matesis
dedas

Libyalaştıramadıklarımızdan mısınız?

Libyalaştıramadıklarımızdan mısınız?

Arap Baharı'nın etkisini devam ettirdiği Suriye'de Esed'in ve muhaliflerin karşılıklı inadı neticesinde kan durmak bilmiyor. Bir tarafta azınlık olan Baas yönetimi, diğer tarafta ezilmiş çoğunluk...

Yaşanan insan hakları ihlalleri, durmadan akan kan tüm dünyanın dikkatini bölgeye çekmiş durumda. Batının Libyalaştıramadığı Suriye'den gün geçmiyor ki katliam haberleri gelmesin. Peki, Suriye yönetimini bölgede istikrar isteyen devletlere karşı bu kadar güçlü kılan nedir? Bu sorunun cevabını, problemin çözümünde kilit rollere sahip Rusya, Çin, Türkiye ve İran perspektifinden incelemek daha doğru olacaktır.

Rusya; Sovyetlerin yıkılmasının ardından Ortadoğu'da sahip olduğu komünist gücü kaybetmeye başladı. Bu dönemden itibaren tasfiye edilen Rusya yanlısı politikacılardan geriye Rusya'nın hala güçlü olduğu Suriye kaldı. Bölgedeki hareket kabiliyetini sürdürmesi açısından Suriye Rusya'ya hem petrol fiyatlarının kontrol edilmesi noktasında hem de uluslararası konumunu güçlendirmesi anlamında büyük fayda sağlayacaktır.

Çin; sorunun çözümünde yer almayı kendisi açısından dünya siyasetini yönlendirmek olarak okuyor. Ekonomik gücünün yanı sıra, uluslararası politikada ben de varım demek istiyor.

Türkiye; bölgedeki istikrarın sürdürülmesinin, kendine biçtiği bölgesel güç rolünü iyi oynayabilmesi açısından önemli olduğunu biliyor. Suriye'de ve ya bölgedeki herhangi bir iç savaşın bütün bölge için ciddi bir tehdit olduğu ve Türkiye'nin de bölgede yer alan bir ülke olarak bu durumdan etkileneceği açıktır. En uzun sınırını paylaştığı komşusunda böylesine büyük bir gerginlik Türkiye açısından hem ekonomik hem de güvenlik eksenli yaralar açacaktır.

İran; Esed yönetimine açık bir şekilde destek verdiğini açıklayan tek ülkedir. İçişlerinde uyguladığı şeriatı dış politikaya yansıtmayan İran her hamlesinde pragmatist yönünü ortaya koyuyor. Devrim Muhafızları'nın Müslüman muhalif avladıkları Suriye'de, İran'ın, konunun çözümünde nasıl bir tutum takındığı da ortaya çıkıyor. Her seferinde Batılı ülkelerin müdahalesine karşı olduğunu ve sorunun bölge içerisinde çözülmesi gerektiğini söyleyen İranlı yöneticiler, Esed'e olan destekleriyle barışçıl bir çözümden yana olmadıklarını gösteriyorlar. Türkiye ve Suriye yakınlaşmasını kendi prestiji açısından bir tehdit olarak gören İran'ın bugünkü Türkiye-Suriye ilişkilerinin kötüye gitmesini de desteklemiyor değil.

Bu ülkelerin yanı sıra Suriye'ye müdahaleyi zorlaştıran bir başka etken Suriye'nin kendisidir. Sahip olduğu güçlü ordusu, bölgede çok iyi teşkilatlanmış istihbarat teşkilatı ve kimyasal silahları Suriye'yi Libyalaştıramıyor!

Diplomatik yollardan çözülmesi beklenen sorunda olumlu bir gelişme Esed'in Annan'nın altı maddelik planının uygulanmasını kabul etmesiydi.

 Annan'ın Barış Planı

1. Suriye halkının istek ve endişelerine yanıt sunacak Suriye öncülüğünde bir siyasi süreç

2. Sivillerin korunması için BM gözetiminde her tür silahlı şiddete son verilmesi

a) Hükümet meskun alanlara asker sevkini ve silah kullanımını durdurup buralarda bulunan askerleri çekecek
b) Muhalefet çatışmalara son verme taahhüdünde bulunacak

3. Tüm taraflar çatışma yaşanan bölgelere insani yardım sevkini sağlayacak ve insani amaçlarla her gün iki saatlik sükunet dönemleri sağlanacak

4. Yetkililer keyfi şekilde tutuklanmış kişilerin serbest bırakılması sürecinin hızını ve kapsamını artıracak

5. Yetkililer ülkede gazeteciler için hareket serbestisi temin edecek

6. Yetkililer toplanma ve barışçı şekilde gösteri yapma hakkına saygı gösterecek.

 11.04.2012 tarihinde ateşkes ilan ettiğini açıklayan Esed, bu kararı uygulamada hala başarılı olamadı. Her ne kadar uzun zamandır direnen Esed'in bu maddeleri bir çırpıda uygulamayacağı açık olsa da dileğimiz, bölgede akan Müslüman kanının durması ve Suriye halkının lehine bir istikrarın bir an önce sağlanmasıdır.

Yorumlar

Image
egemen babacan
15.04.2012 / 16:14

İYİ BİR TAHLİL VE GÜZEL BİR DURUM TESPİTİ OLMUŞ, ANCAK BEN YAZARIMIZDAN ALTERNATİF ÇÖZÜM ÖNERİLERİ DE BEKLERDİM...

Yorum Yaz