Yakın Tarihten Nostaljiler -3-

Tanrı Uludur Tanrı Uludur…!
Millî Şef döneminde Türkçe ezan uygulaması başlatılmış ve Arapça ezan yasaklanmıştır.
Bu uygulamaya karşı gelen pekçok insan, tutuklanarak muhtelif cezalara çarptırılmıştır.
29 Ocak 1932 tarihinde İstanbul Fatih Camiinde ilk Türkçe ezan okundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı 1932 yılında müftülüklere gönderdiği tamimde “Görevlilerce Türkçe Ezan ve Kametin zorunlu olduğu, buna riayet etmeyenlerin şiddetle cezalandırılacağı” belirtilmişti.
Bunun akabinde insanı utandıracak basitlikte takibatlar başlatıldı..
Polis arşivine giren bu takibatlara yurdun her tarafından örnekler vermek mümkün…
Isparta’da Uzun oğlu Ahmet Usta’nın evinde okutulan bir mevlit esnasında Arapça tekbir alan Hilmi Alâeddin isimli şahsın adliyeye sevk edilmesi,
Bayburt Ulucami müezzininin hasta olmasından dolayı sabah namazına gelen cemaatten Şükrü Yıldız’ın, Arapça ve Türkçe karışık olarak kamet getirdiğinden dolayı savcılığa şikâyet edilmesi,
Konyada Kurban Bayramı namazında iki kişi duadan sonra Arapça tekbir aldıkları tespit edilip adliyeye sevk edilmeleri,
Erzurum’un Hınıs ilçesinde Ramazanda imamlık yapmış olan Molla Ahmed’in Arapça sela verdikten hemen sonra kaçması,
Arapça ezan okumaktan Çarşı Meydanı ve Ortahisar cami müezzinleri Hamdi, Musa ve Halil Efendilerin evrakları ile birlikte Çoruma gönderilmesi,
Urfa’da görevli olmadığı halde Arapça kamet eden cemaatten bir şahsın, Cami Müezzininin ihbarı ile yakalanıp Adliye’ye sevk edilmesi,
Benzer şekilde Çorumda bayram namazı sonrası Arapça ezan okuyan bir vatandaşın ağır cezada yargılanması,
Arapça tekbir almaktan suçlu Şarkîkaraağaç ilçesi inhisarlar takip memuru Hilmi Aydın’ın 3 lira hafif para cezasına çarptırılması,
Silivrinin Seymen köyünde ziraat memuru Behçet’in, Arapça kamet getirmekten 1 gün hapis cezasına çarptırılması,
Tabiki bütün bu takibatların illaki bir ceza i,le sonuçlandığınıda söyleyemeyiz.
Zamanın görevlileri, hükümetin yaptığı bu anlamsız baskıları geçiştirme yolunada bakıyorlardı.
Yozgatın Boğazlıyan ilçesi Büyük Camii’nde bayram namazında Arapça tekbir getiren Ali Gence’nin kastı olmayıp yanlışlık neticesi okuduğuna kanaat getirilerek takibat icrasına mahal olmadığına karar verilmesi buna örnek olarak gösterilebilir.
Gelecek yazıda arapça ezan okuma yasağının taraflar arasında bir suçlama malzemesi olarak kullanılması ve uygulamadaki çelişkiler konusuna değinelim.
Sağlıcakla kalın
NOT: Bahse konu olayların kaynağını merak eden okuyucular ağırlıklı olarak Egm arşiv hizmetlerinde bulabilirler.
USTAD 02.05.2012