Türkiye geneline bakıldığında, batıda yaşayan Kürtler de doğuda yaşayan Kürtler gibi oylarının yaklaşık yüzde 80’ini HDP’ye verdi.

Peki, ama Kürtler neden oylarının tamamına yakınını HDP’ye verdi? 

Günlerdir bu konu araştırma anketlerinin sahipleri, aydınlar, gazeteciler ve siyasetçiler tarafından tartışılmaktadır. Biz de bu yazımızda kendi gözlemlerimize göre bazı savları öne sürmeye çalışacağız.

Bir toplum çeşitli sosyal kategoriler tarafından teşekkül edilmiştir. Başta kadınlar ve erkekler olmak üzere, gençler-yaşlılar, okumuş olanlar-okumamış olanlar (buradan okumamıştan kastımız üniversite okumayanlar), aydınlar-aydın olmayanlar bir toplumu oluşturan kesimlerdir denilebilir.

Başta HDP’nin bazı avantajları vardır.

1.     PKK gibi yıllardır silahlı mücadele yürüten bir örgütün oluşturduğu birikim, HDP’nin arkasında.

2.     Hali hazırdaki PKK’nin mevcut potansiyeli ve bu potansiyelin sahip olduğu olanaklar… Medya başta olmak üzere PKK’ye ideolojik ve siyaseten bağlı olduğu STK’ların desteği HDP’nin yanında yer aldı. Yani HDP’nin tıkandığı yerde PKK devreye giriyor.

3.     Önemli olan kurumsal varlık anlayışı… Yani aday kim olursa olsun değişen bir durumun yaşanmayışı…Bu durum HDP’nin arkasında olan en önemli sosyolojik ve psikolojik destek. Bu önemli bir güç ve HDP’de olası bir küskünlüğün önünde engel…

4.     Gençliğin ve kadınların sorgulamadan soruşturmadan potansiyel desteği… Bu her seçimde böyle oluyor ve burada esas olan hissi tatmin. Yani HDP’ye gönül verenler hizmet beklemiyor; onlar için önemli olan psikolojik haz.

5.     Yaşamını yitirmiş PKK’lilerin “şehit” olma kutsallığının derinliğine işlenmesi ve bunu halka mal edilmesi. Bu süreç özellikle seçim öncesi dönemlerde derinliğine ve yoğunca işlenir. Bu seçimde HDP için bu, önemli bir kutsal alan oluşturdu ve oyların başka kanallara gitmesini önledi.

6.     Geliştirilen “ikna” komisyonlarıyla aşiretlere, ailelere ve bireylere gidilmesi… Bir anlamda bu, nokta vuruşudur ve bunda başarılı olunmuştur. HDP için,  son olarak yapılan yerel seçimlerde bu metot uygulandı ve başarılı neticeler alındı.

7.     Son olarak yapılan seçim öncesinde, “Eğer HDP barajı aşmasa memlekette huzur bozulur” sözleri dolaştı ve bununla “ikna” olunmayan bir kesimin HDP lehine fikir değiştirmesi söz konusu oldu. Zira halk huzur ve sükunet istiyor.

8.     Okumuşlar ile okumamışlar sorgulamadan HDP’ye aktı. Yani aydın olan da olmayan Kürtler de aynı istikamette oy verdi.

9.     Yine seçimden bir gün önce Diyarbakır’da HDP mitinginde meydana gelen patlama sonucu seçmenin vicdanına seslenildi ki bölgede oy oranında bir miktar artış olduğu gerçeği söz konusu.

10.                       Bazı medya kuruluşları HDP Eşbaşkanı Sayın Demirtaş’ı saz çalıp söyleyebilen, espri yapıp güldüren bir lider olarak keşfetti ve seçmene sundu. Bu etken batıda işe yaradı ve HDP’ye “emanet oylar” getirmesini sağladı.

Bu gibi etkenler biraraya geldiğinde bölgede HDP, rakibi AK Partiyi adeta sildi. Artık bölgede tek parti otoritesi söz konusu… Daha doğrusu bürokratik anlamda devlet iktidarı ile siyasal anlamda HDP iktidarı söz konusu. Bu iki iktidar biçimi, HDP’nin Türkiyelileşme politikaları ile ne kadar uyumlu olacak, zaman gösterecek.

HDP’nin uyguladığı “Zor” İddiaları…

7 Haziran seçimlerinde,  “HDP silahla seçmeni tehdit ederek oy aldı” şeklinde iddialar ortaya atıldı. Bu konuyu araştırdık; ancak somut bir bulguya rastlamadık. Fakat vatandaşların birbirlerini telkin ederek, konu komşu baskısı yaparak iktidara gidebilecek oyların önünü kesmeye çalıştıkları yönündeki duyumlar daha güçlü.

 

Öte yandan bu seçimde birçok yerde (bazı köy ve bazı ilçelerde) vatandaşların perde arkasına geçmeyerek açık oy kullanmaları iddiaları da çok güçlü. Bunu bazı köylülere sorduk, teyit ettiler. Bu da seçimin gizli oy açık sayım ilkesinin ihlal ettiğini ortaya koymaktadır. 

Doğu yakasında bunlar olurken, ya batı yakasında neler oldu? Şimdi buna biraz bakalım.

 Batı Yakasında…

Türkiye metropollerinde İstanbul, İzmir, Adana gibi, hatta bu kez Orta Anadolu ve başka yerlerde yaşayan Kürtler de ‘HDP’ dedi. Bunun yanı sıra HDP Eşbaşkanı Sayın Selahattin Demirtaş’ın deyimiyle ‘emanet oylar’ ise radikal soldan geldi. Bu oyların miktarı her ne kadar tespit edilmese de, neye karşılık emanet diye de aklımıza soru işaretleri geliyor.

Ayrıca seçim öncesi CHP ile HDP arasında oluşan iktidarı zayıflatma fikriyle CHP’nin milletvekili çıkaramayacağı yerlerde oyların HDP’ye kanalize edilmesi ve batıda kimi yerlerde aynı stratejinin uygulanması yüzde 10’luk barajının üstüne çıkmasına katkı yaptığı su götürmez bir gerçek.

‘Emanet Oylar’ kavramından hareketle Sayın Demirtaş, AK Partinin olacağı hiçbir koalisyon seçeneğinde yer almayacaklarını kesin bir dille ifade etti. Öyle anlaşılıyor ki, HDP’nın Kürt tarafı bu anlamda radikal sola söz vermiş durumda…

 İktidar Partisinin Yanlışları Eklenince…

İktidar partisi olarak AK Parti hem seçim öncesi uygulamalarla, hem de hazırladığı vizyonu olmayan listelerle Kürt seçmeninin karşısına çıkınca bölgede TEPKİ PATLAMASI meydana geldi. AK Parti tabanı domino taşı gibi çözülmeye başladı ve HDP’ye geçişler birbirini izledi.

Örneğin hükümetin DEDAŞ lehine jet hızıyla Bakanlar Kurulu’ndan karar çıkarıp çiftçinin desteğine el koyması bardağı taşıran damla oldu. Bu uygulamayla sadece Kızıltepe’de 15-20 bin oy kaybına neden oldu.

Yine Cumhurbaşkanı’nın Kobani konuşması üzerine yaratılan algı üzerine meydana gelen olaylar da iktidara giden oyların düşüşünde önemli bir faktör oldu.

Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı’nın HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ı hedef alan konuşmalar yapması bölge gençliği tarafından tepkiyle karşılandı.

Seçim çalışmaları boyunca özellikle Doğan Medya HDP’ye destek verdi ve HDP’nin barajı geçmesinde önemli bir rol oynadı. Merak ediyorum: Türk halkı nezdinde, PKK özelinde Kürtler aleyhinde yıllardır oluşmuş bir antipati vardır. Buna rağmen adı geçen medya grubu bu handikapı kırmayı başardı. Böyle etkili bir medya grubu neden CHP’yi iktidara taşımıyor?

Ve sonuçta AK Parti, CHP, HDP ve MHP Mecliste…Halk ise ‘koalisyon’ dedi. Bakalım bu tablodan ne tür bir koalisyon çıkacak?

Eğer HDP’li bir seçenekle bir koalisyon hükümeti kurulursa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Kürtler ilk defa iktidara gelmiş olacak. Yakında her şey netleşecek.

Saygıyla…

 

Yorum Yaz