diorex

Ömerli/Ömeran Sempozyumu Üzerine

Ömerli/Ömeran Sempozyumu Üzerine

13 Mayısta başlayan ve Dicle Kalkınma Ajansı, Ömerli Kaymakamlığı, Ömerli Belediyesi ile Şarkiyat Araştırmaları Derneğinin desteklediği 'Ömerli ve Ömeran' konulu sempozyum sona erdi.

Sempozyuma davet ile ev sahipliğini,  Mardin Artuklu Üniversitesi yaptı.

Türkçe, İngilizce, Arapça, Süryanice, Ermenice ve Kürtçe olmak üzere tam altı dilde düzenlenen Uluslar arası Ömerli/Ömeran ve Çevresi Sempozyumu bu yönüyle belki de Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip..

Genel hatlarıyla ilgi çekici ve güzel geçen sempozyumun ilk gününde bulunmakla birlikte, ağırlıklı olarak ikinci gününü izleme fırsatım oldu.

Tüm güzelliklerine rağmen, sempozyumun belki de canımı en sıkan tarafı, çok az dinleyicisinin oluşuydu. Bölgenin ve özelliklerinin anlatıldığı böyle güzel bir organizasyona bölge halkından katılımın az olması hoş olmadı.

Her fırsatta kendilerini Ömeriyan olarak tanıtan bazı bilge! dostlarıma neden dinlemeye gelmediklerini sorduğumda ise onlara hak vermek zorunda kaldım.

Zira, bölge insanını çok yakından ilgilendiren bir emeğin tanıtımı, maalesef yeterince yapılamamıştı. Hatta Mardin Artuklu Üniversitesi imzalı davetiyeler, ağırlıklı olarak protokol daveti olarak hazırlanmış ve sivil toplum kuruluşlarından konuyu ilgi ile izleyebilecekler hesaba katılmamıştı.

Akademinin kampus kalıplarına sıkışarak sivil topluma açılamadığı bir örnek daha görmüş olduk böylece..

Dinleyici çokluğu olmasa bile konuşmacıların çeşitliliğinden kaynaklanan farklılık, bunu bir nebze bastırmış oldu deyip sempozyumumuza dönelim.

Mardin Valisi Turhan Ayvaz’ın “bu sempozyumla kültürümüze de sahip çıkacağız" dediği açılış konuşmasınının ardınan ilk gün sunumunu yapan Altan Tan, Turabidin’deki aşiret yapılanması dine, kavme ve mezhebe göre değil, bir coğrafi alandaki kader birliğidir”  şeklinde konuştu.

Kısa süreli mikrofon sorunu yaşayan Altan Tan, espirili bir şekilde bunun derin devletle ilgisi olabileceğini söyledi.

Bölgenin değerli simalarından  Orhan Miroğlu, Şerefxan Ciziri ve Ömerli’nin yetiştirdiği birikimli ve güzel insanı Prof. Dr. Adnan Demircan’ın sunumlarının yanı sıra değerli hocalarımızdan Prof.Dr. Halil Çiçek’in “Hırbe Haccili Molla Abdulvahab’ın hayatı ve İlmi Kişiliği” sunumu kayda değerdi.

Türkiye müftüsü Halil gönenç dahil bölgenin pek çok alimini ve dahi saygıdeğer babam, emekli müftü Hasan Akgül’ün de müderrisliğini yaptığını bildiğimiz Seyda Melle Abdulvahhab’ı bu vesile ile rahmetle anıyoruz.

Mardin, Savur, Midyat ve Nusaybin arasında yer alan Ömeran bölgesinin siyasi, dinsel, iktisadi ve aşiret yapısı, kullanılan diller ile tanınmış kişiliklerinin anlatıldığı sempozyumun ikinci gününde, etnisite ve dilsel yapısının anlatıldığı oturumları da ilginç diyaloglara da sahne oldu.

Sempozyumda büyük emeği geçen Ömerli’nin değerli belediye başkanı Yılmaz Altındağ’ın “Mala Bekiro” sunumunun ertesi günü söz alan Ermeni asıllı Tomas Çerme’nin “Biz binlerce yıldan beri buralardaydık. şimdi sadece kendinizi anlatıyorsunuz”  anlamındaki manidar sözleri dinleyicileri gülümsetti.

Tomas’ın ardından söz alan Süryani asıllı Tuma Çelik ise Tomas’a laf dokundurarak, “ siz de Ermeni nufustan bahsederken Süryanileri hesaba katmamakla aynı şeyi yapıyorsunuz” demesi ve ardından Müslüman katılımcıları kastederek, “sizin hoşgörünüze değil affınıza sığınırım demesi” ilginçti.

Bu sırada elindeki tarihi belgeleri sunan Gabriel Bey’in uzattığı evraklar kısa bir süre ilgi odağı oldu. Hemen ardından söz alan İhsan Süreyya Hoca “zoraki Avrupa kaynaklı bilgi arayışı yerine bütün bu tarihimiz İslami kaynaklardan pekala alabilirsiniz” şeklinde konuştu.

Bir ara karşılıklı tansiyonun arttığı bir esnada Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Serdar Bedii Omay’ın “ Sosyal bilimlerde tamamen objektif olmanın mümkün olmadığı, fakat fazlaca subjektif yaklaşımın sunum ortamını zedeleyeceği” yönünde sözleri üzerine ortam sakinleşti.

Prof.Dr. Kadri Yıldırım’ın, Yezidileri anlatan güzel bir sunumunun ardından, Hollanda’dan katılan Doç. Bahattin Budak, Mıhallemi lehçesi ile başarılı bir sunum gerçekleştirdi.

Şu iki şeyi ifade etmeden geçemeyeceğim:

Kendisiyle birebir sohbet etme imkanını henüz bulamadığım Prof.Dr. Kadri Yıldırım, Mardin Artuklu Üniveristesi ve bölge için gerçekten klas bir isim.. Ve de bir şans…

Rahat ve kendinden emin duruşuna, bazı alimlerde bir hastalık haline gelen ilmin enaniyetini hiç bulaştırmadan, mütevazi çizgisini şu ana kadar hiç bozmadı..

İkinci bir husus: Sunumculardan Prof.Dr. George Grigore, 15 yıl önce es kazara Mardin’den geçiyor ve burda Araplara rastlıyor. Hiç üşenmeden eline kalemi alıp bölgemizin Arapça lehçelerini içeren bir kitap yazarak sempozyumda da Arapça sunum yapıyor.!

Dolu dolu anlatamadıysa da, “biz yazamadık o hem yazıp hem sunabildiği için” hayranlığımdan değil ama helal olsun derim.

İki gün, 10 ayrı oturumda gerçekleşen, 5’i yurtdışından 44 akademisyen ve araştırmacının katıldığı sempozyumda, 2'si İngilizce, 2'si Arapça, biri Süryanice, 3'ü Kürtçe, biri Ermenice, kalanları Türkçe olmak üzere tam 40 adet tebliğ sunuldu.

Dinleme fırsatı bulabildiklerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Kaçırdığım veya bahsedemediklerimden burada özür diliyorum.

Teşekkürler desteklerini esirgemeyen herkese…

Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi USTAD sitesinde yayınlanmıştır

Yorumlar

Image
sait hoca
17.05.2011 / 15:03

arkadaşlar, Prof.Dr. George Grigore'nin mardinin arapça lehçeleri yeni bir şey değil. Bu bölgeye dair daha 1880'lerde atasözleri, 1900'larda bölgenin lehçe ve ağızları, 1940'larda ve 1965'te toplamda 6 araştırmacı ve 7 kitap yazıldı bu konuda. dolayısıyla Prof.Dr. George Grigore körler diyarında tek gözlü olunca herkesin onu alkışlaması doğaldır. Buralarda istemediğiniz kadar çok araştırma yapıldı. bilhassa 1.dünya savaşına kadar Alman ekolu araştırmacıları ve savaş sonrası amerikan oryantalistleri onlarca eser bıraktı. lakin bunların hepsi yabancı dilde ve hiç kimse de bunları çevirmez çünkü bir araştırmacıdan bu dilleri bilmesi beklenir zaten. <br>benim bir de merak ettiğim amerikayı yeni,den keşfeden Prof.Dr. George Grigore'ye kim ne dedi?

Image
Şakin POYRAZ
17.05.2011 / 10:26

Genç yaşta hazine olmuşsun Ahmet Hoca. Tebrik ederim.

Image
mzeki gürel
16.05.2011 / 21:22

iyi analiz ustad sana ve katılımcılara tşk

Yorum Yaz