matesis
dedas

Vatanım, Kadınlarım ve Başörtülüler

Vatanım, Kadınlarım ve Başörtülüler

                        

         Kadınlar; toplumların değişim ve dönüşüm süreçlerinin esaslı ve kuvvetli gerçekleşmesinde, sosyal hayat alanındaki mücadelelerin sürdürülmesinde ve bu mücadelenin kazanılmasında her zaman aktif rol almışlardır.

          Bu dönüşümlerinin zamanla sekteye uğramaması ve gelecek nesillerin de sağlıklı bir şekilde bu süreçlere dâhil olması için, yaşanılan toplumun inanma değerleri ile harmanlanarak, modern eğitim olanaklarından da yararlandırılmalıdır.“Eğer bir erkeği eğitirsen bir insanı eğitmiş olursun, bir kadını eğitirsen bir aileyi ve toplumu eğitmiş olursun” der. Afrikalılar…

          Bu sebeple, insani yaşam ve sosyal düzenlemelerinin değiştirilmesini isteyenler ve değiştirenler; değişim rüzgârlarının meltemli havasının ilk hareketini kadınlara attırırlar.

          İşte kadınların estirdiği bu rüzgârlar; toplumları değiştirir ve sağlam temeller üzerinde yeniden inşa ederler.

          Geçmişin her mekânına ve zamanın her tarihi vakalarına baktığımızda; kadınlarımız toplumun tüm katmanlarında çok hayati başarılara imza atmıştır.

          İlk onlar inançlı olmuştur. İsfahan da fatıma olmuşlar, nisa mescitlerinde âlime, asrısaadette ilim öğrenmiştir. Kitabın kızı olmuşlardır.

         Harplerde mermi taşımış, saçı kınalı şehit çocuklarının kokularına hasret kalmışlardır. Köylerde beysiz büyütmüş çocuklarını, öğretmenlerden önce dilini korkusuzca öğretmiştir evlatlarına, umut olmuştur kadınlarımız vatanıma.

          Bazen dağlarda ve şehirlerde ölenlerin annesi, tabutların “oy havvar” kadınları, bazen mahpushane kapılarında beklenen kucaklaşma hasretlerinin bacıları,

          Haftanın günlerinde; meydanlarda bekleyen beyaz örtülü melekler,

          Anneler, vatanımın kadınları!

         Ne derseniz deyin. İster kadın deyin, ister anne, ister kız deyin, ister jın, ister nisa…

         Bunlardı dünya ülkeleri arasında ilk seçme hakkını alıp ta seçilme hakkını elinden alınanlar,

         Bunlardı 90 lı yıllarda, bu günkü Başbakanı meydanlara taşıyan, bunlardı ev ev gezip meydanların hatibini varoşların yoksul kadınlarına tanıtan,

         Bunlardı Refah hareketinin domino taşlarını döşeyen.

         Hâyîr kermeslerin esnafları, kutlu doğum çadırların başoyuncuları,   vatanında uzak âlimlerin aile direkleri ve kadın kollarının mahalle temsilcileri idi bunlar.

         Bunlardı emek bloğunun derin fikriyatında uzak; salâvat çekip dua eden anneler, Nevroz mitinglerinde zılgıt çalan beyaz ve boncuklu kîttânlılar .

       Yarabbi, bu ateşe bir su dök.” diye dua eden uzun fistanlı kadınlar ve renkli başörtüleri ile govendın mendil sallayan kızları idiler bunlar.

***

         Milletimin ve vatanımın bu kadınlarını; millettin vekili olarak,  Millettin Meclisine gönderemedik.

         Gönderilenleri içeriye alamadık, alanları kapıdan attık, içerdeki ise; korku ve baskılarla, saçlarını tarayarak en arkadaki koltuklarla tek başına arkadaş oldu.

         Listenin en başındakiler ise; “Tasalanmayın biz hem sizin, hem milletin vekiliyiz.”deyip sürekli bu işin kaymağını yiyip durdular.

         Tasalanmayın vatanımın başörtülü kadınları!

         Sizler ilk sevilenlersiniz, cennetin üstünde asılı duran güllersiniz.

         Sizler çocuklarımızın ilk öğretmeni, Bizlerin anneleri, bacıları ve kadınlarısınız.

         Sizler baharımızın umutlarısınız, umut saçanlarsınız.

         Vesselam herkese..

Yorumlar

Image
iki can
21.05.2011 / 22:42

üstadım kaleminize sağlık derim.... gerçekten güzel olmuş.... daha sık yazı yazmanızı bekliyoruz... cümlelerde biraz cemil meriç kokuyor.. kısa ve sert.

Yorum Yaz