tatlidede

Oruç bir ibadettir!

Oruç bir ibadettir!

 

Bismillahirrahmanirrahim

Es-selâmün aleyküm Kıymetli okurlar;

Oruç bir işkence değil! Oruç bir ibadettir.

Çevremde karşılaştığım bazı insanları anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Onlara şu soruları soruyorum.

-          Oruçla aran nasıl, Oruç sence Nedir? Şeklinde.

Genellikle çok klasik cevaplar geliyor. “Dayanıyoruz valla.” “Orucu farz olduğu için tutuyorum” “Ramazan olduğu için tutuyorum” “Oruç nefsimizi köreltmek içindir.”  gibi cevaplar alıyorum. Eyvallah hepsi doğru ama orucu tutma gayen farklı olmalıdır. Kişi oruçlu olduğu vakit Allah’a (CC) en yakın olduğu vakittir. Şöyle düşünün gün boyu namaz kılmak gibi.  Bana göre ise Oruç tutarken yapılacak en güzel şey ibadetin farkında olup af ve mağfiret dilemek. Oruç Allah’ın bir emridir ve Orucu Allah'ın rızasını kazanmak için tutalım.

Nitekim Resuli Ekrem Hz Muhammed (SAV) efendimizde Oruç için İslam âlemine şu müjdeyi vermiştir.

"Şanı yüce olan Allah, Ramazan orucunu size farz kıldı. Ben de size Ramazan'ın gece ibâdetini, teravih namazını öğütleyip emrettim. Her kim orucun Allah'ın emri olduğuna, teravihin de benim sünnetim olduğuna îman ederek ve mükâfatını alacağına inanarak orucunu tutar, teravih namazlarını kılarsa günahlarından temizlenmiş, anasından doğduğu günkü gibi tertemiz olmuş olur."

Kardeşlerim, oruç bir ibadettir. Kişi oruçlu olduğu vakit Allah’la görüşme halindedir ve buna göre hareket etmesi gerekir. Gözünü haramdan sakınması, Aklı başına toplayıp Allah’ın (CC) huzurunda düzgün bir şekilde hareket etmesi gerekir. Küfretmemesi, gıybet yapmaması gerekir. Nasıl ki insan namazda iken küfredemiyor, Allahtan bağışlanma diliyorsa; oruçluyken de kişinin küfretmemesi gerekir. Bazı insanlar maalesef buna pek riayet etmiyor. Hâlbuki insan oruçluyken ibadet halindedir. 

Fahrü’l-Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) bu konuda şöyle buyururlar:

"Kim yalanı, gıybeti ve söz taşıyıcılığı ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa, Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur."

"Sizden biriniz oruçlu olduğu gün, çirkin söz söylemesin, cahilce işler yapmasın. Kim kendisine sataşır; söver ya da dövüşmek isterse; ona -ben oruçluyum, ben oruçluyum- desin."

"Birçok oruçlu vardır ki, tuttuğu oruçtan ona, ancak susuzluğu ve açlığı kalmıştır."

Peygamberimizin bu mübarek açıklamaları, orucun, ruhî ve ahlâkî bir eğitim olduğunu ne güzel bir şekilde açıklamaktadır. Ayrıca Allah Azze ve Celle, Oruçlu insanın duasını boş çevirmeyeceğini belirtir. Bu konudaki sabit hadis şöyledir:

Seyyidü’l-Kâinat Hazretleri Hz. Muhammed (SAV) şöyle buyuruyor:

“Oruçlunun orucunu açarken yapacağı dua reddedilmez.” (İbni Mâce, Siyâm, 48)

Hadiste de belirttiği gibi O an Allah Azze ve Celle’den ne istenirse Allah Hazretleri reddetmez. Fakat bazı insanlar şöyle düşünebilir. “-Yahu ben dilek diledim ama olmadı” diye. Şunu unutmamak gerekir. Biz Allah Azze ve Celle’ye sığındığımız zaman, Allah Hazretleri bizim için her zaman en hayırlısı önümüze getirir. Aşağıdaki ayetle de bu görüş sabittir.

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ

وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ

Arapça Okunuşu:

-Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yerah
-Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yerah

Kur’ân’da Zilzâl Suresi’nde geçen bu ayet,  muhteşem ve sonsuz rahmetin göstergesidir. Ayet’in ikisinden ilki, ‘‘fe men’’ diye başlar; diğeri ise ‘‘ve men’’ diye. ‘‘Fe men’’ diye başlayan ayet, ‘‘Kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görür.’’ manasındadır. Diğeri ise, yani , ‘‘Ve men’’ diye başlayan ayet ise, ‘‘Kim zerre kadar kötülük yapmışsa, karşılığını görür.’’ manasındadır.

Bizim dilediğimiz şeyin bize hayır mı, şer mi getireceğini biz bilemeyiz. Bu yüzden Allah Azze ve Celle’den her zaman hayırlısını dilmek en doğrusudur. Unutulmamalıdır ki İyilik yaptığımız zaman Allah (CC) karşımıza iyilik çıkarır. Kötülük yaptığımızda da Karşımıza kötülük çıkar.

Kişi oruç tutmayı sevmelidir.

Kardeşlerim oruç tutmayı sevin. Allah’ı sevdiğiniz için oruç tutmayı sevin. Allah’a yakın olabilmek için oruç tutmayı sevin. Sevmezseniz oruç tutmak size adeta bir işkence gibi gelir. Bu yüzden siz orucu sevmedikçe tutmakta da zorlanacaksınız. “Saate bakıp, kaç dakika kaldı, niye bu vakit geçmiyor” diye söylemlerde bulunmaktansa orucu Allah’a yaklaşmak olarak görün ve rahatça orucunuzu tutun. Eminim ki hepiniz o manevi anı yaşamayı zevk edineceksiniz. Bu bakış açısıyla bakmadığınız sürece, siz kendi ruhunuza ve nefsinize eziyet edersiniz. Yapmayın! Kendinize eziyet etmeyin. Orucu sevin ve o şekilde ruhunuzu da bedeninizi de rahat ettirin.  

Orucu sevmekle ilgili Emiru'l-Mü'minin Ali ibnu Ebi Talib aleyhisselam/Radiyallahu anhu ve kerremellâhu vechehu şöyle buyurmuştur.

الصوم بالصيف

وإكرام الضيف

وضرب العدو باضيق

 

 

Arapça Okunuşu:                                         

Es-sevmu bi’s-sayf                                                                                       

 İkramu’d-deyf

Ve darbü’l aduvvi bi’s-seyf                          

 

Anlamı:

Yazın tutulan orucu

Misafire ikramı etmeyi

Düşmanla kılıçla vuruşmayı

 

Ne güzel söylemiş değil mi? Yazın tutulan orucu severmiş, misafire ikram etmeyi severmiş ve düşmanla kılıçla çarpışmayı severmiş. En zor ama en keyif verici ve nefsi köreltici, ahlakı yüceltici ve mertliği gösterici davranışlar.

Kıymetli okurlar, Oruç farzını bir zorunluluk gözüyle değil de bir ibadet gözüyle baktığınız zaman rahat edersiniz. Günahlarınızdan arınarak, af ve mağfiret dilenerek Allah’ın huzurunda geçirilecek en ufak bir an bile sizin derecenizi yükseltecektir. Mükâfatını muhakkak alacaksınız. Ramazanı şerif size sıhhatli bir ahlak nasip eylesin. Selam ve dua ile.

Es-selâmün aleyküm

Yorumlar

Image
Hamdullah altun
07.05.2020 / 01:27

Rabbim sizin ilminizden bizleri mahrum etmezsin

Yorum Yaz