matesis
dedas

Mimarlara Sitemimdir!

Mimarlara Sitemimdir!

            İslami musiki, İslami tesettür, İslami basın, İslami medya..  alanında bir çok uygulama ve teşebbüs söz konusu.

            Bunların bir kısmı sorunlu ve iğreti olsa da somut bazı sonuçlar üretilmiş. Mesela; Tesettür için ‘Din’in tebeddünü deniyor.. Yani inancın bedenlenmiş, ete-kemiğe bürünmüş somut hali.

            Çarşaf, Abaye, Manto, Burka, Şal, Cübbe vs. Bunların her birisi ile ilgili olumlu-olumsuz değerlendirmeler var. Ama hayatta sosyal, pratik karşılığı var ve bazı boşluklar da böylece dolduruluyor.

            Ticaret, Finans, Eğitim vb. alanlarda da somut bazı alternatifler -tartışmalı da olsa- mevcuttur.

            Peki ya ‘Mimari’?

            Mimari alanda bilgece makale ve fikirlerin bulunduğu muhakkak.

            İslami umdelerin nüfuz ettiği zihnin inşa ettiği mekanların somut örneğini görmek bizler için hala “hasret” olarak kalması çok acı.

            Haddadadil, ‘İslami gelenekte elbise kişinin birinci evi, batılı gelenekte ise elbise kişinin ikinci tenidir’ der.

            Nasıl ki elbiselerimiz artık birinci evimiz olmaktan çıktıysa, evlerimiz de ikinci elbisemiz olmaktan çıkmıştır.

            Yatak odalarının bile içinin daha görünür olmasını sağlayan ‘Fransız pencere’ye sahip olması, mahremiyetin kalbinin kriz geçirmesi değil midir?

            Kısa mesafeli balkona karşı balkon yapımını nasıl değerlendirmeliyiz?

            Peygamberimiz “birinizin ayağı evden içeri girmeden gözleriniz girmesin” uyarısında bulunmuş. Gözlerin ayaklardan önce içeri girmediği meskenler mi kaldı? Mimarlarımızın bunu dert edinmeleri gerekmez mi?

            Şeffaf ve beden hatlarını gösterecek darlıktaki elbise giyenler için kullanılan bir tabir var; ‘giyinik çıplaklar’. Kişinin ve ailenin haremi olan evlerimizin pencere, duvar ve mimarisi de adeta ‘sahne’ durumuna gelmiştir.

            Çocuk odalarının ufacık, yatak odalarının kocaman olmasındaki bilinç altı ne olabilir. Tek ve hep küçük kalacak bir minnacık çocuk mu esas alınmaktadır?

            Misafirlerin misafirhane veya otellerde yatırıldığı, yemeklerin lokantalarda yedirildiği ve neredeyse misafir ‘ağırlamanın’ eski menkıbelerde yer alan olağanüstülükler gibi görülmeye başlandığını hepimiz müşahede ediyoruz.

            Evin en büyük odası olan ‘Salon’un  yılda sayılı birkaç kez çerez ve kurabiyeli karşılamaların gerçekleştiği, ama en pahalı ve şaşalı döşendiği alan olması hangi aklın eseridir?

            Perdelerin içeriyi dışarıya karşı korumaktan ziyade, içerideki ziynet aksesuarı gibi değerlendirilmesi; pencerelerin içeridekilerin ihtiyacına uygunluğundan çok dışarıya verdiği görüntüyü öncelemesine ne demeli?

            Evin içinde meskun olanları dışarıdakiler kadar sesleri, görüntüleri ve gündemleriyle korunaksız kılan bir mimari, İslami açıdan makbul olabilir mi?

            Banyolarını, lavabo ve diğer aksamı abdest alanların ihtiyacının rahat karşılanacağı bir dizayn içinde yapılmasını düşünmeyen bir mimarda islami bilinç hangi düzeydedir?

            Bütün aileler ‘çekirdek aile’den mi ibaret olmak zorundadır? Daha proje aşamasında yaşlı ebeveynler için ayrılan bir odanın ve ona uygun lavaboların hesaba katıldığı bir çalışmaya niçin tanıklık edemiyoruz?

            Mimarlık sosyal dokunun, ihtiyacın, inancın, beklentinin, tasavvurun ve hayat tarzının hesaba katıldığı en önemli alanlardan biridir. Statik ve estetik bilginin kültür ve bilinç ile hayat bulduğu bu alanda verdiğimiz eserler ne kadar tatminkardır?

            Yüzbinlerce binaya, milyonlarca aileyi yerleştiren TOKİ, hangi mimari tarzıyla övünebilir? Tip projeleriyle, kopyala-yapıştır teknikleriyle diktiği binalarda sadece barınma/sığınma ihtiyacını mı karşılamayı esas almaktadır.? Oda, ev, site ve mahalle/semt içinde hayat sürdürecek insanların nesnel birer varlıktan mı ibaret olduğu varsayılmaktadır?

Oysa mesken, meskunlarına sükun vermelidir.

            Biliyorum; arsa probleminden inşaat maliyetine kadar bir çok mazeret sıralanabilir. Küçük yama ile büyük delik kapatmaktan şikayet edilebilir. Dar kumaştan bol gömlek çıkarmanın zorluklarından bahsedilebilir. Belediyelerdeki ruhsat sıkıntıları vs sıralanabilir.

Ama bunlar sadece işin bahanesi olarak kalır. Her ürünün mutlaka alıcısı vardır. Yeter ki  ürün ve hizmetimizin nitelikli ve gerekli olduğuna önce biz inanalım.

            Mimaride icat ve ictihad dönemi yoksa kapanmış mıdır?  Taklid ve taassubun mimaride daha çok sırıttığını basireti olan herkes görmektedir.

            Belediyesiyle, Üniversitesiyle, müteahhidiyle ve halkıyla duvarlara yeni anlamların katıldığı meskenlerin inşa edilebileceği imkanlara sahip olunduğu kanaatindeyim.

            Müsbet örneklere ihtiyacımız vardır. Bunu beklemek çok mu?

            Şehir mimarisi ile ev mimarisi üzerine çok anlamlı ve değerli yazı ve çalışmaların olduğunu biliyorum. Ama henüz sadra şifa bir etkinlik ve yaygınlıkta olmadığı da malum. Ben sadece  bu konuda bir deneme yazısı ile farkındalık oluşturmasını istedim. Dilerim amaçlananın dışında yorumlanmaz.

Yorumlar

Image
Murat çelik
10.04.2012 / 10:55

güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. bu yazıyı okuyan mimarlardan belki bazıları insafa gelir de bundan sonra yapacakları ev projelerini yeniden düşünüp tasarlarlar

Image
Ali ko
06.04.2012 / 19:30

Tebrikler ; Başkan Ne kadar güzel yazmıssın Mimarlık veya Güzel sanatlar yada iç mimari okuyan biri bu yazıyı yazamaz başkan gerçen çok çok güzel sanki uygulumalı yeni bir ev inşa edermişcesine yazmış bravo.İnşallah her garib, guraba da böyle evlerde yaşarlar.Aynen hadisdeki gibi yani"Komşusu açken yatan bizden değildir misali"

Image
Mahmut ABDULLAH
05.04.2012 / 19:21

BU ENFES KALEMİ ULUSAL BASINDA GÖRMELİ....<br>GÖNLÜNE SAĞLIK...

Image
selman demir
05.04.2012 / 13:03

bütün mimar ve mühendislerin okunması gereken bir yazı...<br>hatırlatmanız için teşekkürler.<br>mimarlık sempozyumlarında okunacak bir makale ellerinize sağlık....

Image
mutu
03.04.2012 / 21:17

... .gercek ten doğru noktaya parmak balmıssınız.keşke mimarlar odanı başkanı da ben tanıdık biri olsa ve yapacağı binaları islami mimariye göre düzse bu zümreden halka ama nerede ancak 5 yıl sonra belki altın nesil inşallah.

Image
Abidin
03.04.2012 / 17:03

çOK ÖNEMLİ VE İHMAL EDİLEN BİR HUSUSA DİKKAT ÇEKİLMİŞ. İslami hassasiyet gösteren mimarlara ben de hasret kalmışım.

Image
Furkan ÖZGÜR
03.04.2012 / 11:12

Sayın Başkan, Şuanda Yapılan çoğu Binaların Görüntü kirliği oluşturduğu muhakkak, bundan sonra yapılacak olan Mimari yapıların enazından göz estetiğine hitap etmesi, yapılan, yapılacak, satılan, alınan, aile bütçelerine göre döşenmiş veya döşenecek evlerimizin mefruşatını bile mutlak sürette islami tasarruf anlayışına göre hareket edilmesi hususundaki hassayetinizden dolayı ayrıca teşekkür ediyor, güzel bir yönünüzüde bizlere ifşa ettiğiniz içinde ayrıca kutlarım.selametle kalın

Yorum Yaz