Terörü lanetleyin, Kürtleri değil!!!

Küresel Güçler canlı bomba eylemlerini aylardan beri Ülkemizin çeşitli yerlerinde göstermişlerdi.Bu günlerde yine aynı şekil ve versiyonlarla terör konseptini yeniden sahneye koyduklarını görüyoruz.
---Görünen odur ki, Türkiye bu birleşen ve tek yürek ittifakı sağlayan terör destekçilerine karşı savaş halinde …
---Siyaseten yenemedikleri Türk Milletini bombalarla alt etmeye çalışan bu terör koalisyonunun hedef ve amacını sormayacağım.Herkesçe malumdur….
---Ankara’nın bu küresel terör ittifaklarına karşı geliştirdiği veya geliştireceği stratejik hamleleri yok mudur diye de sormayacağım.Muhakkak vardır…
Bugün millet ve yaşadığımız coğrafya olarak yine ağır bir imtihandan geçiyoruz. Bizi birbirimize düşürmek, gücümüzü zayıflatmak isteyenler tarafından, ülkemiz, bir ateş çemberinin içerisine çekilmeye çalışılıyor. Mezhep, meşrep, ırk, renk, coğrafya ayrımı gözetmeksizin kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz ve en önemlisi huzurumuz hedef alınıyor.Şurası unutulmamalıdır…Ben bu duruma savaş diyorum kimse kusura bakmasın.Eğer bu savaşların sonunda Zafer kelimesi kullanılacaksa, şunu asla unutmayın.Zafer kimin olursa olsun her kurşun gidip bir ananın yüreğine, bir kadının ciğerine saplanırken, sessizce akan bir babanın gözyaşlarına ve hiçbir şeyden bir haber bir bebenin yetim kalmasına sebep olmaktadır.
Çocuklar yetim kalmasın, anaların gözyaşları akmasın diye “Terörü lanetleyin,Kürtleri değil” ve çekinmeden her yerde SAVAŞ’a HAYIR deyin ki, artık bu bulutlu hava dağılsın.Neden terörü lanetleyin fakat Kürtleri değil, ifadesini kullanıyorum ? Bu çok önemli ve hassas bir nokta..
Eğer bugün Kürt halkına sırt çevirirseniz, sahip çıkmazsanız örgütün kucağına atar ve bu da Küresel Güçlerin ana hedefine hizmet etmiş olursunuz.Bu işler Ankara,İstanbul veya İzmir’de oturup yorum yapmaya benzemiyor.Bu işleri bilmek için, Batman’da,Cizre’de, Yüksekova’da, Diyarbakı Sur’da,Bağlar’da veya Mardin’in Derik veya Nusaybin’inde terörle yaşamak gerekir ki,ince noktanın farkına varılabilinsin.Yapmayın….Teröre kızıp kurunun yanında yaşı da yakmayın.Öyle olursa o zaman bölünmeden bahsedilir.Bugün yapılmak istenen bu milleti birbirine kırdırmak,birbirinden ayırmaktır.Yine öyle bir hava estirilip ülkeyi dipsiz bir kuyuda göstermektir.Panik yaparak, sinirle toplumu birbirine düşürmektir.Lakin bu milletin öyle sağlam bir geçmişi vardır ki, buna asla musaade etmez.
Hepimizin bir Kürt komşusu,arkadaşı,dostu,meraba dediği bir yakını vardır.Ayrımcılığa asla fırsat vermemek ve düşünmemek gerekir.Terör değil, toplumu ancak bu ayrımcılıklar olursa, gönül kopukluğu yaşanırsa böldürme havasına sokabilirler.Hiç bir zaman barışa-kardeşliğe ve huzura olan inancınızı yitirmeyin.Kürtleri değil,Terörün her türlüsünü kınayın,lanetleyin,karşı çıkıp mücadelenizi yapın.
Cizre’liler, Yüksekova’lılar,Nusaybin’liler Diyarbakır’lılar çukur, hendek,barikatların akabinde yaşadıkları herkesçe malumdur.Evlerinden,yurtlarından oldular.Bunlar çukur,hendek değil huzur istiyorlar.Kalbi güzel insanları hayatımızdan silemeyiz ve eksik etmemeliyiz.
Bir ülkenin varlığı, sınırlarına ve bu sınırları içerisindekilerine sahip çıkmakla olur.Gelişmek için uğraş veren, Yurtaşını elaleme muhtaç etmeden ve yaşam hakkını verdimi daha ne olsun?Bugün Türkiye’de herkese yetecek hava,su ve toprakta mevcuttur.Yeter ki eşit ve adaletli kullanılabilsin.
EEE…. Böyle bir ülke de karışıklık çıksın huzur bozulsun isteyecek olanlar da olacağını unutmayın.Bazıları (Şer Güçler)şunu talep ediyor…Bu kavga ve gürültüler devam etsin, bu savaş ortamında “Türkiye teröre göz yummalı,öz yönetim ilan edenlere boyun eğmeli, hendekleri doldurup barikatları kaldırmamalı, hele hele ateş eden militanlara asla kurşun sıkmamalı,yanıt vermemelidir.Ancak böyle olursa belki ülke de barış olur.Çünkü Türkiye’nin barıştan başka çıkar yolu yokmuş.Kısacası Türkiye Cumhuriyeti’nin “PKK’ya yenildiğini” ayan beyan kabul etmelidir.
Bu düşüncede olanlara şunu söylemek gerekir.Bırakın bu basit,anlamsız ve bölücülük kokan bu düşünce ve beyanları…Yukarıda söyledim…Bu ülkede sadece Türk-Kürt yoktur.fakat toplumu oluşturan en çok nüfusa sahipler.Tüm bu toplum bileşenlerinin çok önemli bir tarih-kültür ve ortak acı ve sevinçleri mevcuttur.Kimse bunları birbirlerine kırdırtmaya-bölmeye gücü yetmeyecek ve kendileri istese de bunu başaramayacaklardır.Fazla detayına girmeden şunu söyleyeyim…”Sınırlarına sahip çıkamayan ve ülkenin içerisinde huzur ortamını sağlayamayan bu huzur ortamını bozanları bertaraf edemeyen devlet zaten devlet olmaktan çıkar ve sadece PKK’ye değil herkese yenilmiş demektir.”
Lakin şu bir gerçek ki, 600 yıllık uzun bir dönem gibi dünyanın büyük bir bölümünde hüküm sürerek yöneten bir geleneğin ve neslin devamı olan “Türk,Kürt,Laz,Çerkez vs” bu bozuk düşünceye papuç bırakacağını be şahsen ihtimal vermiyorum.Bir geçiş dönemidir.Bazen böyle geçiş dönemleri zorlu sancılarla atlatılabilir.Bu da onlardan bir tanesidir diye ümit ediyorum.
Şu hatırlatmayı yapmadan yazıyı sonlandırmak istemedim.Ey Erdoğan düşmanları şunu mu söylüyorsunuz? “Güneydoğu gitsin yeter ki Tayyip’te gitsin” Hiç kusura bakmayın Güneydoğu’da gitmeyecek,Tayyip’te sizin demenizle gidecek hali yok.Halk git dese belki gider.Tayyip ve onun gibi düşünen Kürt-Türk ve diğer güç ve fikirler inanıyorum ki, çiftlik bağışlar gibi, tek karış toprağı kimseye bağışlamaz,Türkiye sınırları içerisinde silahla korunacak özerk kantonlara izin de veremez.Gerçek cevabı bekliyorsanız söyleyeyim.Zaten gerçek Kürt kardeşlerimizin de böyle bir talep ve düşünceleri de yoktur.Bölünecekler diye heveslenenler, o hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Huzur-barış ve artık ölümlerin olmadığı günleri özledik.Allah hepimizi kavuştursun…