tatlidede

Maskeler altında çürümüş benlik

Maskeler altında çürümüş benlik

Bin bir çeşit maske takan oyuncular. Renk renk, çeşit çeşit, kırmızı, yeşil, siyah, beyaz maskeler. Öyle güzel kullanıyorsunuz ki  maskelerinizi, değişen duruma, vaziyete, zamana, mekana adapte ediveriyorsunuz anında. Maske kullanmaktan aciz saf insancıklar, her anda, her olayda bu kadar hızlı renk değiştirmenize yetişemiyor. Söylermisiniz nasıl beceriyorsunuz anında renk değişimini?

Bir kanaate varamıyoruz hakkınızda. “Nasıl bilirsiniz?” diye zatınız hakkındaki soruya, hiç bilmem ki diyoruz, bilemem ki. Maskelerinizin çokluğundan, gerçek sizi hiç bir zaman bulamıyoruz. Aslında gerçek “siz”de yok ki. Olmayan benlik...

Arkadaş olursunuz bir anda en samimi, en güvenilen. Karnınızdaki tilkilerin kuyruğu birbirine değmez oysa. En samimi arkadaş olmanız vesilesiyle, koşar adım mutluluğunu paylaşmaya gelene, “aaa ne güzel gözün aydın” desenizde, maskeniz suratınızda çatlar kıskançlığınızdan, diliniz öyle desede, yüzünüz renk değiştirir siyahla kırmızı karışımı, mor tonlarında. Hayallerini, umutlarını anlatanı, elinizden geldiğince yıpratıp, kendi istekleriniz doğrultusunda akıllar verirsiniz, bir proföser edasında. Yıldırma operasyonlarının asıl sebebi sizin hayal kuramama özürlü olmanızdır, yoksa derdiniz değildir arkadaşlarınızın hayalleri.Çok iyi arkadaşsınız ya siz,  sizi dost bilen safımın hayalleri olmayınca, “ben demiştim sana” havasında sırıtıp gezersiniz etrafta, en samimi gülücükler savurtarak. Dilinizdense “boş ver üzülme, alt tarafı umuttu hayaldi” gibi anlamsız bir teselli cümlesi süzülür.

En seven evlat, en seven kardeş, en seven eş, en seven gelin, damatsınızdır. Siz en en en…Bol çeşitli maskeli suratlar…Enleri boyları birbirini tutmayan… 

Eşinizle evcilik oyununu çok güzel götürürsünüz, size ait bir benliğiniz olmadığı için binbir çeşit maskenizi takıversiniz evciliğinizde de. “Aman nasıl mutlu bir çift” deyip imrensin diye dışarısı, otuz iki takla atıp harap edersiniz eşinizi ve kendinizi anlattığınız hikayelerle. Gündüz o kadar yorulursunuz ki maske değiştirmekten, akşam evciliğinizde kabuğunuza çekilirsiniz. Bayansanız mutfakta, ütüde, yemektesinizdir, bey seniz TV de, maçta, kahvedesinizdir. Mükemmel çift olarak bir birinizle sohbet etmeye vaktiniz yoktur. En seven gelin ya da damat olarak kayınvalidenizin, kaynananızın yanındasınızdır. Birlikte gittiğiniz yerlerde “aman nasıl hanım, ne kadar saygılı bir gelin”, “ne beyefendi damat” bakışlarına muhatap olmak için şirinlik maskeniz suratınızdadır…Kalk gelin, otur gelin, gül gelin, üzül gelin…En iyi damat…Oskarlık çift.

Kendi anneniz, babanız, kardeşleriniz o kadar kıymetlidir ki sizin için, oturup sohbet edecek vaktiniz yoktur onlarla. Ama başkalarının yanında da, en seven olarak bahsedersiniz onlardan. Sokakta karşılaştığınızda, arkadaşım dediğinizi, komşunuzu hatta kardeşinizi, giyinişi görünüşü, düşüncesi, felsefesi farklı, aykırı diye, görseniz de eski bir tanıdıkmış gibi gözlerinizi kaçırarak selam verirsiniz. Veyahut  kör maskenizle geçip gidersiniz görmemiş gibi…Sahi hangi çaydan geçerken çamur sıçramıştı ki…

            En merhametli, en vicdanlı, mazlumun en yanında duranı olarak her fırsatta dilinizden dökülen kelimeler, maskeli suratlarınızın altında ezilip paramparça olur. Hakta, hukukta adalette nobel ödüllü olma yolunda maskeleriniz eşliğinde koşar adım ilerlerken, sizin, aile fertlerinizin veya cebiyle doğru orantılı takım elbiseli büyüklerinizin çıkarları söz konusu olduğunda tüm hak hukuk sizin içindir,  tek sizin için…

Maskeler, renk renk çeşit çeşit…Ne çoklar etrafımızda… 

Kimsiniz siz? Olmayan benlik…Oyuncu kimlik…Gibi hayatlar…

Yanında gibi,  elini uzattığında parmaklarını kıran. Arkanda gibi, döndüğünde  ışıktanda hızlı kaybolan. Kaldıracak gibi, tökezlediğinde yere yapıştıran.

Sever gibi, üzülür gibi, ağlamaklı gibi, dinler gibi, merhametli gibi, vicdanlı gibi, adaletli gibi.

Kardeş gibi, arkadaş gibi, eş gibi, evlat gibi, sevgili gibi.

Var gibi yok olan…Asıl gibi sahte, maskeli suratlar.

Yılın arkadaşı, yılın eşi, dostu, yılın oğlu kızı, yılın her bir şeyi…

Tebrikler bütün ödüller, tüm “insan gibi”ler için…

Yorum Yaz