matesis
dedas

Seçimin Analizi

Seçimin Analizi


Seçimin Analizi

 

Zorlu geçen bir seçim maratonu daha geride kaldı.

Hani deriz ya seçim demokrasinin vaz geçilmez unsurudur diye, öyleyse zorluklarına da katlanmamız gerekir.

 

Yaklaşık altı aydan beri başlayan ve son iki-bir aydır hararetini artıran seçim nihayet yapıldı ve derin bir nefes aldık tüm ülke insanı olarak.

 

Özellikle son bir aydır seçim propagandası sırasında çeşitli siyasi partilerin miting, seçim büroları veya şahıslarına yapılan müdahale veya eylemler bizleri endişelendiriyordu.

 

Seçime iki gün (48 saatten az bir zaman kala) Diyarbakır’daki bombalı saldırısı, tehlikenin habercisiymiş gibi hepimizi derinden özdü. Tansiyonlar yükseldi, insanlar gerildi, nihayet seçime kan bulaşmıştı.

 

Bu olay yıllar önce Sivas’taki Madımak katliamının benzeriydi, toplu katliam yapmak, kaos ortamı yaratmak….. Ancak sağ duyu çağrıları, halkımızın soğuk kanlı davranışı tehlikeyi daha fazla yayılmadan önledi.

 

4 vatandaşın vefatı 400 kişinin yaralanması (basındaki rakamlar) çok üzücüydü. “bir insanın ölümü tüm insanlığın ölümü gibidir” prensibine rağmen olayın vahameti düşünüldüğünde buna da şükür demek gerekiyor.

 

Tüm bunlara rağmen, şunu memnuniyetle söyleyebiliriz ki, 7 Haziran Pazar gününün nispeten sakin geçmesi (birkaç ufak yer haricinde) olayların meydana gelmemiş olması işin sevindirici yanıdır ve seçim öncesi yaratılan veya yaratılmak istenen kaosun ne kadar gereksiz olduğunu göstermiştir.

 

Tüm liderler propagandalarında; Türkiye için yeni dönem başlayacak diyorlardı. Evet seçim yapıldı, herkes beklediği gibi olsun-olmasın kendine göre sandalye aldı. Şimdi sıra Siyasilerde, yani ey Liderler artık yeni Türkiye dönemini başlatın demek milletin kakkı, ne yapacaksanız yapın ve Yeni dönem için kollarınızı sıvayın, lütfen sıvışmayın.

 

Özellikle 12 Eylül darbesinin Anayasa mimarları başta Kenan Evren artık yok. O dönemin kanun koyucuları ve devamını sağlayan Merhum Turgut Özal da yok.

Yaklaşık 13 yıldır tek başına iktidar olup, önceki yıllarda en çok bu seçim yasalardan zarar gören bir camia olan Ak Parti’de artık tek başına iktidar değil.

 

Sandıklar açıldı ve halk kararını verdi, baraj maraj istemiyoruz dedi, hatta % 2 oy alan (yaklaşık bir milyon oya tekabül ediyor) kişilerin de temsil edilmesi gerekir diye düşünenlerdenim.

 

Sıra yeni Türkiye döneminin başlamasına gelmiştir. Yalnız benim dediğim olur, en doğru olanı ben bilirim diye kimseye yetki vermedi bu halk.  Halkın iradesine saygı gösterilmesi gerekir. Artık iş yapma sırası siyasilerde.

 

Halkın özlediği; sosyal, demokratik hak ve özgürlüklerin bol olduğu, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği bir ülke, barışın hakim olduğu bir ortam oluşturmak görevi artık siyasi partilerde ve özellikle dört siyasi parti başkanlarında.

 

“Siyaset, yönetim sanatıdır” ifadesi yanında aynı zamanda halkların birbirini tahammül etmesidir de.

 

7 Haziran seçim sonuçlarının hayırlara vesile olmasını diliyorum.

 

NOT: bu yazıyı yazdıktan sonra, maalesef Diyarbekır’da meydana gelen olaylar bizleri bir kez daha üzmüştür. Olaya sebebiyet verenleri kınıyorum, herkese sağduyulu davranmalarını ve sabırlı olmalarını diliyorum. Vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.


Yorumlar

Image
hamdi
13.06.2015 / 16:26

tarafını net olarak belirlesen iyi olur...etmeye gerek yok....

Image
hamdi
13.06.2015 / 16:25

hangi safta olduğunuzu biraz daha netleştirin, ne olduğunuz anlaşılsın...etmeye g

Image
ahmed
12.06.2015 / 10:38

sende ancak hdp propagandası yaparsın hdp den çıkmıyorsun zaten en iyisi git üye ol

Yorum Yaz