matesis
dedas

Rakamlar Konuşuyor

Rakamlar Konuşuyor

Rakamlar, sayılar, gelirler, giderler bir toplumsal gerçekliği ifade ederler. Ekonomik ve sosyal gerçekleri iyi kavramak için de rakamlar ve sayılar vazgeçilmez verileri bizlere sunarlar. Tabi öğrenmek isteyenlere! Tabi anlayanlara! Tabi düşünenlere!

Öğrenmek istemeyenlere de ne rakamlar ne sayılar, ne gelirler ne de giderler pek fazla bir şey ifade etmezler. Onlar için varsa yoksa lafazanlık yapmak, iğne deliğinden kaç devenin geçebileceğini hesaplamak, gökteki yıldızları saymak, haksız kazanç sağlamak ve rant elde etmek var olmanın zirvesi oluyor. Onlar için hayatın değerleri ve tadı epey farklı oluyor. Bu bağlamda arabeskleşmeleri kaçınılmazdır…

Batsın bu dünya derler…

Böyle yaşayan insanları bir kenara bırakıyorum ve onlara kolaylıklar diliyorum…

Bizde rakamlarımıza geri dönüyoruz.

Şimdi Nusaybin’imiz hakkında bazı rakamları, sayıları, gelirleri ve giderleri sizlerle paylaşmak istiyorum;

Nusaybin Belediyesi 2010 yılında gerçekleşen bütçe rakamlarını kamuoyuna duyurdu. Bu rakamlar ve sayılar ilçemizin durumunu, yatırım ve giderlerini, devlete bağımlılığı, personel giderlerini, öz kaynaklarımızı, yapılan ve yapılmayan hizmetleri bizlere açık olarak anlatıyor…

Tabi yine anlayana!

2010 yılı bütçe verilerine dayanarak şunu söyleyebiliriz; belediyemizin ekonomik durumu hiç iyi değil! Durum gerçekten vahimdir…

Bakınız şimdi; 2010 yılı bütçe verilerine göre belediyemizin geliri ortalama 22 milyon TL dir. Bunun tam 18 milyonu İller Bankasında geliyor, yani belediye bütçesinin büyük bir bölümünü devlet ödüyor.  Devlet bunu bir gün ödemezse ne olur? Onu da sizler düşünün…

Nusaybin’de sadece bütçenin öz kaynakları ortalama 4 milyondur. Bizdeki yerel yönetimin özerkliği bu kadardır işte. Yani Belediyemizde toplanan yerel kaynak sadece bütçenin % 20 sini karşılayabiliyor!

Gerisi devletin yardımıyla yürüyor!

Belediyemizin personel gideri yıllık ortalama 8 milyonu buluyor. Yani yıllık personel giderimiz öz kaynaklarımızın iki katı oluyor!

Çöz çözebilirsen bu denklemi!

Herhangi acil bir durumda kesinlikle personeli işten çıkarmak gerekiyor. Başka nasıl ayakta kalabilirsiniz ki? Başka gelir kaynaklarımız olmadığına göre personel çıkarmaktan başka ne yapabilirsiniz? Herhalde personeli aç çalıştırmazsınız değil mi?

Çünkü Nusaybin Belediyesinin öz kaynakları personel giderlerin yarısını ancak karşılayabilir!

Peki, şimdiye kadar Nusaybin’in öz kaynaklarını çoğaltmak için, belediyeyi devlet yardımına daha az bağımlı hale getirmek için, kendi yağımızda kavrulmak için ne gibi ciddi plan ve stratejiler uygulanmış?

Hiç…

Bütçe verilerine yakından baktığımızda parke taşı döşeme, alt yapı hizmetleri ve asfaltlama giderleri gülünç bir düzeyde duruyor. Şunu hepimiz iyi biliyoruz; Nusaybin’in bazı mahalleleri hala toz ve çamur banyosu yapıyor. Bu gidişle, bu hizmet anlayışıyla ilçemizde çamur ve toz banyosu devam edecektir. Çocuklarımız yine kışta çamurlu ayakkabılarla okullarına gidecekler. Bunların büyük bir bölümü kız çocuğu değil mi? Belediye istediği kadar kadın haklarından söz etsin, durum tüm çıplaklığıyla ortada duruyor. Herhalde bu kız çocukların problemi büyüdükleri zaman çözüme kavuşacak!

Bu çocukların günahı belediyenin boynuna olsun…

Beceriksiz siyasetçilerin boynuna olsun…

Siz istediğiniz kadar parlak kâğıtlara, bilbordlarda ekolojik ve temiz toplumdan söz edin ama gerçeklerimiz de ortadadır.

Söz konusu öz kaynaklara devletin Nusaybin’de topladığı vergi gelirlerini de eklerseniz ki bunun geçen yıl ortalama 16 milyon 500 bin olduğunu biliyorum, söz konusu vahim olan durum pek fazla değişmeyecektir.

Yalınız devlet bu vergi gelirinin ancak 12 milyonunu toplayabiliyor! Bu 12 milyonu belediye geliri olarak kabul etsek bile, durum pek farklı olmayacak.

Çünkü eğitim, güvenlik, sağlık, maliye, kırsal kesime hizmet ve diğer hizmetlerin giderlerini de sizin ödemeniz gerekecektir…

Bir de bunlara belediyenin devlete ve sosyal kurumlara olan borçlarını ekleyin…

O z aman kesinlikle iflas bayrağı çekilecektir!

Bunu yapmamak için öz kaynaklarımızın ve tahsilâtımızın gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda yeni, adil ve eşitlikçi yöntemler bulmamız gerekiyor. Maddi olanakların amacına göre, planlı ve akıllı kullanılması gerekiyor. Özellikle rüşvet ve rant çarkının beli kırılmalı ve ilçemizde beleş yaşayanların denetimi sıklaştırılmalı… 

Yoksa alınan önlemlerde inandırıcılığı tesis etmek imkânsız olacaktır!

Yerel yönetimlerin gerçekten özerk olmasını istiyorsak, öz kaynaklarımızı artırmamız gerekiyor. Bunu kavramak için de fazlaca ekonomi bilmeye de gerek yoktur!

Yorumlar

Image
Mustafa Aydın
13.09.2011 / 11:35

Akıl ve bilgi ışığında işlenmiş konu. Sosyal alanda 'Duygusallık ve Tarafgirliği' bir kenara bırakabilmek önemlidir. Kelimelerin şehvetine kapılarak atılan sloganların karın doyurmadığı ve sorunları çözmediği ortadadır. Farklı bir pencereden baktığı bu yazısı için yazara teşekkürler...

Yorum Yaz