matesis
dedas

Vicdanlar Kirlenmesin

Vicdanlar Kirlenmesin

ateş her gün avuçlarında ve gönüllerindeydi
ocaklarına ateş düştü mü diyeceğiz
her gün karalar içindeydiler
şimdi karalar mı bağlıyoruz

Ölümün elinden sıyrılıp gelmiş bir can, “çizmemden sedye kirlenmesin” diyor.

Israrla yapılan açıklamaları okumuyorum. Bu işçinin dediği yeter. Diğer işçinin dediği “kredi borcum var yine madene döneceğim” sözü fazla bile…

Ama kime 1300 liraya o insanları ölümüne çalıştıranlara mı?

Kalitesiz malzeme kullananlara mı?

O madenler için verilen araştırma önergesi için “Bunlar meclisin çalışmalarını tıkıyor” diyenlere mi?

Adı sanı kömürle özdeşenlere mi?

Kontrollerden kaçan işletme sahiplerine mi?

Onların onlarca katı parayı yatarak kazananlara mı?

Sigortadan kaçanlara mı?

4 günlük işçi ölüyor, çocuk yaşta işçi ölüyor, kaçak çalıştırıldığı söylenen işçi ölüyor. Kim bilir artlarında nasıl dramlar bıraktılar. Ölümü göze alarak bir hayat kurmak için girdikleri ocakta hayatlarını bırakanların ardında yitip giden hayatlar… Ve bizim yitip gitmeyen trajedilerimiz, hani ihmallerden kaynaklanan…

Şimdi sosyal medyaya bakıyorum da…

Allaahh… Ne diller dökmüşüz, ne diller…

Yok arkadaş yok. Karalar bağlamak işgüzarlıktır, o hayatı karanlıkta geçen insanlar için. Ateş düştü ocağına demek, haksızlıktır canı her gün ateşe dalan için.

Bedenlerini, ekmekleri için karartan insanlar biliniz ki helal ekmek için verdiğiniz mücadele bir cihattır. Ellerinizin karası vicdanların karasının yanında bir hurinin beyaz mendili kadar ak paktır.

Ama biz var ya biz… Çıkaralım riyakârlığımızı, çıkaralım hırslarımızı, çıkaralım bencilliğimizi ki vicdanlar kirlenmesin…

Yorum Yaz