matesis
dedas

Miroğlu Bir Hain(mi)!..

Miroğlu Bir Hain(mi)!..
Miroğlu Bir Hain(mi)!..
Hesabına gelenin, hesabına geleni, hesabına gelen şekliyle  hüküm verdiği ve kişiyi anında tükettiği haliyle yargıladığı bir yaftadır, ihanet.
Kendi düşünce dünyamızda baş edemediğimiz, fikir dünyasında aşık atamadığımız anlarda, karşımızdakini yok etmeye çalışmanın basit bir refleksidir, ihanet.
Hak hukuk bilemeden haksızlığın yelkeninde sörf yapıp, esen rüzgarın vefasızlığında kanatlanarak arkadan vurabilmenin onursuzluğunu, yüreğinde sindirebilmiş olmaktır, ihanet.
Anlayacağınız insani duygulardan yoksun illaki de kullanmaktan vazgeçemediğimiz var olma hallerimizden en insafsızıdır, ihanet.
İhanetin özbeöz evladıdır hain, onu yaftalayanların en günahsız şekliyle attıkları taş misali kendi kusurlarını kapatma telaşlarında.
İşte öylesine duygularla tanımlanan, bir haindi Orhan Miroğlu…
12 eylül darbesinden sonra 15 yıl mahkumiyet alıp 1995 yılına kadar siyasi yasaklıyken de, bir haindi Miroğlu.
1992 yılında Musa Anter’in öldüğü kendisinin ise yaralı olarak kurtulduğu faili meçhullerden canı pahasına zor kurtulduğu, katılayım veya katılmayayım, bu günkü kararlılığıyla savunduğu fikirlerinin arkasında, korkusuzca durabilmeyi becerirken de, bir haindi Miroğlu.
Gerek Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) gerekse Demokratik Halk Partisi genel başkan yardımcılığı yaptığı zamanlarda da, bir haindi Miroğlu.
Bin yıldır yaşanılan coğrafyada Türklerle Kürtlerin tarihsel ittifakı akrabalığa, etle tırnağın ayrılmaması gibi kardeşliğe dönüşmüştür tezini savunduğu için, bir haindi Miroğlu.
Yıllarca AK Parti Milletvekilliği ve genel başkan yardımcılığı yapan Dengir Mir Mehmet Fırat HDP saflarına geçince hakikati bulup gerçeğe ulaşan olurken, PKK terörü ve şiddetine karşı çıkıp Türklerle Kürtlerin birlik ve dirliğini savunduğu için, bir haindi Miroğlu. 
“Öcalanı bırakın İmralı da asalımdan” “ PKK sizi tükürüğüyle boğar” kıvamına gelen Abdullah Zeydan güller bahçesinin bahçıvanı olurken, “HDP’yi kurtarabiliyorsanız PKK’dan kurtarın” diyebilen, bir haindi Miroğlu.
“PKK’nın eylemlerinin, sınır tanımayan şiddet ve terörünün ayrıca HDP’ye demokrasi ve siyasi temsil ve çözüm sürecinin devam etmesi için verilen oyların Türkiye’yi bölmeye yeteceğini düşünenler ruhları ve zihinsel dünyaları itibarıyla bu ülkede yaşamıyorlar artık. Nefretleri büyüdükçe, gerçeklikten uzaklaşıyorlar”, tespitinin gerçekliğiyle, tüm bölge halkını yüzleştirdiği için, bir haindi Miroğlu.
Millet Meclisi Kürsüsünden kendini protesto edip sırtını dönenlere karşı, mesul olduğu aydın sorumluluğuyla eğilip bükülmeden yaşadığı coğrafyanın tüm gerçekliğini yüreğinde hissetmenin kararlılığıyla, sorumlu olduğu ülke insanlarının ona yüzlerini dönmeyeceklerini bilmenin cesareti eşliğinde, yeminini gocunmadan edebilen, bir haindi Miroğlu.
Anlayamadığım temel olgu ise…
Kimilerinin kovanına aydın kimliğiyle çomak sokan Miroğlu bir hain olarak tanımlanırken…
Benim karşıma; yaşadığı toprakların gerçekliğine erişmiş ve bu uğurda onca tehdidi canı pahasına göğüsleyerek sorumluluk üstlenen bir aydın olarak çıkıyordu.
Velhasılı anlayacağınız…
İhanet bir bilmeceydi…

Yorum Yaz