matesis
dedas

Olmadı,Olamadı.

Olmadı,Olamadı.

        Nice bir zamandır; yaşadığımız şehrin yıldızları, topraklarımızın karanlığına gömülen sokaklarına parıldamaz oldu.

   Ve nicelerdir gökyüzünün akşamsefaları: dağlarımız da açmaz oldu, Ay’ın aydınlık yüzü görünmez oldu.

    Zalimane yanlışlıklar, ayrılıklarımıza tuz ekti. Zulümler, Vahları! Nadasa bıraktı. Ah! Vahlarımız! İmdatlarımıza yetişmeden, kavgalarımızın şahidi oldu.

    Ardından Kentin bebeklerine kavgayı öğrettik acımasızca ve dağ çocukların korkularını gömdük bu topraklara, bazen acıyarak birbirilerine yiğitsizlik örneğini taşıdılar. Bazen de bin bir mazeret uydurdular; yaptıklarına…

    Oysa bizler, kuruyan dudaklarımızın titrek sesleri ile Mezopotamya’ya dualarımızı adamış ve duanın gücüne inanmıştık beraberce;  Sipan dağının haşmetliğine bürünüp Zozan’ın şimal rüzgârları ile kuvvetlenmiştik. Rumun topraklarına kapı açmış; birbirimize kefen olmuştuk.

   Vadilerimizin kenger çiçeklerini kucaklarımızda büyütmüştük, aşk vermiştik insanımıza…

    Birde baktık ki metropollerin acımasız duygularında kaybolduk. Rıha’nın sıcaklığında kavrulup Amed’in gözyaşlarında boğulduk. Yanı başımızdakiler; kardeşliğimizi unuttular ve bağrışmalarımıza yelkenlerini kapattılar. Başka rüzgârlarla, başka denizlere açıldılar.

    Artık masum ve mazlum kardeşler, başka limanların rüzgârlarına kapılınca; fırtınalar koptu topraklarımızda, cambazlara gün doğdu. Türlü organizasyonlara meydan verildi. Bir yarımızı sürgünlere, diğer yarımızı zulümlerin zeminlerine gömdüler.

    En sonda birileri bu toprakların kardeşliğini hatırlar gibi olunca; sevinçler getirdi bizlere; sevinçle beraber toplayacaktık rengârenk çiçeklerimizi, Dağlarımıza ay ışığının umudu doğacaktı, gündüzün el sallayacaktık yıldızlarımıza…

   Olmadı, olamadı. Olmamasına rıza gösterenler de kardeşlerimiz oldu.

   Vesselam herkese…

Yorumlar

Image
serçimko
01.03.2012 / 19:50

kalemine yüreğine sağlık

Image
İSTANBUL
27.02.2012 / 10:22

Onlar, zararlarından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular.Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de; düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu. - EBU MÜSLİM HOROSANİ

Yorum Yaz