matesis
dedas

Müslümanların Birliği Dünyaya Refah Getirecektir

Müslümanların Birliği Dünyaya Refah Getirecektir

Günümüzde yerel ve görsel basında oldukça çok adaletsizliğe uğramış insan görmekteyiz. Dünya üzerinde bir tarafta oldukça zengin ve yaşam düzeyi yüksek ülkeler, diğer yanında yemeğe ekmeği olmayan, en ufak bir hastalıkla bile mücadele etmek için ilacı olmayan, bakımsızlık yüzünden sürekli ölümlerle karşı karşıya kalan insanlar bulunmaktadır. Zengin ülkeler için aslında bu kişilerin kurtulması çok kolaydır.

Açlık ve yoksulluk içerisinde yaşamını sürdüren ve ölüme terk edilen kişilerin yerlerinin değiştirilmesi veya yaşadıkları yerlere ihtiyaçlarının olduğu malzemelerin getirilmesi çok kolay bir durumken, yıllardır bu kişiler için kalıcı çözümler aranmamaktadır. Bu sorunlara, bazı insanların bir araya gelip battaniye, yiyecek, giyecek yardımı yapması ile çözüm getirmek mümkün değildir. Kalıcı çözümler bulabilmek için tüm dünyanın bir araya gelip, fedakarlıkta bulunması şarttır.

Bununla birlikte dünya üzerinde trilyonlarca lira farklı sebepler nedeniyle israf edilmektedir. Dünyanın bir tarafında yemeğin tadı hoşuna gitmediği için çöpe atanlar, bir tarafında ise yemeğe ekmek bulamadığı için ölen kişiler, Kuran ahlakını yaşamamanın getirmiş olduğu zulüm ortamının göstergesidir.

Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (Araf Suresi, 31)

Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. (İsra Suresi, 26)

Olaylara akılcı ve vicdanlı yaklaşan her insan, bu zulmü tamamen kaldıracak tek şeyin Cenab-ı Allah’ın bildirdiği ahlakı yaşamak olduğunu bilir. Nitekim Yüce Allah’tan içi titreyerek korkan ve sürekli olarak vicdanın sesini dinleyen kişiler, bu zulme ve adaletsizliğe izin vermezler. Gösterişe hiçbir şekilde müsaade etmeden, gerekirse dünya üzerindeki tüm imkanları kullanarak ihtiyaç sahiplerine hızlı ve kati çözümle yardımcı olurlar.

Yoksula yardım etmeyen, yardım edene de destek olmayan kişiler, karda olduklarını sanmaktadırlar. Bu şekilde davranarak dünyanın nimetlerinden daha fazla yararlanmayı ummaktadırlar. Oysa bu, tamamen yanlış bir düşüncedir. Çünkü mülkün sahibi Allah’tır. Dilediğine arttırır ve dilediğine azaltır. Allah bazı ayetlerinde infak edenlerin mallarında arttırmalarda bulunacağını haber vermiştir. (Bakara Suresi, 261) Müslüman, Allah malında arttırma yapmasa da İslam uğruna harcamada bulunur. Çünkü Müslüman’ın hedefi dünya değil, Allah’ın rızası ve cennetidir. Rabbimiz cennette, dünyadaki ile kıyas edilemeyecek güzellikteki nimetleri müminlere müjdelemektedir. Rabbimiz bir ayetinde dünyada fakiri doyurmayan, tüm dünyanın refaha ulaşmasına vesile olacak faaliyetlerde bulunmayan yada bu faaliyetleri desteklemeyenlerin ahiretteki durumunu şöyle haber vermiştir:

(Allah buyruk verir:) "Onu tutuklayın, hemen bağlayın. Sonra çılgın alevlerin içine atın. Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup gönderin. Çünkü o, büyük olan Allah'a iman etmiyordu. Yoksula yemek vermeye destekçi olmazdı. Bundan dolayı bugün, kendisine hiçbir sıcak dost yoktur. İrin ve kan karışımından başka bir yemek yoktur. Bunu da, hata edenlerden başkası yemez." (Hakka Suresi, 30-37)

Dünyanın içerisinde bulunduğu bu zulüm ortamını ortadan kaldıracak tek çözüm İslam Birliği’dir. Yıllardır bazı ülkeler bir araya gelerek seminerler düzenlemekte, teşkilatlar kurmaktadırlar. Ancak halen kesin çözüm bulunamamıştır. Müslümanlar ayrı oldukça da çözümün oluşabilmesi mümkün değildir. Çünkü Kuran’da ayrılık değil, birlik vardır. Rabbimiz, Müslümanlar çekişmeyi bırakıp, birlik oluşturmadığı sürece dünyada huzuru ve bereketi yaratmayacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yaz