matesis
dedas

Suriye bekle geliyoruz - I

Suriye bekle geliyoruz - I

Bir makaleye başlık bulmak bazen makalenin kendisinden daha zordur. Başlık hem cazip hem de konuya dair olacaksa bir taşla kuş katliamı yapılabilecek kadar etkili olmalıdır. Katliam yazmışken konu da çorap söküğü gibi dile geliyor. Son birkaç haftadır el-Cezire ile Suriye devlet televizyonunun haberlerini karşılaştırmalı izliyorum. Şu el-Cezire’nin Suriye’deki katliamını izlemek için saatlerce baktım ama nafile. Ne Suriye televizyonunda adam akıllı bir görüntü var ne de el-Cezire’de.  El-Cezire ki Afganistan’daki savaştan tutun Irak işgaline kadar her zaman en olmadık görüntüleri yayınlarken bu Suriye konusunda adam akıllı doğru dürüst bir katliam yayını yok. Bin Ladin’in mağara görüntülerini bile yayınlayan el-Cezire bırakın Suriye’nin küçük şehirlerini Şam’ın arka sokaklarında olduğu iddia edilen katliama dair bile bir görüntüleri yok.  Bağıran halk, ölü çocuklar, eli kanlı birkaç doktor ve bombalanan hastane var ama savaş sahnesi yok.

Oysa El-Cezire’nin sadece Suriye’de onlarca muhabiri var ama doğru dürüst bir tek görüntü yok. Oysa teknolojik açıdan el-Cezire yeni kurulduğundan diğer bir çok kanaldan daha donanımlı ve artık bir görüntüyü dışarı çıkaramamak imkansızdır. Bu kadar çok Beşşar Eşat muhalifinin olduğu bir yerde bir çip dışarı çıkarılamıyorsa bu muhaliflerin bir işe yarayacağını söylemek boş bir hevestir.

Bu bana 1997 yapımı “Wag the Dog - Başkanın Adamları” adlı filmi hatırlatıyor. R.De Niro ve D.Hoffman’ın Amerikan medyasının gücünü anlattığı bir filimdir. Olmayan bir savaşın ve olmayan bir katliamın VTR’si çekilerek kamuoyu etkileniyor. Aynen Türkiye medyası da sürekli el-Cezire’nin VTR’lerini yayınlıyor. Hangi gazeteyi açsan Beşşar Esat, hangi televizyonu açsan yine hep aynı adam. 

Bu Türkiye halkının Suriye konusunda doyurulması demektir. Yani halka sürekli bol gürültülü, ne olduğu belli olmayan görüntüler, bağrışmalar, kan ve feryat verilirse insan bıktırır o anda kardeş Suriye halkına demokrasi vaadi ve kurtarma sözü halkın nezdinde prim yapar. Türkiye halkı o anda neyin doğru neyin yanlış olduğuna bakmaz.

Bütün sorun da burada. Suriye Arap Baharının son sahnesi değil. Burada böyle demokrasi derdi güdülmüyor. Zaten Suriye’nin mevcut sosyo-kültürel yapısı Arap Baharının olduğu diğer ülkelerdekinden çok daha farklı. Suriye Yemen, Mısır ve Libya ve hatta bana göre Türkiye ile karşılaştırılmayacak kadar ileri. Bunda kozmopolit yapısı en önemli etkendir. Bu yüzden Türkiye’de bile doğru dürüst işleyemeyen Batının uygun gördüğü demokrasi bu ülkeyi değil ileriye ancak geriye götürür.

Buyüzden Suriye Orta Doğu savaşının mihengidir. Burada olabilecek bir savaş artık eskiyen sınırların ve dengelerin yeniden tasarlanacağı bir savaş olacaktır. Bu savaşta buna sebep olan ülkeler kadar buna seyirci kalan veya yanlış tarafa oynayan ülkeler de bundan etkilenecektir.

Yorum Yaz