matesis
dedas

Mevlid Kandili

Mevlid Kandili

    Önümüzdeki hafta 23 Ocak 2013 Çarşamba gecesi Hicri Rebîu’l-Evvel ayının 11. gecesini 12. geceye bağlayan değerli zaman dilimi Allah’ın habibi, gönüllerimizin sultanı Hz. Muhammed Mustafa (a.s)’nın doğum günü yani Mevlid Kandilidir.

     Hz. Peygamberin doğumu bizler hatta tüm insanlık için Yüce Mevla’nın en büyük nimetlerinden biridir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de And olsun ki, Allah, müminlere ayetlerini okuyan, onları kötülüklerden temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklıkta idiler.” (Al-i İmran 3/164) buyrulmuş,  Hz. Peygamberin (a.s) kurtuluşumuza vesile olması ve bizim için yol gösterici olması hasebiyle değerli bir nimet olduğu hatırlatılmıştır. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy bu gerçeği ne güzel ifade etmiştir:

                                    Dünya neye malikse O’nun vergisidir hep,

                                    Medyun O’na cemiyeti, medyun O’na ferdi;

                                    Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet

                                    Ya Rab, mahşerde bizi bu ikrar ile haşret!

 

     Hz. Peygamberin doğduğu ve cahiliye olarak adlandırılan dönemde, insanlar kendi elleriyle yaptıkları faydasını veya zararını görmedikleri putlara tapıyor, kuvvetli olan zayıfı eziyor, akraba ve komşuluk haklarını önemsemiyor, yetimlerin mallarını yiyor, küçük bir sebeple kan döküyor, zinayı günlük sıradan işlerden görüyor, bazı kabileler kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyor ve kadını değersiz bir eşya olarak değerlendiriyorlardı.  Kısaca büyük bir zulmetin, karanlığın içinde yaşıyorlardı. Yüce Rabbimiz Efendimiz vesilesiyle onları kötülüklerden, çirkinliklerden dolayısıyla karanlıktan kurtarıp aydınlığa çıkardı.

    Alemlere rahmet olarak gönderilen (Enbiya 21/107) ve bizim için kendisinde güzel bir örnek bulunan (Ahzap 33/21), yüce bir ahlak üzere olan (Kalem 68/4), müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametli olan (Tevbe 9/128) Sevgili Peygamberimize, getirdiği değerlere bugün de bizim her birimizin ihtiyacı var. “Size iki emanet bırakıyorum bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe sapkınlığa düşmezsiniz. Bunlar Kur’an-ı Kerim ve benim sünnetim” buyuran Efendimiz ’in bıraktığı bu emanetlerine gözümüz gibi bakmalı, düsturları da var gücümüzle uygulamaya çalışmalıyız. Nitekim Rabbimiz de “Habibim de ki; Allah’ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Al-i İmran 3 /31) buyurmuş Allah'ın sevgisine ulaşmamızın vesilesi olarak Peygambere tabi olmamız gerektiğini ifade etmiştir.

     Mevlid Kandilini kutlamak ilahiler okumak, kandil simidi veya tatlı dağıtmaktan ibaret değil elbette. Herkesin kendi derdine düşeceği mahşer gününde ümmetine şefaat etmek için Allah’a yalvaracak olan o kutlu Nebiye bir vefa borcu olarak hayatımızı gözden geçirmek, O’nun hayatımızda ne kadar yer tuttuğunu düşünmek, hayatını öğrenme ve uygulama adına bir kere daha okumak, çocuklarımıza tanıtmak, manevi hayatımıza dair yeni kararlar almak ve O’na bolca salavat getirmek sanırım en doğrusu olacaktır.

      Mevlid Kandilinizi tebrik eder, Efendimizin değerli öğretilerinin hayatımıza düstur olması, tüm insanlığın barış, sevgi, şefkatle kucaklaşması ve akan kanların durması niyazıyla…

                                                                                                                        Mardin İl Müftülüğü

                                                                                                               Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu

 

Yorum Yaz