matesis
dedas

Mardin'in Eğitimi Üzerine (5) Köy Öğretmenleri

  • 22.02.2011 21:28
Mardin'in Eğitimi Üzerine (5) Köy Öğretmenleri

Bulunduğumuz yüzyıl da; Türkiye de yaşayan nüfusun çoğu, hâlâ köy ve beldelerde yaşamaktadır. Köylerde yaşayan nüfus ve bu nüfusun artış yüzdesi, şehirlerde yaşayanların nüfus artışından, birkaç misli daha fazladır.

       Şehirlerin nüfus artışlarını tetikleyen en önemli unsurun; köylerdeki nüfusun hızla artması ve buralarda yaşayan genç nüfusun şehir merkezlerine yerleşmesindendir. Bu vesile ile ne köy nüfusu zannedildiği gibi azalmamakta, nede şehir merkezlerine de göçler engellenmektedir. Böylelikle şehirlerde yaşayan nüfus yoğunluğunun aynısı köy yerleşim yerlerinde de devam etmektedir. Aksine; bazıların öne sürdüğü gibi de köydeki nüfus yoğunluğunun düşme eğiliminde olduğu düşünülmemelidir.

***

       Buralarda yaşamını sürdüren insanların iyi birer vatandaş ve eğitimli bireyler olarak yetişmelerini istiyorsak; eğitim - sağlık, yol vb. ihtiyaçlarının da karşılanması - giderilmesi gerekir.

       Bu tip yerleşim birimlerinde açılan; bir, iki veya üç derslikli okullarda hem müdürlük hem öğretmenlik yapan ve 1.2.3. sınıfı, 4,5 sınıfı veya 1.2.3.4.5. sınıfları bir arada okutarak birleştirilmiş sınıf eğitimi veren sınıf öğretmenlerine köy öğretmeni denilmektedir.

     İşte bizler için önem arz edeninde bu tip yerleşim yerlerindeki eğitim ve bu eğitimin bir numaralı oyuncusu olan köy öğretmenleridir.

      Bu öğretmenin; köy yaşamına vereceği katkı, rehberlik - değişim ve dönüşüm hareketlerinin ilk harcını atma cesaretinin göstermesi, bu heyecan ve gayretini de diri tutması elbette önemlidir.

***

        Son yıllarda Bölge ve ilimize gelen öğretmenlerin çoğu; büyük şehirde yaşayan ve okuduğu yıllar itibari ile son 4-5 yılını büyük şehirlerin geniş imkân ve aktiviteleri ile geçirmiş öğretmen adaylarından oluşmaktadır.

          Köy öğretmeni diğer yerleşim birimlerinde öğretmenlik yapanlarla tamamen farklı bir eğitimsel biçimlenim, akademik eğitim, hali hazırdaki sosyal yaşamın farkındalık bilincine sahip olması gerekir. Çünkü kırsalda yaşayan, kapalı bir sosyal ve kültürel hayatı benimseyen toplumları bulunan çağa uyarlamak, benimsenen uygun dönüşümlerden geçirerek değiştirmek, hem oldukça zor olmuş. Hem de değişim ve dönüşüm hamlelerinde büyük bir direnç göstermeleri, süre gelen kaçınılmaz bir durum meydana getirmiştir.

         Bu itibarla 1940’lı yıllarda kurulan ve sayıları 21 bulduktan sonra, birikimlerinden faydalanmadan kapatılan Köy enstitülerin yanlış ve doğrularını da bilip değerlendirilerek; köy yerleşim yerinde yaşayanlara bir meslek öğretmek  - siyasi ve ideolojik yaklaşımları dayatmaktan vazgeçerek bir lider –önder ve rehber öğretmenlik görünüşünü oluşturmak lazımdır.

        Toplumun var olan değerlerine saygı duyarak, gerçek ihtiyaçlarının farkında olan, öğrenci eğiten, bunun yanında veli eğitimleri ve rehberliğini yapabilen, psikoloji, sosyoloji ve öğretmenlik biçimlenim derslerini alarak yetişen eğitmenleri; bu sahalara göndermek daha doğru olacaktır.

***

         Ulaşım ve iletişimin kolay bir hal alması neticesinde köylere atanan öğretmenlerin ekseriyeti okulun lojmanlarında kalmadan, şehir merkezlerine gidiş-geliş yapmaktadır.

           Bu nedenler; okula ait tek bir lojmanın oluşu ve ikinci öğretmenin kalamaması, ulaşım ve iletişim imkânların fazlalığı, köy sosyal hayatını benimsememe, muhtar veya köylü ile yaşadığı problemler, eş durumu, arkadaş baskısı ve köy öğretmeni olma bilinç ve eğitimin eksikliği gibi etkenleri sıralayabiliriz.

           İnsanoğlu kendi hayat özelliklerine ve yaşam standartlarına saygı duyan, hatta bu yaşam alanına girerek peyderpey bu özelliklerden faydalanan ve bizatihi yaşamında değer veren kişileri benimser-kabul eder ve söyleyeceklerini dikkate alır.

***

           Köy Öğretmenleri; öğrencilerin yaşadığı yerde kalmayarak, oradaki halkın düğün, taziye, sünnet, barış ve husumetlerinde birebir müdahil ve etken olamamaktadır. Köyde veliyi etkileyecek ve inandıracak toplumsal olgulara karşı kayıtsız kalarak, yerine muhtarı, aşiret reisini veya imamı bırakmak zorunda kalmıştır. Bölgedeki bu boşluğu, yıllarca da boş bırakmıştır. Buda ona itibar ve değer kaybettirmiştir.

            Yapılan inceleme – gözlem ve denetimlerde: Köyde kalan öğretmenin öğrencilerine iyi bir eğitim alanı oluşturduğu, öğrenci başarısının artırdığı, köy toplumun ona değer verdiği, odanın en kıymetli mekânında oturttuğu, düğün- taziye, barış gibi köy hayatın vazgeçilmez olgularında rol oynadığı, köydeki gençlere örnek olduğu tespit edilmiştir.

            Köy yerleşim biriminde kalmayarak öğretmenlik yapanın ise; sürekli veli ve öğrencilerden şikâyetçi olduğu, derslerine zamanında gelmeme veya erken çıkma nedenlerinden ötürü de köylülerin tenkit ve şikâyetleriyle demoralize edildiği, köy muhtarı, köy imamı veya köy illeri geleni ile toplumsal muhatapta olmadığı, yine köydeki hayatı zamanla tanımadığı için şehir merkezindeki veli ve öğrenci durumu ile köy halkının eğitime bakışını karşılaştırarak eğitimdeki hazır bulunuşçuluk ve gerçeği kabul etme ilkesine göre hareket etmediği, bir an önce dersini bitirip, şehir merkezine ulaşma psikolojinde olmaları gibi etkenlerden dolayı iyi bir öğretmenlik performansını sergilemediği görülmüştür.

            O halde ne yapmalı?

            Öğretmenlerin akademik eğitimlerinin yeniden gözden geçirilmeli, Köyün ve köylü halkın günümüz dünyasındaki gelişmelere paralel olarak oluşan ihtiyaçlarının farkında olabilecek bir eğitimden geçmelerini sağlamak gereklidir. Köy hayatı ve köy insanın sosyal, psikolojik ve teolojik olgularını inceleyen ve bu tip dersleri ve eğitimleri ön plana alacak programları sürece dâhil etmek zorundayız.

             Hali hazırda Eğitim fakültelerinin sınıf öğretmenliği bölümündeki ”birleştirilmiş sınıf eğitimi “ adlı dersin haftalık ders saati artırılmalı, içeriği zenginleştirilmeli ve 21 yüzyılının gereksinimlerine göre hazırlanmalıdır. Çünkü artık köyde elektrik, su, yol, telefon, tv, uydu yayınları, internet,  mevcuttur ve köy halkı bunu farkındadır.

           Fakülte öğrenimleri esnasında uygulamalı stajlarının süresi artırılmalı ve bu sürelerin çoğunu köylerdeki okul ve birleştirilmiş sınıflı dersliklerde devam etmeliler. Hatta bu sürelerin birkaç ayını köylerde geçirmeleri, köy hayatını, köy okulunu ve öğrencileri hakkında hazırlıklı bilgi ve deneyimler alarak asıl vazifesine başlatılmalıdırlar.

           Okul lojmanın muhakkak olması gereklidir.   Öğretmenlerin bu lojmanlarda kalması için maddi manevi teşvikler sağlanmalıdır. Köy öğretmenlerin ücretleri, performansa göre artırılmalı ve her kaldığı yıl oranında ücretler iyileştirmelidir. Yani köyde öğretmenlik yaptığı süreler dikkate alınmalı, her kaldığı yıl içinde belli bir ücret verilerek denge sağlanmalıdır. Ücretlerine; 1 yıl kalana belli oran, 3-4 yıl kalana ise belli bir oranda ek iyileştirme yansıtılmalıdır.

           Köy öğretmeni; Köy imamını ve muhtarı bir rakip olarak görmemelidir. Beraber ve birlikte hareket etmeli, ideolojik düşünce kalıplarını bir tarafa bırakarak; köyün eğitim, sağlık, yol, su ve alt yapı sorunlarını el ele vererek, birlikte çözümler üretmelidir.

           Eğitim, sağlık, yol ve alt yapı sorunları çözülmüş bir köy;  şehirlere yük getirmeyecektir. Merkezlere büyük yerleşik göçler de engellenecektir. Dolayısıyla hem ekonomik yönden etkisi büyük olacaktır, hem vasıflı işçi ihtiyacını karşılaması, hem de bir bütün olarak toplumun kalkınması ve gelişmesine büyük katkılara sunacaktır.

Not:  Biçimlenim : formasyon

        Eğitimsel     : pegedojik

       Görünüş      : profil

Yorum Yaz