matesis
dedas

Şimdi Umre Vakti

Şimdi Umre Vakti

“Buyur Allah’ım buyur!

Emrine hazırım Allah’ım!

Allah’ım! Senin eşin ve benzerin yoktur.

Allah’ım! Her övgü sana mahsustur, nimet de senin, mülk de senin.

Senin eşin ve benzerin yoktur Allah’ım.”

Umre bir vuslattır; Âdem babımızın yeryüzüne indiriliş vaktine, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail (aleyhuma’s-selam) zamanına, son Peygamberin yaşadığı mekâna, Sahabeyi Kiramın sevdasına…

Yüreğinde bu sevdayı taşıyan binlerce insan dökülüyor bu yola. Akan seller misali… Rengârenk bir insan manzarası dolar o kutsal iklimde o mübarek topraklarda. Heyecandır kutlu beldeye yolculuk. Şimdi kutsal yolculuk vaktidir o mübarek beldeye.

Vakit dua vaktidir. Allah’ım senin rızan için umre yapmak istiyorum, Umre yapmayı bana kolay eyle ve onu benden kabul buyur, deme vaktidir. Umre; ibadet maksadıyla kutsal beldeye yolculuktur. Umre; manevi hayatımızı tekrar gözden geçirme fırsatıdır. Umre peygamberlerin aydınlığı ile aydınlanan iklimini yaşama, İslam tarihini yeniden okuma, kendini tekrar tekrar bulup gönlü arındırma zamanıdır. Umre; Mekke ve Medine’ye Hac mevsimi dışında ibadet maksadıyla; ihrama girip, niyet ve telbiye ile başlayan bir gönül terbiyesine davettir.

Umre yapmak üzere niyet edip ihrama girme vaktidir bu vakit. İhrama girme kararı verebilmek… İhram; insan için bir elbiseden çok niyet irade tercih ve telbiyedir. İhram; kibirden, gururdan, bencillikten ve gösterişten; samimiyete ve takvaya ulaşmaktır. Benliğini aşmanın tam anlamı ve fırsatıdır ihrama girmek. Bencilliğinden vazgeçmenin ikrarıdır ihram… Gönülden gelen bu istek ve karar; telbiye, tekbir, tehlil, selam ve dua ile seslendirmektir.

Şimdi, Umre Zamanı;

Şimdi, Hicr’i İsmail’i (a.s) görme vakti…

Vakit, Makam’ı İbrahim’e (a.s) gitme vakti…

En büyük buluşma vaktinden önceki, büyük toplanma yeri olan Arafat’ı keşif etme vakti…

Oku emrinin, ilk vahiy’in nazil olduğu Hira Mağarasını keşif etme vaktidir bu vakit…

Resulü ve dostunu düşmanlardan gizleyen Sevr Mağarasını görme vakti…

En eski kabristanlardan olan ve Annemiz Hz. Hatice’nin (r.a) meftun olduğu Cennetu’l-Mualla’yı ziyaret vakti…

Hz. İbrahim’in (a.s) şeytanı ilk taşladığı yerde şeytanımıza galip gelme vaktidir bu vakit…

İslam’ın ilk olarak devletleştiği, Peygamberin Sahabe ile inşa ettiği ve Hz. Peygamberin bulunduğu Mescid-i Nebevi’yi ziyaret etme vakti…

Vakit, Yesirb’i nasıl Medine yaptığını idrak etme vaktidir.

Peygamberin;  “Biz Uhud dağını severiz, Uhud dağı da bizi sever” dediği, Hz. Hamza ve Mus’abu’l-Hayır gibi 70 sahabenin Şahadet Şerbetini içtiği Uhud dağının heybetini görme vaktidir.

Hiçbir sahabenin farkı olmaksızın ve bir mezar taşlarının bile olmadığı on bin sahabenin kabrinin bulunduğu Cennetu’l-Baki’ye ziyaret vaktidir…

İki kıbleli olma özelliği ile Kıbleteyn mescidinde bir tehiyyatü’l Mescid namazı kılma vaktidir.

Ve daha nice kutsal ve mübarek yerleri müşahede etme vaktidir Umre…

Umre; Peygamberin deyimiyle; “günahlara kefaret, iki umre arasındaki günahları yok etmedir.”

Şimdi Umre Zamanı diyelim. Zamanınız varken umreye zaman ayıralım. Ki yarın Umreye zamanımız olmayabilir.

“Lebbeyk Allâhümme lebbeyk,

 Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk,

innel hamde ve’n-ni’mete leke vel mülk,

Lâ şerîke lek.”

Yorum Yaz