matesis
dedas

Terörist İsrail’in Caniliği Gölgesinde Bayram Yapmak

Terörist İsrail’in Caniliği Gölgesinde Bayram Yapmak VAY BE !!!!
Terörist İsrail’in Caniliği Gölgesinde Bayram Yapmak

                   

                         Terörist İsrail’in Caniliği Gölgesinde Bayram Yapmak

                                                                VAY BE !!!!

 

             Artık herkesin ağzında klasikleşen, yeri geldiğinde derin bir iç çekerek telaffuz edilen, hayal dahi olsa hatırlayanların buruk sevinçlerle  “Ah Nerede o eski Bayramlar” dediği cümleyi maalesef ben söylemeyeceğim.Çünkü,O eski Bayramlara bir şey olduğu yok,her yıl zamanında bizlere uğrayıp, kapımızı çalmakta ve buyrun Bayramınızı en güzel şekilde kutlayın demektedir.Bizler kendi elimizle hayatı kendimize zehir etmekteyiz.Lakin şunu söyleyebilirim “Ah Nerede O eski İnsanlık”. Bayramlara, seyranlara,güzeliğe ve iyiliğe, hatta dünyaya bir şey olduğu yok,aksine imkan ve nimet anlamında her yönüyle insanlık üzerine bereketler akıtıyor Yüce Mevlam.Bence İnsanoğlu dönüp kendine bakmalı, eskilerin tabiriyle şapkasını önüne koyarak “Ben Neyim,ne oldum,nereye gidiyorum ve ne yapıyorum” diye o bez parçası şapkasına sormalıdır. Allah’u Teala cc. Nisa Sursi 79.Ayetinde مَٓا اَصَابَكَ مِنْ حَسَنَةٍ فَمِنَ اللّٰهِۘ وَمَٓا اَصَابَكَ مِنْ سَيِّئَةٍ فَمِنْ نَفْسِكَۜ وَاَرْسَلْنَاكَ لِلنَّاسِ رَسُولاًۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يداً  “Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir.  Seni insanlara elçi olarak gönderdik; şahit olarak da Allah yeter”. Bu Ayetin Tefsiri de şöyledir. ” İyiliğin Allah’tan, kötülüğün insandan olduğu Resûlullah muhatap alınarak ifade buyurulmuştur. Halbuki bunun böyle olduğunu o bilmekte ve yaşamaktadır, başkaları yanlış anlamasınlar diye de hemen arkasından “Seni elçi olarak gönderdik, şahit olarak Allah yeter” buyurulmuştur.Hayır-Şer konusundaki gerçeğin onun şahsında ve aracılığı ile insanlığa duyurulmak istendiğine işaret edilmiştir”.Kısacası insanlık değişmiştir. Amacı,anlayışı,düşüncesi,önceliği ve benliği hüsrana uğramıştır ki,bugün o eski “İmkansızlıklar içerisinde,yokluğun,fakirliğin hat safhada olduğu,fakat sadakatin,iyiliğin ve yardımlaşmanın zirvelerde gezdiği” Günlere ve Bayramlara AH çekiliyordur.Yine eskiye dönülebilir mi ? kesinlikle dönülebilir diyorum.Ha eskiye dönelim derken,samimiyet,sadakat,güzellik,iyilik ve yardımlaşma durumuna dönelim derim.Zor değil bu işler.Sadece yanlış bildiklerimizden vazgeçersek,irademizi doğru yönde kullanırsak ve yanlışlardan vazgeçersek, o eski mutlu günlere dönebilirve  şimdiye kadar yıktıklarımız yalnışları tekrar onarabiliriz.Bunu da şuna dayanarak söylüyorum.”  Bakara suresinin 286. ayetinde geçen “Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ” ifadesi “Allah hiçbir insana / nefse kaldıramayacağı yükü yüklemez” anlamına gelir. “Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz. Bu da Rabbimizin kullara olana rahmet, merhamet ve ihsanının bir göstergesidir. “Allah sizin için kolaylık diler, fakat zorluk dilemez.

            Şimdi esas konumuzun başlığına dönmek istiyorum. Kimse kusura bakmasın-hatta kim bakarsa baksın diyerek,şu bir gerçek ki, Terörist İsrail tüm dünyaya değil,sadece İslam dünyasına meydan okuyarak “Ben sizi takmıyorum,sizi tanımıyorum,sizden çekinmiyorum, hatta elinizden geleni ardınıza koymayın diyerek,inancınızı ve  Kutsalınızı hiçe sayıyorum fiiliyatlarıyla,"faşizanca" desteklediklerinizi ve sevdiğiniz kardeşlerinizi de öldürüyorum” demektedir. Var mı buna itirazı olan ? ……!!!!! YOKkkkk., Dediğinizi işitir gibiyim. Neden yok diyoruz Peki?. "Bugünlerde Mescid-i Aksa’da yaşananlar,insanlığın sadece temel inanç ve özgürlüklerin kısıtlanması anlamına gelmemektedir; İsrail’in totalde Mescid-i Aksa,fakat genelde Kudüs’ün bütününü kendi topraklarına katma hedefinde olduğunu gördüğümüz için YOK diyoruz. Bundan önce birçok şekilde uyguladığı sinsi ve bilinçli politikalar "Soykırım" sonucu bu İslam Coğrafyasını  kan gölü haline getiren İsrail ve Siyonist düşünce, ”Müslümanların bu kan gölünde boğdurularak, adeta bunun Müslümanların bir kaderi gibi yansıtılmaktadır”. Kendi kendine oluşan bir kader olmadığı gibi, açıkçası Müslümanlara zoraki bir şekilde bu kaderi kabullendirmek ve yaşattırmak isteyenler olduğunu gördüğümüz ve bunu bildiğimiz için YOK diyoruz. İsrail’in 50 yıldan fazladır, Ortadoğu’da kendi kuralını kendisinin belirlediği 'Acımasız ve Gaddar' savaş ve istilalarla ve en son kabullenilmeyecek olan 'Mescid-i Aksa’yı esaret altına alma  girişimi, Yahudi düşüncesinin en önemli tezahürüdür. İnsanlık tarihine bakıldığında ibadethanelerin ne kadar kutsal sayıldığı görülecektir. ”Lakin bunların kutsaliyetleri sadece kendilerine olup,başkalarının kutsaliyetlerini hiçe saydıkları  kesindir.Bunu yaşadığımız için YOK diyoruz.Tam kendi doğum yaşımla beraber başlayan İsrail’in 1967’den beri işgal ettiği Doğu Kudüs’teki işgal ve iskân politikası budur.Terör şebekesi, Ortadoğu’nun Çetesi, Siyonizm’in son kalesi korsan devlet İsrail ve onun baronları olan Yahudi Zihniyet, her kafası estiğinde ve her canı isteğinde,Müslümanların hassas olduğu zamanlarda ve Mübarek Günleri öncesinde Mescid-i Aksa’ya karşı planlarını uygulamakta ve oradaki Müslümanları öldürdüğüne şahit oluyoruz. Lakin Elhamdulillah diyorum ki, her seferinde oradaki Müslümanlar "Çoluk-çocuk,kadın-erkek,genç-yaşlı  bedenlerini Mescid-i  Aksa’ya  siper  ederek,silahlara-bombalara ve Füzelere karşı-Çatal Lastiklerle atılan taşlarla işgale izin vermediklerini görüyoruz.Bu sefer de aynısını yaparak nice şehitler verdiler.Bunu da gördüğümüz için YOK diyoruz. Peki 1,5 Milyarlık İslam dünyası ne yapıyor dersiniz.”Yarın Bayram erken kalkın çocuklar” edasıyla, tatlılarını ve şekerlerini tedarik etme uğraşındalar.Burada bir gerçeği hiç kimse inkar edemez.Sadece Türkiye her defasında olduğu gibi adeta lokomotif görevi üstlenerek bu işgale karşı koymuştur,koymaktadır.İktidarıyla,Muhalefetiyle,STK ve diğer bütün kuruluş ve bileşenleriyle karşı olduğunu ve yapılması gerekenleri dile getiriyor-getirmektedir.Bunlara şahitlik yapıyor ve görüyoruz.Hatta bende şu kanaat her zaman hasıl olmuştur ve umutlarım her geçen gün artmaktadır.Türkiye rahat olsa,bir rahatlayabilse,İsrail’e öyle bir tokat atacak ki,küçüğünden büyüğüne kadar hepsinin hayatları film şeridi gibi gözlerinin önünden geçirecektir.İnşallah o günlerde yakında gelir diye temenni ediyorum.

            Herkesin malumu olan insanoğlu CİHAT farizasını üç (3) şekilde yapmalıdır denilmektedir.1-Canıyla 2-Malıyla 3-Buğz ederek.Bu en son madde de imanın en zayıf noktası olarak belirtilir.Şu anda çoğu Müslüman ülkelerinin BUĞZ bile yapmaktan aciz olduklarını görebiliyoruz.Derin uykudalar sanki mübarekler.Ülkemizde ve belki başka ülkede de Vatandaşlar bireysel tepkileriyle ne yapabilirler ki,fakat Yöneticilerin iki dudağı arasından çıkacak söze baktıkları kesindir.Yapılacak çok şeyler var aslında,burada bunları  sıralamaya kalmak,sebebini ve sonucunu yazmak inanın kitaplara sığmaz.Herkes aslında neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyordur. İşten bundan dolayı  da YOK diyoruz.Sıradan kınamalarla bu işin çözülemeyeceği kesindir dostlar,İcraat zamanı olduğu malumdur.İsrail’in anladığı dilden konuşma zamanıdır.Bu dilde kendisinin kullandı dil, yaptığını yapmak ve yaşattığını yaşattırmaktır.Ya Ölüm kesin-kaçınılmaz bir gerçek ise, nerede ve ne zaman geleceği de belli değil ise, “Ha Bugün-Ha Yarın” ne fark eder ki diyorum.Bari bir ihtimal İMAN kurtarılabilir.Valla ben insanların gözlerinden bunu okuyorum.Ne yapayım gördüğümü yazmayayım mı? Bakın Asla niyet okumuyor, insanları tahrik etme peşinde de değilim.Yahudiler için bir can çok-çok ve dahi çok-çok kıymetli ise, kimse kusura bakmasın müslüman kardeşim benim için de misliyle  daha fazla değerlidir.Çoğunuz içinde böyle olduğunu hissediyorum.Şunu ifade etmeden yazıyı bitirsem bir eksiklik hissederim.Öğrendiklerim ve bildiklerim şunu hep bana göstermiştir.Bana necilik  kabul edilemez ve  sonu felaketlerle doludur.Toplumda yanlış yapanların önüne geçecek doğru kişiler ortaya çıkmaz ise,kurunun yanında yaş olanda yanacağı kesindir.Bulut görüldüğünde yağmur gelmesi muhtemel ise şemsiye kullanmamak ıslanılacağa işarettir.Acaba diyorum, dersimizi iyi çalışıp,imtihana iyi hazırlanmadığımızdan mıdır ki, hep kırık notlar alıyoruz.Geçmiş şunu gösteriyor ki,İslam dünyasının bir çok yerinde ve özelde Filistin de geçmişte yapılan yanlışların  sonucu ve o önceden görülen kara bulutlar  bu yağmurları getirdiği kesindir.Çark şu anda Siyonistlerin istediği şekilde dönerken,bu çarkı durdurma çabası malesef çok azdır.Yapılacaklar hemen yapılmalı,geçmiş ve gelecek İyi sorgulamalı ,derin bir öz eleştiri yapılmalıdır.Hayıflanıyorum!!Nerden nereye;; Filistin varken İsrail yoktu,şimdilerde ise Filistin var gibi ama, İsrail çoktur.Dışarının tavuğu gelmiş,içerinin tavuğunu kovuyor, gitmese dövüyor,oda yetmezse öldürüyor.Ne yazık ki “Bana necilik devam ederse,yanlışlar yok edilmezse,karşısında dik durulmazsa ve Hakkı söylemeyip sessiz kalarak dilsiz şeytan olunursa,Filistin’in durumu Maazallah, her Müslüman’ın kaderi gibi görülmektedir.Ustad Necip Fazıl’ın Sakarya Şiirindeki “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” mısrası adeta Filistin’in son halini de  yansıtıyor sanki.Bekleyip göreceğiz, bizler sınavımızla baş başa kalırken ,Filistin’de insanlar ölmeye ve Gaddar İsrail cirit atmaya ne zamana kadar devam edecektir.Şimdi anladığınızı zannediyorum neden “Ah Nerede o eski Bayramlar” demeyeceğimi. Bugün hala devam eden salgın hastalıktan “Covid19” da da bu Yahudilerin parmakları vardır Allah bilir,fakat ben şüpheleniyorum arkadaş” dolayı zaten millet evine kapanmış,dışarı çıkmıyoru kabullenmişken,üstüne üstlük bu Bayram öncesi  Müslüman kardeşlerimizin kanı hunharca akıtılıyor.Hani bilirsiniz “Bayram Gelmiş Neyime” diye bir şarkı var ya, aynen onun misali....

     Başta İslam Devletleri’ne ve dünya kamuoyuna sesleniyorum. “Klasik Kınama'nın yetersiz geleceği bilinmelidir. Terör devleti İsrail’in Filistin'de yaptığı bu faşizan uygulama ve saldırılarla bütün semavi dinlerin hukukunu ihlal etmiştir. Bu saldırıya sessiz kalmak “Zulmü Onaylamak ve saldırıya Ortak olmaktır”. İsrail’in yaptığı ve yapmaya çalıştığı bu soykırıma, insan hakları ihlallerine ve devam eden işgaline bir daha tekrarlattırmamak üzere, “DUR ve SONA ERDİR” denilmelidir.Bunu anlamıyorsa anlayacağı dillen söylenmeli ve fiiliyatla ona gösterilmelidir.” Mescid-i Aksa’yı hedef alan saldırılar, kuşatmalar ve bu Soykırım  uygulamaları  Uluslararası düzeyde açıkça "Amasız ve Fakatsız" şiddetle kınanmalı ve bu ”Mukaddes Mekan CAN gibi korunmalıdır”. Bunun için İnsan Hakları Örgütleri, Arap Birliği veİslam Birliği  bir an önce harekete geçirilmelidir.

Sonuç olarak: Ortadoğu ve İslam Coğrafyasının rahatlaması, kan ve gözyaşının bitmesi ve bütün dünyanın problemlerine çözüm bulunması için;; (Gerçek islamiyetin hakim olduğu yerde, zulüm, kavga, anarşi, şiddet, gaddarlık, faşizan ve kapitalist düşünce,soykırım ve ahlaksızlık olamaz.) Bundan dolayıdır ki, “24 yıl önce Rahmetli Prof.Dr Necmeddin ERBAKAN tarafından kurulan D8 İslam Birliği ülkeleri  ayağa kalmalı ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Muhammed Ali Fatih ERBAKAN tarafından sürekli dile getirilip, hedeflerinin önemli noktasını oluşturan, bütün İslam Ülkelerini içine alan, D60’larla birleştirilme projesi en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.”  Aksi halde daha bu meselelere karşı söyleyecek sözünüz-sözümüz her daim “YOK,YOK..”olacaktır.

      Madem hayat devam ediyor yinede, başta Filistin’de ve dünyanın neresinde olursa olsun,inancı ve kutsaliyetleri için mücadele verirken hayatını kaybeden Müslüman Kardeşlerime Rabbimden rahmet,yaralılara acil şifalar dilerim.Bir an önce selamet ve suhuletle dünyada yaşanan bütün kargaşa ve kavgaların sona ermesini Cenab-ı Mevla’dan bu Mübarek Arefe akşamı ve Ramazan  Bayramı günü öncesinde niyaz ediyorum. Bayramınız Mübarek Olsun.

Editör: Osman Yıldız

Yorum Yaz