matesis
dedas

Tüm Mardinlilere Sesleniyorum: Öğretmenlerimize Sahip Çıkalım

Tüm Mardinlilere Sesleniyorum: Öğretmenlerimize Sahip Çıkalım

     İnsanlarımız, seküler yaşamın pençesine yakalanmadan önce; kendisine yol gösteren, nasihati, sabrı ve hakkı tavsiye eden muallim ve hocalarına saygı göstermede kusur etmezlerdi.

Ve hep onları köy odaların başköşesine oturtur, en muazzam şekli ile misafir eder, söylediklerine de itibar gösterirlerdi.

Ne zamanki, kendi değerleri ile yabancılaşmada; zeminsiz ve itibarsız kılavuzlara rağbetlerini uç noktaya taşıdıklarından dolayı; “değer verme ve saygı ile karşılama” kriterlerini tamamını darmadağın ettiler. Bu yüzden, hoş görme mekanizmalarını; “paslı menfaat” dişlilerinin arasına alarak; toplumsal hafızayı formatlama komutları ile erozyona maruz bıraktılar ve zamanla, şiddetin kutsallığında yer edindiler.

Bu derin problemlerin bir ucunu kadınlara verilen cezalara bağladılar. “Bazen ölümle tehdit ettiler, bazen öldürdüler ve bazen de onları ölümden de beter ettiler.” Diğer ucunu ise; kan davaların bitmez tükenmez hırslarını; yılların gurur fesatlıklarına doğru ilim ilim  ve nefret ile dokudular.

Kin ve nefretin tahammülsüzlüklerini, mensubu olduğu aile bireylerine yansıtarak; nice insanları şiddetin bir parçası haline getirdiler. En küçük sorunları konuşmadan, duymadan, sebep ve sonuçlarını bilmeden ve olabilecek olumsuzlukları da ön görmeden; sualsiz, sorgusuz ve sebepsiz bir şekilde; şiddettin kısa yollu çözüm yollarına başvurarak halletmeye çalıştılar.

İşte, şiddetin bu açmaz teamüllerini, sosyal tabakanın her ferdine karşı; tahammülsüz bir biçimde uygulamaya kalktılar.

Zaman zaman sağlık çalışanlarına, kurumsal bir hizmeti-görevi yerine getiren devletin resmi memurlarına ve en önemlisi; eğitim çalışanlarına, özelde ise tüm öğretmenlere “hak edilmeyen ve reva görülen” bir cahillik-bilinmezlik ve tehdit denklemlerinden saldırılar fışkırdı. Tepki sert olmayınca, önlemler sıklaşmayıp göstermelik olunca: Şiddetti öngören ve şiddeti referans alan bireylere ve öğrenci babalarının uygulamalarına sık sık rastlamaya başladık. 

Bunlar, bizim duyduklarımız ve basına yansıyan karelerdir. Ya sessiz sedasız kapatılan , tehdit ile barıştırılan veya susturulan diğer vakalar ve eğitimcilerimizin hallerine ne demeli?

***

Bu öğrenci babalarına şunu öğretmek lazımdır. Her insanın hatası var, insan ile uğraşan her zat; insani gelişimlerden dolayı yanlışlıklar yapabilir. Bu yanlışlıkları, öğrenci ve velilerin gözü önünde tartışmak ve insafsızca tepki göstermek; alaşağı olmak demektir.

Açık ve net bir ifade ile şunu söyleyeyim: Bu bedevi uygulamanın, bu despot bakış tarzını, velilerimizin yaşamından alı koymaz isek; daha nice olumsuz vakalara şahit oluruz, nice öğretmenlerimizi demoralize ederiz ve birçok öğrencimizi de “neme lazımlara” kurban veririz.

Çocuklarımızı emanet ettiğimiz birçok başarılı öğretmen ve eğitimciyi hüsrana uğratır. Kendi ailesini ihmal eden ve çocuğuna bile bu fedakârlığı göstermeyen yüzlerce yöneticimizi küstürür ve başka illerde çalışması için haklı nedenlere açık kapı bıraktırırız.

Aslında saldırı ve şiddetin bu şekli, çocuklarını okullara gönderen tüm öğrenci velilerine yapıldığını belirteyim. Bu minvalde, en üst makamdan, en alt makama kadar; tüm yetkililerin, sendikaların ve STK’lerin tamamı tepkisiz kalmamalıdır.

Bu vesile ile beklentimiz; Mardinli kadirşinas insanlarımızın tamamı, her zemin ve platformda öğretmenlerimize ve eğitim yöneticilerimize sahip çıkmalarıdır.

Öğretmenlerimizin gururlarını kıran uygulamalara tepki göstermelerinin gerekliliğine inanıyoruz. Başta, Mardin Okay Yaşar Anadolu lisesinde, daha sonra da 13 Mart İlköğretim okulunda, eğitimcilerimize karşı yapılan cahilce saldırıları şiddet ile (şiddeti hayat tarzı olarak benimseyenlere nazire) kınıyorum…

Vesselam herkese diyorum...

Yorumlar

Image
MARDİNLİ BEY AMCA
15.11.2013 / 18:43

BU YAZIYI YAZMAK İYİ HOŞTA BUGÜNKÜ ÖĞRETMENLERİN BURNU 5 KARIŞ HAVADA ŞİDDET ÇOĞALMIŞ ÖĞRENCİLERİ DİNLEMİYORLAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI YASAKLADIĞI HALDE AŞIRI ŞEKİLDE DAYAK VAR YANİ BİZİM ÇOCUKLARIMIZA SEVGİ GÖSTERMİYORLARSA BİZDEN ONLARA SAYGI GÖSTERMEMİZİ BEKLEMEYİN ...

Image
Gündi
12.11.2013 / 20:02

Hoca, hoca; öğretmenlerini vuran bedeviler değil metropol zıpkınlarıdır. Ne olur sade yaşam ve saf duyguları taşıyan bedevilerin günahına girmeyelim.

Yorum Yaz