matesis
dedas

Mardin'de Okullaşma Oranı(3)

Mardin'de Okullaşma Oranı(3)

           Evet, ‘Mardin’ de okullaşma oranı’ adlı yazı dizimizin üçüncü bölümü ile ilgili düşüncelerimi siz değerli okuyucularla paylaşıp bu yazı dizimize son vereceğiz.

***

           İmam Hatip Lisesi YÖK’ün son kat sayı düzenlemesi ile eski şaşalı dönemlerini yeniden ulaşacağı düşüncesi bende hâkimdi. Benim gibi düşünenlerin sayısının da az olmadığını düşünüyorum. Ancak Binasının mahalle arasında sıkışıp kalması, fiziki kapasitesini yenilememesi, Mezunların aldığı eğitime ters bir yaşam tarzı benimsemeleri veya tam olarak bunu hayatlarında uygulamamaları, yönetsel huzursuzluklar ve iyi kadronun oluşmamasından dolayı istenen başarıyı son yıllarda bir türlü yakalamamaktadır. Bu lisemizin acilen Yenişehir’de yeni binası yapılmalı ve eski heyecan ve eğitim kalitesini yakalaması için tüm kadrosu revize edilmelidir.        

            Düz lise, Mili Piyango Lisesi fazla söze gerek yok. Hal ve vaziyet ortadadır. Okulun tüm personeli(başta idareciler ve özellikle öğretmenleri, velileri ve il yöneticileri ) ellerini taşın altına koymalı ve “neme lazım eğuyy !”zihniyetinden çıkmalıdır. Kimseyi suçlamamak lazımdır. Gelen öğrenci eleğin altındaki öğrencilerdir. Lakin elini taşın altına koymayan öğretmeni ve idareciyi orda tutmamak lazımdır. Yalnız dersimi verip çıkayım mantığına sahip hiçbir öğretmen olmamalıdır. Kimse, kimseyi yalnız bırakmamalıdır. Birlikte, kenetlenerek ve birbirine sahip çıkılacak bir yönetim ve eğitim sistemi oluşturulmalıdır Ancak bu şekilde okul ayağa kaldırılır. Aksi takdirde sorunlardan kaçarak ve problemleri görmezden gelerek bu okulu düzeltemeyiz.

             Ayrıca şunu söylemek istiyorum. ya meslek liselerin sayısını artırmalı ya yeni Anadolu liselerini açmalıyız. Yâda yeni bir düz lise projesini hazırlayıp uygulamaya koymalıyız. Bu okul, bu fazlalıktaki öğrenci mevcudu ve bu vaziyetteki hal ile daha uzun süre eğitim hayatına devam edemez.           

             Gelelim Turizm ve Otelcilik lisesine; hepimiz biliyoruz ki Mardin ilinin geçmişten gelen tarihi  bir özelliği vardır. Estetik yapıları, cok kültürlü, çok dilli ve çok dinli  bir sosyal yaşam alanına  doğru esen, turizm rüzgârına bir değer olgusu katamamaktadır. Bu hususta yeterince nitelikli öğrenci yetiştiremediğini düşünüyorum. Tabiî ki okulun eğitim binasının toplumsal yaşamdan soyutlanmış olması ve mesafe olarak şehrin meltemli turizm esintisinden yeterince faydalanmadığını düşünüyorum.  Dolayısıyla ilin turizm yaşamına ve turizm politikasına yeterince yön verememektedir. Okulun eğitim binasını; eski Mardin de, eski devlet binalarından birine taşınarak çözeceğini düşünüyorum. restorasyonunu yaptıktan sonra verilecek bu mekân, okula ayrı bir katma değer katacaktır.          

          Anadolu liseleri: sınav ile öğrenci alan şanslı okullarımızdır. Bunun içinde fiziksel kapasitesi en iyi durumda olan Mardin Artuklu Anadolu lisesidir. Öğretmen lojmanları, kapalı spor salonu, geniş konferans salonu, geniş derslikleri, laboratuar ve kütüphanesi, kız- erkek pansiyonu ile komple bir okul statüsündedir. Tüm birimlerini tam olarak işlemeye konulursa, başarı çıtasını hayli yükselttirecektir.

           ***

        Bu değerlendirmelerden sonra ilimizin ortaöğretimdeki okullaşma oranı; Türkiye ortalamasının hayli gerisinde olduğunu söylemeliyim. Çünkü Ağrı ilinin  Doğubeyazıt ilçesinde bile Sağlık Meslek Lisesi var. Yine Ağrı ilinin Patnos ilçesinde sağlık meslek lisesini açmışlar. sadece Kızıltepe ilçemizin nüfusu bu iki ilçenin toplam nüfusundan fazladır. Bilecik ilinde tam 5 tane Sağlık Meslek Lisesi vardır, Keza Şırnak ili, Cizre ilçesinde de Sağlık Meslek Lisesi var. Yine Tunceli Malazgirt ilçesinde Anadolu Öğretmen Lisesi mevcuttur. nufusu 10 bin çıvarındadır.  

        Bu örnekleri daha da uzatabilirim. Yalnız bu uç örnekler bile, ortaöğretim okullaşmasında ne kadar geride olduğumuzu gösteren deliller değil midir?

         İlimiz ve bölgemiz bir Tarım ve Hayvancılık bölgesidir. İnsanlarımızın çoğu geçimini Tarım ve Hayvancılıkla sağlamaktadır.  Tarım ve hayvancılık üstüne temeli atılan GAP Projesini beklemekte ve projeyi sürekli övünmekteyiz. Yakın tarihte GAP Projesinin getireceği suyun hesabını hepimiz yapmaktayız. Bu kokuyu erken alan ilin zengin ve ileri gelenleri fakir fukaranın elindeki susuz tarlaları ucuza kapma yarışına girmişler bile, lakin ilimize bir Tarım ve Hayvancılık Meslek lisesini kazandırma gibi bir dertleri hiç olmadı.

        Malatya ili, Battalgazi ilçesinde iki tane Tarım ve Hayvancılık Meslek Lisesi var. Van ilinde yine iki okul var. Samsun da üç okul, Erzincan ilinde iki, Bursa ilinde dört, Burdur ilinde iki Tarım ve Hayvancılık Meslek Lisesi mevcuttur. Fazla söze gerek yok; hal ortadadır. Bu kadar zamanda böyle bir okul türünün ilimizde olmayışının hesabını birileri vermelidir.

        Ayrıca Sivas ve Trabzon illerinde bile Tapu ve Harita Kadastro Meslek Lisesi bulunmaktadır. Bu kadar geniş bir arazisi ve tarım alanı olan ilimizde: Tapu ve Harita Kadastro Meslek Lise’sinin olmaması bir eksiklik değil midir?

        Tabi kısa vadede bu tür okullara yer ve mekân bulmak ve bina inşa etmek zordur. Bu vesile ile bazı okulları tam kapasite ile çalıştırılarak; boşaltacağımız bu okulların binalarında yeni tür okulları açma imkânını bulabiliriz.

        Sakarya Aycan Çaltekin ilköğretim okulunun Yenişehir den öğrenci almaması ile oluşacak boşluğa Fatihi ilköğretim okulu öğrencilerini yerleştirilmeleri, yine Cezaevin altındaki ‘kuruma’ denilen mahalle de bir ilköğretim okulunun yaptıktan sonra; bu okula ile Abdülhamit İncioğlu ilköğretim okuluna geride kalan diğer öğrenciler gider. Böylelikle Fatih ilköğretim okulu öğrencilerinin tamamı dağıtılır. Üstelik ulaşım konusunda hiç problem yaşanmayacaktır. Bu durumda bu okulumuzun iki binası ve yeterli durumdaki dersliklerini ya Özel Eğitim Okuluna, ya bir Tarım Meslek Lisesine, yâda Tapu ve Kadastro Meslek Lisesine dönüştürülür. Tabi alternatifleri iyice değerlendirmek lazımdır.

        Eğer Gazipaşa ilköğretim okulunun eski binası kapanmayacak ve Milli Eğitim Müdürlüğü denetimde kalacak ise, bu okulu da Turizm Otelcilik lisesine dönüştürülme gerekliliğine inanmaktayım. Bu olmayacak ise Dumlupınar ilköğretim okulunu dönüştürmek lazım gelir. Şehrin ortasında ve toplumla iç içe olan bir Turizm Otelcilik Lisesi daha çok iş yapar. Diye düşünüyorum.

        Özel kolej ve okulların sayısının artırılması için zengin arsa sahiplerine ve iş adamlarımıza büyük iş düşmektedir. Bunların desteği ile ilimizde yeni açılacak özel okulların katkısı eğitim kalitemize farklı bir değer ve zenginlik katacağı şüphesizdir. Özel okullarında kontenjanlarını kullanırken bölgenin yoksul ve başarılı çocuklarına daha fazla yer vermeleri ve bir elit kesimin okuluna dönüşme riskinden uzak olma refleksini taşımalıdırlar.

        Eğitim ile ilgili az çok bilgi birikimine sahip biri olarak; Doğru, yanlış veya eksik olabilecek bazı düşüncelerimi, siz değerli okuyucularla paylaşma bahtiyarlığı hasiyetinde olduğumu söylerim. Yanlış ve eksik anlaşılma sebebinin hüsnü tefekkürlere yansıtılmasını umar...

       Vesselam herkese diyorum.

Yorumlar

Image
serdar yılmaz
12.11.2011 / 19:26

hasan abi inan bunu samimiyetimle söylemek istiyorum güçlü bir ilim ve akademik birikimin var.kalemine sağlık.jkeşke bu ilmi birikimini büyük bir gazetede paylaşabilseydin...<br>wesselam.

Image
Drej
12.11.2011 / 12:41

Sayın Hazan ZAL hocam belli ki iyi bir eğitimcidir. Eğitim camiasını yakından takip ediyor. Meslek ahlâkına ve işine önem veriyor. Yazılarını da bu açıdan bakarak yazıyor. Kendilerini tebrik ediyorum. Fakat her şeyi de burada açıklamaktan çekiniyor galiba… Arif olanın anlamasını bekliyor.<br>Ancak memleketin arifleri de kale alınmadıklarından dolayı artık ses çıkartmaz olmuşlar. Susuyorlar.<br>Evet, Mardin Eğitimde geri kaldı.<br>Şimdi Halka sorsak; Mardin’i bu geri kalmışlıktan kim çıkarabilir? Yani Mardin Milli Eğitim Müdürlüğünü en iyi kim yapabilir? Cevap diyelim ki (A) kişisidir.<br>Ve yine sorsak; Mardin Milli Eğitim Müdürü olarak kimin atanmasını istersiniz? Cevap verirken bu işi en iyi olarak yapacağına inandığı (A) kişi yerine, akrabası olan (B) kişiyi gösterecektir. Çünkü insanlar sözlerinde ve davranışlarında samimi değildir.<br>Mardin’de okullaşma sıfır. Bunun nedenlerine bakacak olursak;<br>1-Yazarın da dediği gibi Fen Lisesinin 5 yıldır kendi binası yoktur. Bina yapımında hayırseverlerden uzun yıllar yararlanılmadı. Geçici görevlendirmelerin ağırlıkta olduğu vekil idarecilerce hayırseverler dışlandı. Hasan DAL’ın müdür olmasıyla hayırseverlere önem verilmeye başlandı. Birkaç okul binası böylece yapıldı. Muhammet ÖZTÜRK zamanında da Türkiye çapındaki hayırseverlere açılındı. Fakat 300 dz betonun ne demek olduğunu bile bilemeyenler milli eğitimde yatırımdan sorumlu idareci olduğu için yatırım işleri geleceğe yönelik olarak planlanamadı. Sadece gün kurtarılmaya çalışıldı. Okul planlaması adam gibi yapılan iller Türkiye sıralamasında en az 10-15 basamak yukarıda bulunmaktadırlar. Bizde ise eğitimde geleceğin okul planlaması yerine, yapılacak binalarda ihaleyi kimin alacağına daha çok önem verildi. <br>2-Sınav merkezi kuruldu. Sınav merkezini iyi yöneten iller 15-20 basamak daha yukarılara tırmanırken bizde ise tam bir fiyasko oldu. Eşek yüküyle para harcandı. Fakat yanlış politikalar yüzünden eğitime zararı oldu. Bu işten anlayan kim varsa işten uzak tutuldu, bilmeyenler işin başına getirildi. Sınav Merkezi çalışmalarıyla eğitime katkı amaçlayacağı yerde para kazanmayı amaçladı. Ayrıca, burada eğitimdeki başarının yükseltilmesi hedefleneceği yerde birileri kendini ispatlamaya çalışınca eğitime kârdan çok zarar verdiği görüldü ve kapatıldı. Sonra da pahalı makineler çürümeye terk edildi.<br>3-Personel görevlendirmeleri yanlışlıklarla dolu. Birileri kayırıldığı için eğitimcilerin yarıdan çoğu küstürüldü ya da moral motivasyonu sıfırlandı. İl müdürünün biri şöyle demişti “iki şube müdürünü bile bir araya getiremiyorum”. Eğitimcilerin tamamını bu işe motive edebilen iller 20-25 basamak yukarıdalar. Biz ise hak etiğimiz yerdeyiz.<br>4-Eğitim müfettişlerimiz gittikleri okullarda sorunları tespit ettiler. Sorunların sahipleri olarak görülenler soruşturma geçirerek cezalandırıldılar; o kadar. Fakat rehberlik ve iş başında yetiştirmede sıfır çektik. Rehberlik ve iş başında yetiştirmek yerine cezalandırmayı tercih ettik. “Bu işi ben onlardan daha iyi bilecek değilim, bu yüzden de ne derlerse uyarım” deyip doğru dürüst çalışma planlaması bile yaptırmayan il müdürleriyle ancak bu kadar oluyor.<br>Öncelikle balık baştan kokuyor. İşi bilenler yerine birilerinin daha çok adamı olanlar işin başına getirildikçe bu böyle gider. Böyle gelmiş böyle gidecek gibi de görünüyor. Fakat bazılarını iman haline bırakmıyor. Tıpkı Hazan ZAL gibi…

Image
Hikmet Hikmet
11.11.2011 / 13:41

hASAN zAL Mardin İHL başarısızlıkları için çok doğru tesbitlerde bulunmuş ancak 'Mezunların aldığı eğitime ters bir yaşam tarzı benimsemeleri veya tam olarak bunu hayatlarında uygulamamaları' gibi temelsiz ve gerçek dışı beyanıyla bir çuval inciri berbat etmiş. İHL neticede MEB bağlı bir okul olduğu gibi öğrencileri de orta-alt sınıf ailelerden gelenlerdir. Ancak İHL öğrencileri içinde yanlışlar sayılı iken büyük fotoğrafı örseleyecek açıklamalar vicdani olmadığı gibi haksızlık ta oluşturur. Allah affetsin.

Yorum Yaz