matesis
dedas

Ordu Komutanları ve Gerilla Liderleri Arasında ...

Ordu Komutanları ve Gerilla Liderleri Arasında ...
        SÜRECİN İŞLEVİNE KATKIDA BULUNMAK

Ortadoğu ve Afrika'da alışık olduğumuz kuramsal çerçeveler içinde kitlelerin siyasi istemlerinin dışlandığı,işbirlikçi taşeron iktidarların harman yerinde rüzgâra karşı tutarak savurdukları 'canların yerinde' daha gün doğmadan yapılan saldırı ve işgallerin şimdiden iflasını gören Newroz Mesajı, yalnızca ülke gündemine değil aynı zamanda dünyanın yeni şekillenebilecek dengelerin şokunu yaşayarak vakit geçirmeden telefonların bir ucundan hepimizin doğruluğuna inanamayacağımız ''özür dilemeler'' harman yerindeki samanın boğucu tozu hafif hafif yutturulmaya başlandı bile.

Orta Amerika coğrafyasındaki Guatemala'da askeri yönetimlerin 1950 li yıllarda peşi sıra gerçekleştirdikleri darbeler ve bu darbelere tepki olarak faşizme karşı silahlı mücadeleyle karşılık veren sol güçlerin yaklaşık 30/35 yıllık savaşta 200 bin canın yaşamını yitirdiği 40/50 bininin de kayıplara karıştığı bir ülkenin ABD destekli ordusunun yerli halklara yönelip katliam gerçekleştirmesi Wietnam'da,Irak ve Afganistan'da,Libya,Mısır ve Tunus'ta uluslararası güç diye müttefiklerini de yanına alarak yapılan saldırıların/işgallerin devamı niteliğindeki vahşetin boyutları Suriye'de ayyuka çıkarken İran'a uygulanan ambargonun ülkemizden ve coğrafyamızdan neleri alıp götürebileceğinin alarm zilleri belki de Erdoğan'dan dilenen özürle duyulmuş oldu.    

Araştırmacılar, İnsan Hakları örgütleri ve birçok bilim adamının hemfikir oldukları açık ve ilkel denecek kadar hak ihlallerini utanç duvarına çıkaran ülkenin İsrail olduğu ve ABD müttefiklerinin başı çektiği ''1974'ten beri onlarca kararı ihlal edip Uluslararası Hukuku çiğneyen ülkenin de Türkiye olduğunu ve İsrail'in arkasından ikinci koltuğuna oturduğunu'' S.Francisco Üniversitesi Siyaset Bilimi Prof.Steven Zunes ayrıca ''Fas'ın 17 kararı ihlal ederek 3. sırada yer aldığını'' ifade ediyor.

Guatemala ile ülkemizin darbeci askeri yönetimleri ellerinde oyuncak gibi kullanılan,atanan ya da seçimle gelip farklılıklara karşı cepheler açan,vitrinden alınıp satılan yönetimlerin ülkelerindeki çözümsüzlükler savaşların ortak nedenleri olurken her iki ülkede de başarısızlığa uğramış iktidarlar yerli halklara saldırarak kan dökmüşlerdir.

Guatemala'da halkın istemleri ülkemizin Kürt halkının istemlerinden farklı mıydı?

*Her iki ülkede de halkın kimliklerinin tanınması ve gereğinin güvence altına alınması istemi.
*İnsan haklarının uluslararası yasal güvenceleri ışığında:

Başta yaşama hakkı olmak üzere savaş boyunca her türlü ihlalin,toplu kıyımların/mezarların ve ilgili faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılması,başka coğrafyalarda mülteci olanların ya da köyü,mezrası veya beldesindeki evi yakılanların mağduriyetlerini insan onuruna yakışacak değerde karşılanması her iki ülke halklarının ortak talepleri olmuştur.

Ülkelerindeki 'savaşı bitirmek' adına resmi olmayan görüşme ve müzakereler için Guatemela,Norveç'in desteğini alarak 1990'da Oslo'da müzakerelere başladı.Görüşmeler devam ederken ateşkesin ihlal edilerek ölümlere neden olması engelini Guatemala Ordusu komutanları ve gerilla liderlerinin 'sürecin işlevine katkıda bulunmak için' bir araya gelip gizli görüştüklerini BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Raportörü La Kue'nin basına açıklamalarından öğreniyoruz.

Ülkemizin Oslo Görüşmeleri/Oslo Müzakereleri ise devletin MİT müsteşarları,yardımcıları ve PKK Avrupa temsilci ve yöneticileriyle 2011'de basına sızan ses kayıtlarından 2009-2010'da gizli görüşmelerin yapıldığı ve koordinatör ülkenin İngiltere olduğu görüşmelerin imzasız kalan protokollere kadar gelişip tam da Abdullah Öcal'ın:

''Hakan Fidan'ın yargıya götürülmesi AKP İktidarına yapılacak darbeyi ben haber verdim.''

Uyarısı sonrasında Şubat 2012'de kriz TBMM'nde yasa değişikliğine gidilerek aşıldığı böylece Emre Taner'le başlayan görüşmeler Ocak 2013'te ikinci kez kesiliyor.

Sürecin Oslo'dan İmralı'ya taşınmasının Newroz'da okunan Öcalan perspektifiyle:

''Kavganın fikir ve ideolojiyle süreceği,yeni bir geleceğe ve yeni bir Türkiye'ye,gençlerimiz ve kadınlarımızla sosyal ve ekonomik hak mücadelelerimizle,silahların sustuğu fikirlerin konuştuğu,silahın değil siyasetin önde olduğu,mücadelenin son değil bir yeni başlangıç olacağı ve TBMM'nin güvencesiyle silahlı grupların sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.''

Diyerek,kamu görevlilerini serbest bırakmakla İmralı Görüşmelerinin Kandil ve Avrupa'dan gelen önemli desteğin tıkanan sürecin önünü nasıl açacağının ipuçlarını verirken iktidarın yalnızca 'akil adamlarla' götürebileceğinin inandırıcılığı var mı?

Benim anladığım kadarıyla barışmak ile 'kalıcı barışı' inşa etmek farklı olmalı.

Tıpkı yerel kültürümüzün tutarsızlıklara yönelttiği:

''Fettih ıl-tenek yiveddine lel helek.''
   (Tenekelerin açılması hepimizi yorar.)

Bu özdeyişin samimi ve doğru olmayanların açtıkları her yalan-dolan dolu tenekenin herkesi yoracağının sinyallerini verirken:

''Yinbıl'un kemel cibné vıl-ığbeyz.''
(Yutulmaları peynir-ekmek gibi kolay.)

Denildiğinde ise karşınızdakini küçümseyerek görmemezlikten gelmek değil miydi? ''İşi yokuşa sürmek''

Yorumlar

Image
B.Meşkin
18.04.2013 / 15:10

Mesajı çok iyi ala bildim ben.Latin harfleriyle ancak bu kadar iyi yazılabilir.Alican yorumların çelişki dolu önce arapça biliyorum ve anlamadım diyorsun sonra da 'süreç' ve 'teneke' değerlendirmesini anlamadım diyorsun.neyi anlamadığını bir bilsende birileri aydınlatsa seni.

Image
ali can
09.04.2013 / 13:22

vahap bey ben iyiderecede arapça biliyorum hem yazma hemde okuma ancak yazın çorba gibi neyi ifade etmeye çalışıyorsun anlamış deyilim lütfen diyer yazılarınıda yakınında bulunan herhangi bir mardinli hemşehrilerime okut eyer bana hak vermezlerse ozaman hakkın var yani bu yazılar boşyere bu siteyi ijgal ediyor lütfen birazdaha araştırıp öyle yaz yada o güzelim bilgilerin sende kalsın lütfen rica ederim.<br>diyer yazar arkadaşlara çok teşekkür ederim herşeyi çok güzzel ayrıntılı ifade ediyorlar büyük bir zevkle okuyorum.

Image
A.Vahap Omuzlar
09.04.2013 / 11:12

ÜZME KENDİNİ ALİ CAN...Farklı kültürlerden bireylerin birbirlerini anlayabilmeleri için duyarlılıklarını ifade etmeye çalıştıkları özdeyiş ve deyimlerle ya da 'kısadan hisse' denilen ince mesajlarla ifade etmeye çalışırlar.Tüm bunlardan yararlanmamış ve araştırmamışsan bu kültürü senin ifade ettiğin gibi basit görürsün oysa anlamakta güçlük çektiğini bu kültürü yakından bilenler görebilir dostum...

Image
ali can
09.04.2013 / 10:48

ya allah rızası için okudum okudum bişey anlamadım konu süreçten girdi tenekeye vardı peynir ekmekle sonlandı ne alaka e tabi mardinde yorum bu olsa gerek.

Yorum Yaz