matesis
dedas

Nedir Aydınlanma?

Nedir Aydınlanma?

Bir aydınlanma sözüdür ortalıkta dolaşıyor…
 Sanki herkes aydınlanmadan yana…
 Sanki herkes aydınlanmanın gereklerini yerine getiriyor…
 Sanki aydınlanmayı herkes biliyor…
 Tüm sosyal, kültürel ve siyasi bağlamlarda bu kavrama rastlamak mümkün. Kimisi adet olduğu için bu kavramı kullanıyor, kimisi bir şeyler deklere etmek için, kimisi de snob olduğu için sık bu kavramı kullanıyorlar. Kimisi kendini bir açıdan aydınlanmış göstermek için, kimisi de sadece retorik amaçla bunu kullanıyorlar…
 
 Yani aslında moda olduğu için bu kavramı kullananlar çoğunlukta oluyorlar…
 
 Şunu hemen belirtelim; aydınlanma olgusu herkesin her tarafa çekebileceği bir oyuncak değildir. Bunun çerçevesi, dünya görüşü ve felsefesi bellidir. Bilindiği gibi, aydınlanma kavramının hem teorik hem de pratik bir işlevi var. Bunu göz önüne almadan, gereklerini yerine getirmeden, olur olmaz alanlarda aydınlama kavramını kullanmak samimi bir duruş değildir.
 
 Karanlık insanlar sık sık aydınlanmadan söz ederse, burada mutlaka bir çarpık ilişki var demektir. Aydınlanma, her şeyden önce cehalete karşı açılmış bir savaştır, dolayısıyla insanları birçok açıdan cahil bırakanların aydınlanma kavramını kullanmaları çirkin bir şeydir. Aydınlanma projesinin temel taşlardan birisi insanı bilgisizlik girdabından kurtarmaktır ve bunu özgür bir birey konumuna getirmektir. Aydınlanma eğilimi öz itibari ile insani temel alır ve insanın insan olması için tüm olanakların seferber edilmesi savunur.
 
 Yalınız şurada bir somut gerçek var; hem insanların cahil kalması için bütün entelektüel olanaklarını kullanacaksın hem de insanların aydınlanmasından söz edeceksin!
 
 Olur mu böyle bir sahtekârlık! Olur olur, Türkiye’de bal gibi olur! Başka ülkelerde böyle yalanlara kimse kolay kolay kanmaz ama!
 
 Ne var ki Türkiye’de Vatan söz konusu oldu mu gerisi teferrühattır diyenler bunu vicdan rahatlığıyla yaparlar. Asıl amacına ulaşmak için, bu bağlamda her şey mubahtır! Nihilizmi bir temel yaşam tarzı olarak incelemek isteyenler beri gelsinler! Bakınız o zaman neleri yeniden keşfedeceksiniz!
 
 O nedenle soruyorum; Nedir bu aydınlanma? Aydınlanma dönemleri hangi değerleri kapsıyor?
 
 Birçok tanımı olabilir bu dönemin, bu dünya görüşünün, bu felsefi akımın. Her şeyden önce aydınlanma geçerli olan bir bilgi birikimine dayanıyor. Geçerli olan bilgi de doğa ve toplum bilimlerini esas alan bir çabanın sonucunda elde edilen bilgi türüdür. Aydınlanma projesi her iki bilgi türünün harmanlanmasından meydana geliyor. Başka bir şekilde bunu söylersek; aydınlanma belli bir aktiviteyi ve insana özgü olan akılını kullanarak kendini donanımlı bir duruma yükseltmesi  çabasıdır.
 
 Yani aydınlanma çabası içinde olmak, onu elde etmek için insana özgü olan entelektüel araçları kullanmak, belli bir bilgi türünü kendi kişiliğiyle birleştirmek…
 
 Aydınlanma, bir yönüyle de bu konuda aklını kullanan insan algılamasıyla da tam örtüşüyor.
Söz konusu bilgi birikiminin halka anlatılması, halkın bu yolla aydınlanması, aydınlanma döneminin en önemli görevleri arasında sayılıyor.
Yani bilgi türlerini popülerleştirmek, halkın anlayacağı bir düzeyde bunları anlatmak, bireysel ve siyasi kararlar için gerekli olan bilgileri zamanında halkla paylaşmak…
Mesela siyaset alanındaki projelerin bir ekonomik faturası var, o nedenle de temel ekonomik bilgileri olmayan insanların siyasi faaliyetleri doğru algılayabilmeleri mümkün değildir. Gelir gider hesaplarını doğru yapamayan bir siyasi insan, siyaseti ne kadar doğru algılayabilir ki?
O nedenle en temel ve çağımızda geçerli olan bilgilerden yoksun olan bir insanın aydınlanmadan söz etmesi de elbette komik oluyor değil mi?..
 Bakınız şimdi; Aydınlanma salt dönemsel bilgilerden oluşamaz, bu felsefeyi savunan insanlar sürekli bilgilerini yenileyebilmeli ve çağa uygun bir bilgi birikimiyle toplumun karşına çıkabilmelidirler. Aslında aydınlanmadan söz eden bir insanın da doğal olarak aydınlanması gerekiyor değil mi! Aydınlanma bilindiği gibi her şeyden önce diyalektik bir bilgilenme sürecidir. Aydınlanma ancak bir diyalog ortamında mümkündür. Monolog kültürüyle çok yönlü bir aydınlamanın gerçekleşmesi zaten olanaksızdır.
 
 Bilindiği gibi bilgi hem çağdaş bir düzeyde hem de klasik anlamda tek merkezli, tek kaynaklı, tek kanallı bir veri değildir. Bilgi dağınık bir yapı sergiliyor ve bunun aktif olarak bireyler tarafından elde edilmesi, fetih edilmesi gerekiyor. Çağı yakalamak için toplumsal bilgilerin sürekli tazelenmesi gerekiyor. Çağdaş ve geçerli olan bilgileri bilmeyen birisinin zaten aydınlanmadan söz etmesi normal bir durum olamaz…
O nedenle de aydınlanma tek yönlü olarak gerçekleşemez!
 Aydınlanmış insan hem halka bir şeyler verecek hem de halktan bir şeyler alacak. Hem kendisini halkın yerine koyacak kadar empati uygulayacak hem de halkı kendi yerine koyacak kadar da alçak gönüllü olacak! Aydınlanmadan yana olan insan, bütün insani iletişim alanlarında söz konusu olan bu iletişim modelini esas alacak ki, aydınlanma da çok yönlü gerçekleşe bilsin…
 Öte yandan aydınlanma olayı ahlaki bir projedir. Gerçekleri anlatmak, gerçekleri savunmak aydınlanmanın temel felsefesini oluşturuyor.
 Sahteliğin ve yalanın aydınlanması olabilir mi hiç?
 Aydınlanmanın temel şiarlarından birisi şu olmalı; öğrettiğin gibi yaşa, yaşadığın gibi öğret!
 Yani bu bağlamda söz ile özün bir olması gerekiyor…

Yorumlar

Image
ZAFER
06.09.2011 / 16:43

Şerifhan bey gayet güzel serd etmişssiniz.Onun için biz de Ampul simgeli bir parti destekliyoruz ya?Kafalarında o ampulu hala yakmayanların aydınlanmayacağı şüphe götürmez bir gerçek.Selametle kalın.

Yorum Yaz