matesis
dedas

Van Minit

Van Minit

Depreme dair bilimsel bir yazının ne yeri ne de zamanı. Allah ölenlere rahmet, kalanlara da sabır versin. Lakin deprem Van’da evleri yıkınca, insanların hayatı sönünce kimi gazeteci, televizyoncu ve hatta haber spikerinin çirkin yüzü ortaya çıktı.

Dışardan bakıldığında deprem hep başkasının ocağını söndürür. Çünkü insan hayatında deprem aynen ölüm gibi fazla kendini tekrarlayan bir şey değildir. Depremi yaşayanlar “ölüp dirilmiş” gibi hayata bir başka gözle bakarlar. Bu hadise insanlarda yeni değerlerin oluşmasını sağlar. Deprem aynen büyük bir savaş gibi halkın birbirine tutunmasını sağlar. Din, dil ve ırk ayrımı olmadan bu musibeti aşmak için birbirine tutunup birbirine destek olurlar. Aynen ta Çanakkale’de Kürt, Türk ve bilumum diğer Anadolu halklarının işgalcileri bir musibet olarak görüp el ele verip bu toprakları savundukları gibi. Bu musibet bu halkların kaynaşmasını sağladı. Tabiri de caizse birbirine karışmalarını sağladı.

Bu yüzden her musibet aynı zamanda tekrar kaynaşmak için bir fırsattır. Halkın birbirine sarılması için bir milattır. Tarihte bunun birçok örneği var. Bunun için devlet bu felaketi suiistimal edenleri engellemeliydi. Devlet Kürt bölücülerinin karşısında durabildiği kadar Türk bölücülerinin de karşısında durabilmeliydi. Devlet bu depremi “Allah’ın cezası” veya “Türkün intikamı” olarak görenlerin karşısında durabilmeliydi. Devletin kurumu olan RTÜK Müge Anlı’nın bölücü konuşmasını engellemeliydi. “Her ne kadar Türkiye’nin doğusunda, Van’dan gelmiş olsa da bu haber…” diye bu depremi duyuran spikeri haber kanalı düzeltip özür dilemeliydi.

Yorum Yaz