Şehid Düşenlerin Partisi ve İdeolojisi KURDİSTAN'dır Artık

Her insan gibi Rıfat Akbaş'ın da dünyaya gözünü açıp toprağa düştüğü ana kadar yaşanmışlıklarıyla kendine özgü bir öyküsü vardır. Eminim ki, Kürtlerin ulusal demokratik mücadelesindeki değerlere değer katışıyla çizebildiği bir yol haritası da mutlaka vardır.

Bizim için vazgeçilmez değerlere katkı sağlamayı önemli kılan hiç kuşkusuz insanın benliğinde depreşen vicdanıdır.Vicdanın biçimlendirdiği özgüven, O'nun ruh dünyasını sarıp sarmalayan hakkaniyet duygusundan olsa gerek. Rıfat Akbaş gibi değerler yeri geldiğinde Hüseyin adıyla gerilla olabiliyor, bir başka mecrada Rıfat Akbaş olarak Peşmerge olabiliyor. Çünkü Kürdistana ait bir kişiliğe sahiptir ve kendini Kürdistanın her karış toprağında sorumlu görür. Dolayısıyla böylesi bir özgüvenle gelişen özveriyi Rıfat Akbaşın şahsiyetinde bulabilmek mümkündür.

Tüm dünyanın, biz Kürtlerin tarihsel acılarını ve özellikle de IŞİD denilen barbar terör örgütünün yaşattığı dramları konuştuğu günümüzde, Kürt siyasetinin "ben" le başlayan kibirliğini Kürdleri kuşatmasından biran önce sıyrılmayı gerektirmektedir. Şengal’de, Peşmerge güçleriyle terör örgütü IŞİD militanları arasındaki çatışmada yaşamını yitiren Yarbay Rıfat Akbaş Nusaybin'de toprağa verildiğinde. Kendi adıma söylemeliyim ki, yıllarını kendi halkının ulusal çıkarları için canını ortaya koyarak fedakarlıkta bulunmasına rağmen, defni sırasında mezarı başında bulunma fedakarlığında dahi bulunmayan Peşmerge bakanlığının her hangi bir yetkilisi yada KDP’ye mensup bir yetkilinin bulunmamasının adını "günah" koydum, "ayıp" koydum, "yazıktır!" koydum.

Peki Ömeriyanın kırsal bir köyünde toprağa verilen bu insan kimdi? Rıfat Akbaş 1975 Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Talete köyünde dünyaya geldi. 1992 yılında PKK saflarında Hüseyin kot ismiyle fidanlaşarak geliştı PKK'den ayrıldığı güne kadar PKK saflarında Mardin ve Botan bölgesinde gerilla faaliyeti yürüttü. Velhasılıkelam kelam PKK saflarında fidanlaştı ve Peşmerge güçlerine katılmasıyla gür bir ağaca dönüşerek halkının hakkaniyet mücadelesinde ulusal görevlerine devam eden bu şahsiyet Rıfat Akbaşın kendisiydi.

Kürt halkı olarak, tarihsel misyonun sorumluluğuyla tarihe not düşürecek Kürdewari bir duruşu ortaya tamda koymanın zamanıdır. Bu tarihsel misyonun gereklerini yerine getirecek birikim ve siyasi asalete sahip kürdewari bir ruhun canlandırmasının da zamanıdır. Kürt halkının ödediği bedellerin üzerinden hareketle, kendi siyasal geleceği için siyaset yada siyasi Kürdçülük yapanların yerine. Bin bir dramlarla boğuşan kürt halkının temel çıkarları için siyaset ve saiyaset alanında Kürdçülük yapabilecek asalete sahip insanlara yol vermenin de zamanıdır. Adı ve sanı ister Peşmerge olsun, ister Gerilla olsun, halkının hakkaniyetine bir dirhem katkı sağlama adına canlarını dişine takan Gerilla da, Peşmerge de Kürt halkının en aziz evlatlarıdır diyebilecek bir Kürdewari asalete ihtiyaç duyulmalıdır.

Kobanê'de kahramanca savaşan Kürt gerillaların kahramanlıklarına başını çeviren ama Güney Kürdistan'da kahramanlaşan Kürt Peşmergesine methiye dizen kürdüm diyenin Kürt olma şeklinin çelişkisi can sıkıcı olduğu gibi, "Peşmerge kaçtı kaçtı!" diye Türk usulü "mestika mestika" oynayarak dünya aleme büyük bir sevincin heyecanıyla anlatan ama, diğer tarafıyla Gerillayı göklere çıkartan kürdün Kürt olma çelişkisi de can sıkıcılığına devam ediyor.

Şehit düşen bir YPG, ya da PKK gerillasının şehadet haberine "ha öyle mi?" diyerek çok olağan ve sıradan bir tepki gösteren Ama bir Peşmergenin şahadetini sıra dışı bir tepki ve üzüntüyle karşılayan Kürdün Kürtlük anlayışıyla her hangi bir Peşmergenin şehadetine duyarsız kalan Kürdün Kürtlük anlayışı Kürdistani asaletle şekillenmesi gereken Kürtlüğün ruh halinden uzak bir ruh dünyası halidir.