Tamamlayıcı Tıp veya Alternatif Tıp

Kasabanın en zenginiydi. Ama 6 aydır sürekli baş ağrısı çekiyordu. Bölgede gitmediği doktor kalmamıştı. Üniversite hastanelerine gitmiş, tüm tetkikleri yapılmış, bilgisayarlı tomografileri çekilmiş, MR ları çekilmiş, ilaçlı filmlerinin hepsi normal. Ama 68 yaşında ilk kez böyle bir ağrıylı karşılamıştı. Ankara ve Istanbul'da en ünlü doktorlara gitmiş ve hiç bir şeyin yok demişlerdi. Artık evden çıkamıyor, sürekli ağrı kesiciler kullanıyordu. Çocukları Amerika'da bir kliniğin adresini almışlar. Babalarını oraya götüreceklerdi artık. Zaten her gün evleri taziye evi gibi kalabalık ve Ahmet amcanın ağrılar geçmedi mi diyen insanlarla doluyordu. Çocukları hazırlıklarını yapıp, Amerika'ya götüreceklerdi. Babalarını berbere tıraş ettirmeye götürdüler. Berber tıraştan sonra Ahmet amcanın burnunda gördüğü uzun kılı aniden çekmesiyle Ahmet amcanın çığlığı ve burundan aşırı kan ve irin akması bir oluyor. Ahmet amca bayılıyor, çocukları berbere saldıracak iken berber kanı durduruyor ve Ahmet amca kendine geliyor. Başağrısı da geçmiş, 6 aydır ilk kez baş ağrısı ilaçsız geçmiş. O günden sonra Ahmet amcanın baş ağrıları kalmamış. Meğer baş ağrısı burnundaki bir kıl dönmesinin neden olduğu iltihaplanmış.

Evet bazı insanlar burunlarından kıl aldıramazlar. Ama biz bu köşede burundan kıl aldıranlar için yazacağız. Ayda bir kez "Tamamlayıcı Tıp" veya halk arasında bilinen ismiyle "Alternatif Tıp" ile ilgili konuları ele alacağız.                                                                                

Tamamlayıcı Tıp yöntemleriyle çevreyi iyileştirme, iyilik hali verme, kendini iyi hissetme, yani bedensel sağlık dışında iç dünya ile ilgili konularda Tamamlayıcı Tıp ile hastaya yardımcı olmak mümkündür. Tamamlayıcı tıp tedavisi yanına modern tıbbı entegre etmenin bir sakıncası yoktur.                                                                   

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre "geleneksel tıp" fiziksel ve ruhsal hastalıklardan korunma, bunlara tanı koyma, iyileştirme veya tedavi etmenin yanında sağlığın iyi sürdürülmesinde de kullanılan, farklı kültürlere özgü teori, inanç ve tecrübelere dayalı bilgi, beceri ve uygulamaların bütünüdür. Bugünkü modern tıbbın kökeni Güneydoğu ve Orta Asya tıbbıdır. Batıya doğru toplumsal hareketlerde, göçlerle önce İran, Mısır, Arap ve sonra da Anadolu tıbbına doğru yöneldi. Antikçağ'dan bu yana Anadolu'da tıp var ve Anadolu tıbbı bütün bu Uzakdoğu ile modern tıbbın değişim noktasının ateşlendiği yerdir. Tarihteki birçok ünlü tıp adamı gibi "tıbbın babası" Hipokrat Anadolu'dan çıkmıştır. Tıp aslında "Sanayi Devrimi'yle" birlikte gelişmesini farklı bir yöne doğru çevirirken, köklerinden kendisini kopardı. Bunun sonucu olarak da 20.yüzyılın ortalarında tıp,insanı sadece makine, alet, tamir edilmesi gereken bir obje olarak algılamaya başladı.                    

Modern tıp son yıllarda daha çok insanın bedensel tarafıyla ilgilenmeye başladı. Tıbbın işi çoğaldı ve yoğunlaştı. Modern tıbba müracaat eden insanların sosyal,ruhsal, beden ile ruh birlikteliğini sağlayan ihtiyaçlarıyla yeterince ilgilenmemeye başladı. Bazı hastalıklarda modern tıp " Bizim yapabileceğimiz birşey yok" deyip, hastaları evlerine çaresizliğin kucağına yolladı. Bütün bunlar insanları, çare üreten tamamlayıcı tıbba yeniden yöneltmeye başladı. 

Modernin tamamlayıcıya ihtiyacını daha ziyade işbirliği noktasında alacağını düşünüyorum.                

Sağlıcakla kalın.