matesis
dedas

MARDİN 'NİN EĞİTİMİ ÜZERİNE (3) Asker Öğretmenler

MARDİN 'NİN EĞİTİMİ ÜZERİNE (3) Asker Öğretmenler

Milli Eğitim Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalan protokol gereğince ülkemizde ve özellikle bölgemizde yedek subay öğretmen uygulamaları ile karşı karşıyayız. Zannederim bu kavram ve uygulama sadece ülkemiz bürokratların keşfettiği ve bize has çözümlerden biri olmalıdır. Gelişmiş toplumlarda ender görülebilecek bu tür öğretmenlik uygulamaları Ülkemizde yıllardan beri devam etmektedir.

       Her celp döneminde Yedek subay öğretmenlik atamaları; genelde Doğu ve Güney doğu Anadolu bölgesinde ve özelde de ilimizde, sıklıkla yapılan bir atama çeşididir.

       Peki, nedir bu asker öğretmenlik uygulaması, nasıl ve ne şekilde tamamlanır?

       Askerliğini yapmayan kadrolu öğretmenlerin 20 günlük formalite askerlik eğitiminden geçtikten sonra, göstermelik bir sınav ile hiçbir kıstas ve ölçü esas alınmadan, tamamen şans eseri (bazıları ihtiyaca bağlı olarak seçiliyor Diyor), asker öğretmen, yine şan eseri kısa dönem er olarak, bazıları da asteğmen rütbesinde askerliğini bitirmektedir. Eğitim camiasını ilgilendiren kısım ise asker öğretmen uygulamalarıdır.

        Şunu iyi biliyoruz ki, İnsanın diğer canlılardan ayrılan önemli bir yönü öğrenebilir ve eğitilebilir bir varlık olmasıdır.  İnsan davranışlarının çoğu, sonradan öğrenilen davranışlardır. Bu davranışlarını da belli bir zamanda, sürekli ve hazırlıklı bir plan sürecinde öğrenir. Kuşkusuz eğitim; uzun süreli bir plan ve bu planın sürekliliği sayesinde yapılır. Öngörülen kazanımlara da bu sürelerin sonunda bakılır.

        Asker öğretmenler atandıkları okulda 12 ayda er öğretmenlik görevini yapıp,  askerliğini bitiriyor. Sonra da normal öğretmen olarak asıl kadrosu bulunan okullara göreve başlıyorlar. Bu 12 ay süresince sınıf öğretmeni olan öğretmenlere 1. sınıf verilmez. Şu nedenlerden dolayı verilmeyeceğini az çok eğitim ile ilgilenen herkes iyi bilir. 1. sınıf farklı bir çaba, fedakârlık, devamlılık ve plan isteyen, öğrenci eğitiminin en önemli basamaklarındandır. Ancak ekstra iletişim süreçlerine dahil olunarak bu eğitim süreci başarıyla tamamlanabilinir. Asker öğretmenin sürekli rapor alması, ayda alınan sevklerin fazlalığı, izinler, bir an önce eski görev yerine gitme arzusu, sınıfına geçici göz ile bakma psikolojisi, verilemeyen ceza ve yaptırımların caydırırsızlığı, verilmiş bir cezanın da askeri dosyada kalması,90 günlük rapor hakları vb. nedenlerden ötürü 1. sınıfın verilemeyeceği aşikârdır.

        Asker öğretmenlerin ekseriyeti; Ülkemizin batı illerinde çalışan öğretmenlerdir. Bu öğretmenlerimizi alıp, doğudaki okullara belli bir süre için asker öğretmen olarak görevlendiriyoruz. Batı illerindeki okullar da öğretmensiz kalıyor, yâda yerine yeni bir öğretmen görevlendiriliyor. Bu öğretmenlerimiz doğudaki okullara da 12 aylık bir süre için asker öğretmen olarak görevlendiriliyor.12 Ay sonunda öğretmen terhis olup, asıl kadrosu olan yere gidiyor. Geldiği yerden de işini yarıda bırakmıştı. Terhis olduğu yerden de yine işini yarıda bırakarak tekrar asıl görev yerine dönmektedir. Böylelikle eğitimdeki süreklilik ve devamlılık ilkesi sekteye uğratılmış oldu.

            Sürekli öğretmeni değişen sınıfların öğrenci profilinin çok kötü olduğunu defalarca tespit edilmiştir. Hatta bu yüzden de, bu tip öğrencilerinin, sonradan davranış bozukluklarını değiştirmek ve düzeltmek çok zor olmuştur.

            Bir mekânda geçici kalmak demek o mekâna yeterince ehemmiyet ve hassasiyet vermemek demektir. Asker öğretmenler geçici olarak görevlendirdikleri okullardaki; öğretmene kalmış vicdani ve fedakârlık isteyen sorumlulukları tam olarak yerine getirmemektedir. Öğretmenin yapacağı ve gönüllülük esasına dayanan sosyal etkinlikleri, rehberlik ve organisazyon işlerine de soğuk bakmakta, elini taşın atına koymamakta veya tam olarak bu tür vazifelerini yapmamaktadırlar. Haklı olarak da şöyle der. Yahu! Ben 6 ay sonra gideceğim. Niye bu kadar didineyim ki. Demekte veya bu psikolojiye kapılmaktadırlar.

             O halde çözüm nedir?

             Batı illerinde görev yapan öğretmenlerin, askerliğini tamamlamaları için Doğu ve Güneydoğu illerine görevlendirilmemesi gerekir. İllaki asker öğretmen olarak askerliğini tamamlayacaklar ise kendi il ve okullarında bu görevi ifa etmelidirler.

             İstisnasız bir şekilde; Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan öğretmenlerin, askerlik vazifelerini, er öğretmen olarak yapacaklar ise kendi il ve okulunda bu görevi tamamlamaları lazımdır. Yerleri hiçbir suretle değiştirilmemelidir.

            Yok, eğer asker öğretmenliğin süre gelen uygulamaları devam edecek ise, rapor süreleri aza indirilmeli, alınacak raporlar sağlık kurulu raporu şeklinde olmalı, verilecek cezalar da caydırıcılık özelliğini taşımalıdır.

             Eğitim uzun uğraş ve çabaların sonucunda ürünü verir. Nasıl ki bir öğrenciden, bir sınıftan verim alabilmek için, süreklilik ve devamlılık ilkesi çerçevesinde planlı bir çalışma sonrasında öngörülen değişiklikleri ile ürünün kalitesini belli bir zaman içerisinde   ki bu zaman, kısa bir zaman aralığı değildir.’ Görürüz. İşte asker öğretmenlerinde bu zaman aralığına ihtiyacı vardır. Ama ne yazık ki asker öğretmenlerimiz, ürünlerinin kalitesini ve sonucunu görmeden başka bir eğitim bölgesine gitmek zorundadırlar.

Yorum Yaz