tatlidede

Neymiş efendim,'8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü'

Neymiş efendim,'8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü'

Neymiş efendim,‘8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü’

 ‘8.Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü’…

Öncelikle sormak lazım, hangi kadın çalışmıyor ki… Hepsi de, sabahın erken saatinde uyanıyor, ondan sonra akşamın körüne kadar çalışıyor.

Şöyle sormak lazım, acaba çalışmayan kadın mı var?

Benim bildiğim, kadınların çoğu ve erkeklerden daha fazla çalışıyor.

Hele bir de anne olunca ise en fazla çalın kadınlardır. Ama ne hikmetse sadece çalışan kadınlar günüymüş. Çalışmayan kadınların günü değilmiş.

Hani şöyle diyecek olanlar ola bilir, ‘biz çalışan kadınlardan’ söz ediyoruz. ‘Evde çalışan kadınlardan bahsetmiyoruz’

Bence ev hanımlarına da, “Çalışmayan” kadınlar gözü ile bakılmamalıdır. En büyük yükü bence evde çalışan sigortasız, maaşsız belki de hor ve hakir gördüğümüz kadınlarımız taşımaktadır.  

O kadınlar ki yıllar yılı fedakârca, hiçbir şey beklemeden; sadece bir sevgi, bir gülümseme için, erkeğini, ailesini hoş tutmak için elinden geleni yaparak en fazla çalışan kadınlardır.

Tabiî ki, pazarda, çarşıda, fabrikada, tarlada, banka da çalışan kadınlar hele de evli ise yük üzerine katlanıyor ve daha fazla çalışıyor. Yani çalışan kadınların üzerine iki kere, üç kere yük yükleniyor.

Çalışan kadınların gerçekten işleri çok zor, zahmetli ve yorucudur. Ara vermeden evin yolunu tutmasıyla birlikte acil olarak eve lazım olan ihtiyaçları karşılar. İş yerinden geldikten sonra dinlenmeden, yemek, bulaşık, çocuk, temizlik derken kim daha fazla çalıştığı daha iyi ortaya çıkmaktadır.  

Sonuç olarak, bir toplumun kalkınması ve gelişmesinde en önemli rolü kadınlardır. Kadınların ihmal edildiği veya görmezden gelindiği toplumların sağlıklı olması mümkün değildir.

Öncelikle kadınlarımıza hak ettikleri saygıyı göstermemiz gerekiyor. Toplumumuzun geleceği adına çok önelmi ve hayati önem arz ediyor.

Özellikle çalışan kadınların çalışma saati, çalışama yeri ve ortamı iyileştirilmelidir. Çalışan kadınlarım mesai saatleri gözden geçirilmelidir. Sosyal hakları daha fazla ve ezdirilmeden verilmelidir.

Çalışan kadınların bakmakla yükümlü olduğu çocukları ve emzirdikleri bebekler göz önünde bulundurularak çalıştıkları iş yerlerinde başta kreş, emzirme odaları zorunlu halde yapılamalıdır çalışan kadının bir anne olduğu unutulmamalıdır.

AK parti hükümeti yaptığı çalışmalar ile son zamanlarda kadına bazı maddi imkânlar sağladı.

Mesela çalışan kadınlar çok iyi haklar verdi. Süt izni,  doğum izni gibi çalışmalar ile bazı yasal düzenlemeler getirdi.

Öncelik ile çalışan kadınlara, emeklilik güvencesi, iş sağlığı ve güvenliği, yüksek ücret, iş, sosyal ve aile hayatından saygı görmelidir. Sendikal haklar, eğitim, mesleğinde ve görevinde yükselmenin önü açılmalıdır. Eğitim, iş ve aile yaşantısında uyum sağlaması için yeni düzenlemeler getirilmelidir.

 

Çünkü yüklendiği sorumluluklar açısından baktığımızda kadınların ev ve iş yükünün yanı sıra annelik gibi ulvi bir sorumluluğunun da bulunduğu göz ardı edilmemelidir.

Hayatın ağır şartları altında, anne, eş ve iş kadını olarak ayakta kalabilen kadınlar, hayatın mimarları olarak en büyük saygıyı ve övgüyü hak ediyorlar.

Kadınlara sosyal, ekonomik, adalet yününden ne yapılırsa yapılsın bence yerleri doldurulamayacak kadar çok çalıştıklarıdır. Hayatın büyük yükünü çalışsallarda, çalmazsalar da yüklenen kadınlar, zaten fazlasıyla görevlerini yapıyorlar.

Bu göz ardı edilemeyecek kadar net ve açıktır.

Genç yaşlı, büyük küçük bütün annelerin, kadınların ellerinden öpüyorum. İyi ki varsınız!

Saygılarımla…

Yorum Yaz