matesis
dedas

'mis gibi' değil 'miş gibi'...

'mis gibi' değil 'miş gibi'...

'mis gibi'değil 'miş gibi'...

 

Mevzu,kişinin istemediği ,mutlu olmadığı bir işte çalışması...Ve bunu bir süre sonra mış gibi yaparak sıradanlaştırması,kanıksaması,alışması..

Çoğu insan maneviyatına hitap etmediği halde maddi açıdan bazı işlerde çalışır,belki iyi kazanç elde eder,ama ayaklarını sürüyerek gide,geri dönmek için vakti kollar...mide doyar,ruh açtır yani...

Bu bir mecburiyet midir?Evet bizim gibi ülkelerde böyledir...

Kendi arzusu olmadığı halde mecburen bunu yapar insanlar...Gelişmiş ülkelerde her birey kendi yeteneği ve isteği doğrultusunda işe yerleşir,hem madden hem manevi doygunluk içinde hayatını idame ettirir...

Bir kişi müziğe meyilliyse tıp okutulmaz...

Bir öğrencinin resim yeteneği varsa ve bu kulvarda üretken ve mutlu ise kendisine hayır sen mühendis ol denmez...

Çünkü yeteneği olan işte hem mutlu olduğu için,severek yaptığı için eserine de yansır bu aşk,güzel ürünler ortaya çıkar...Maddi açıdan da ihyadır,çünkü yaptığı işe saygı duyulur ve kafasında geçinme problemi diye bir sorunu yoktur...

Öte yandan bizim gibi ülkelerde bu yaklaşımın uygulanabilirliği yoktur...Hem zihnen,hem de koşullar gereği yoktur..

Resim ya da müzik

alanında yetenekli ve arzulu bir öğrencimizin bu bölümlerde gelişmesi için önce koşulların uygun olması icab eder ki,uygun değildir...

Maddi olarak uygun değildir...

Açıkta kalır ,aç kalır...Bu nedenle doktor olur,mühendis olur vs. ama kendi olamaz...

Peki istemediği meslekte mutlu ve verimli olur mu?Olmaz...Olamaz...

İse severek gitmez,gergin olur,bir an önce bitsin ister...

Ama yapacak birşey yoktur ..Hayatın idamesi sözkonusudur ve koşullar sert ve zordur...

Netice,kocaman bir hayal kırıklığı ve "mis gibi"olması gereken ama "mecburen dayanılan "mış gibi" bir sürdürülen bir hayat..

 

Ahmet Timur

Editör: Ahmet Timur

Yorum Yaz