Ortaklık Kiminle?
CHP’nin tek parti dönemindeki saçmalığı maalesef son yıllarda dirildi. Hükümet=Devlet, Devlet=Hükümet saçmalığı. AKP diriltti bunu, bir o kadar da saçma bir savunma ile: “Tek parti döneminde de valiler il başkanı gibi çalışmıştı.” Yani diyor ki “Evet benim çok karşı çıktığım, eleştirdiğim bir şey. Lakin şimdi güç bende ve gücüme güç katmalıyım. Kusura bakmayın biraz ben….”
İktidarın değil, halkın valisi olmak istediği için çok basit sebepler gösterilerek yerinden edilen valiler ve buna mukabil “Ben valimi kimseye yedirtmem” külhanbeylikleri. Vali, reklamını iyi yapıyorsa tabi yedirtmezsin, sana afiyet olsun.
Valilerin elbette ki hükümetlerin sözünü dinlemesi gerekir. Bu onların görevidir. Ama onların görevi tüm halkın valisi olmayı unutup, hükümetin reklamcısı olacak şekilde siyasî açıklamalar yapmak değildir. Hele hele bu, okumamış sade bir vatandaş ağzıyla yapıldığında insan daha çok üzülüyor.
Şimdi gelelim sadede.
Sizin “Kahraman bildiklerimiz, hain çıktı” dediğiniz adamları zamanında, siz kahraman bilmişsiniz. Şimdiki KAHIRamanları da yine siz kahraman biliyorsunuz. O kararnameleriyle atandığınız hainlerin, emirlerini yerine getirirken kendinizi onlara ortak hissetiniz mi?
Yoksa siz şimdiki KAHIRamanlarla mı ortaksınız? Öyle iseniz, kahramanlıkları görün ve hangi grup kahramanla ortak olduğunuzu belirleyiniz.
Kahramanlık: Önceki yöneticiler için, “Bizi komşularımızla düşman ettiler. Biz geldik bu sonlandı” demiş olmaya rağmen, şimdi Batılı güçler adına komşuyu tehdit etmektir.
Kahramanlık: Vatandaşının ihtiyaçlarını görmezden gelip, Libya isyancılarına elden yüz milyon dolarlar götürmektir.
Kahramanlık: Vatandaşı kutuplaştırıp, birbirine tekrardan küstürmektir.
Kahramanlık: Deprem vergileriyle duble yol yapıp, enkaz altında ölen yüzlerce insana karşı sorumluluk hissetmemektir.
Kahramanlık: Kendi ülkesini katliamcı kabul etmektir.
Kahramanlık: Yönetemediği süreçler uğruna anaları ağlatmaya devam etmektir. (Geldiklerinde terör neredeyse ‘sıfır’ noktasındaydı.)
Kahramanlık: Sekiz yıldır, Irak’ta yaşamını yitiren 1,5 milyon Müslüman’ın kanını görmezden gelmek olduğu halde, diğer Ortadoğu liderlerine dil uzatabilmektir.
Kahramanlık: Bedelli askerlik için söylediklerinin tam tersini 6-7 ay sonra uygulamaktır. (buna riyakarlık mı, yalancılık mı demek gerek?)
Kahramanlık: İsrail’i tehdit ederken, İsrail’i savunan ne idiğü belirsizlerin sözünden çıkmamaktır.
Kahramanlık: Dış ticaret açığını, 3-5 milyar dolardan 75-80 milyar dolara çıkarmaktır.
Kahramanlık: Bütçeye 28 milyar dolar açık verdirmektir. (Bedelli ve 2B olmasaydı, kim bilir ne kadar olurdu?)
Kahramanlık: Coplattığı depremzedeye “Bunlar, depremzede değil, provokatör” söyleyebilmektir.
Kahramanlık: ‘Ben yüzde elliyim, her şey bana farz, caiz, mubah’ demektir.
abdulkerim akan
11.12.2011 / 13:09tabi efendim bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı
şeyhmus
05.12.2011 / 08:42Veysi bey cesur ve aykırı yazılarınızla AKP borazanı hala bu site size yazı yazdırıyorsa bu sitede gelişmeler var. bana göre kahramanlık budur. Bu site demokrasiyi içselleştirmişse bu ülkede demokrasiyi içseleştirecek.