tatlidede

Yezidilere Sahip Çıkmak ve Süryanileri Unutmamak

Yezidilere Sahip Çıkmak ve Süryanileri Unutmamak
Mardin Artuklu Üniversitesi ve Şırnak Üniversitesinin faaliyetlerini takip edebiliyor musunuz? Mesela; 12-13 Mart 2001 tarihlerinde Şırnak’ın İdil ilçesinde “Uluslar arası Geçmişten Günümüze İdil Sempozyumu” düzenlendi. Yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyen programa katıldı. Geçmişten günümüze İdil ve çevresinde yaşananlar masaya yatırıldı ve neticede çürümeye terk edilen bu bölgelerde nice hazinelerin saklı olduğu ortaya çıktı.
Düşünebiliyor musunuz, buralarda İslam tarihi boyunca Süryaniler, Yezidiler, Yahudiler ve Müslümanlar gayet medeni bir ortamda yaşabilmişlerdir. Mesela İslam fetihlerinden sonra yöre halkı mensubu olduğu Hıristiyanlık inancını terk etmemiş ve bu konuda bir zorlamaya tabi tutulmamışlardır. Hatta son otuz kırk yıla kadar ilçe halkının neredeyse tamamı Süryanilerden oluşuyordu. Hz. Peygamber dönemi, Dört Halife dönemi, Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde bu bölgede yaşayan Gayri Müslimler bir sıkıntıya maruz kalmamışlardır. Hatta Emeviler döneminde onların Müslümanlara tercih edildikleri gerekçesiyle devlete karşı Müslümanların başını çektiği bazı isyanlar gerçekleşmiştir. Bu hoş görü ortamı, Osmanlı dönemine kadar sürmüştür. Bununla birlikte, bazı dış güçlerin tecavüzüne maruz kalmışlardır. Mesela Moğollar, 1200’lerin ortalarında İslam dünyasını işgal ettiğinde onları epey kırımdan geçmişlerdir. Yine Timur’un işgali sırasında sıkıntılar yaşanmıştır. Osmanlılar döneminde ise “özerk” Kürt beyleri bölgeyi yönetiyor. Bu süre zarfında kendini bilmez birkaç beyin zaman zaman hadlerini aştıkları ve Gayri Müslimlere saldırılar düzenledikleri görülmüştür. Ama en büyük sıkıntı son bir asırda yaşanmıştır. O da dış güçlerin İslam dünyasını parçaladığı dönemdir. Avrupalıların, menfaatleri için, petrol kuyularını ellerine geçirmek için insanları birbirlerine kırdırdığı dönemdir. Ulusalcılık hareketleri, din ve düşünce düşmanlığı rüzgarları; bir ırkın bir diğerini asimile etmeye ve yok etmeye çalıştığı, bir inancın bir diğerini yok saydığı dönem. Yani ithal bir süreç!..
Düşünebiliyor musunuz, dört beş asır boyunca Endülüs’te yaşmış olan Müslümanların izleri dört beş senede tamamen silinmiş ve günümüzde buralarda hiçbir Müslüman yaşamadığı gibi dönüştürülen yapılar hariç bir tek İslam eseri bile geride bırakılmamıştır. Ama bakın Mardin ve çevresine, Şırnak ve çevresine, Anadolu’nun tamamına; neyi görüyoruz? İslam medeniyetinin on dört asırlık hoş görüsünü görüyoruz, değil mi?..
Peki son bir asra baktığımızda ne görüyorsunuz?.. Mesela 1915 Ermeni tehciri veya kırımı, ardından 1926, sonrasında 1974 ve 1984’lerden günümüze kadar yaşananlar!.. Neticede bölgedeki Gayri Müslimlerin çoğu eritildi. Kim yaptı, kim etti?..
Sempozyumda sunulan tebliğler bir kitap halinde yayınlanacak. Onu alıp okursanız söz konusu tarihlerde nelerin yaşandığını göreceksiniz!.. Ama burada şunu söyleyeyim, Süryani ve Yezid’i oturumları, sempozyumun en can alıcı oturumları idi. Sempozyuma Süryanilerin ilgisi de çoktu. Mardin ve Adıyaman metropolitleri, yurt içinden ve yurt dışından birçok Süryani vardı orda. Mesela Yakup Bilge, İsveç’ten katılmıştı. Ermenistan’dan Prof.Dr. Viktorya Arakelova, Kuzey Irak’tan Dehok Üniversitesinden Dr. Adnan Zeyan Ferhan vardı. Şahsım adına, kendisi bir Yezidi olan Adnan Zeyan’dan Yezidilik hakkında çok şey öğrendim.
Sempozyumun son gününde bazı Süryani köyleri ve kiliseler gezildi. Ayrıca Yezidi köylerini görme fırsatımız oldu. İdil ile Midyat arasındaki Kiveh köyü, Yezidi bir köy. Ama on beş yirmi sene önce buradaki Yezidilerin tamamı Avrupa’ya kaçmış!.. Muhteşem bir köy, evleri daha sapasağlam duruyor. Mezarlıkları çok ilginçti. Mutlaka görmelisiniz. Sempozyuma bu köyde doğmuş olan genç bir mühendis de katılmıştı. Avrupa’daki Yezidiler adına, son gün bir değerlendirme konuşması yaptı, geri dönmek istediklerini söyledi!.. Avrupa’dan gelen Süryanilerin temsilcisi de aynı şeyi söyledi!.. Temel kaygıları ise o eski hoş görünün geri gelip gelmediği idi.
Ne dersiniz, Kudüs’ten Mısır’a, Yemen’den İstanbul’a, İslamabad’tan İzmir’e milyonlarca Hıristiyan, Yahudi, Mecusi, Budist, Hindu, Yezidi ve mabetlerini on dört asırdır bağrında barındıran İslam medeniyetinin o engin hoşgörüsünü içinizde hissedebiliyor musunuz?..

Yorumlar

Image
yasin tek
07.06.2011 / 23:26

yazılarınızın ne kadar taraflı olduğu nasılda belli oluyor son otuz yıl diyorsunuz ermeni kıyımları süryani kıyımları ve diğer azınlıklarların kıyımları asimilasyonlar hangi süreçlerde yaşandı yada zilan katliyamları dersim katliyamları kimi kandırmaya çalışıyorsunuz bugün desteklediğiniz akp zihniyeti elinden gelse türkiyede alevi bırakmaz o zamanlarda yaşanan katliyamlar akp nin şu anki zihniyeti gibi kardeşi kardeşe kırdırdılar halkı dini kulanarak ( şu an ki akp politikası) kandırıp pis emellerini gerçekleştirdiler amaç çok kültürlü ve inançlı anadoluyu tekleştirmek ve senin şu anki başbakanın ne diyor tek bayrak tek milet tek dil vss ırkçı faşizan sözler sarfediyor ve senin gibi o zamanki kürt ler de bu şekilde kandırılmıştı sn kürt kökenli dr hüseyin halitoğlu daha sen kim olduğunu çözümlememişsin. kendini tamamlamış bu halkamı akıl vereceksin

Image
DAKTIR
18.03.2011 / 13:34

GÜZEL BİR KONUYA DEĞİNDİNİZ ASLINDA ARTUKLU ÜNİVERSİTESİNDE MARDİNDE YAŞAYAN DEĞİŞİK MEZHEPLERE YÖNELİK SEMPOZYUMLAR DÜZENLESE DAHA GÜZEL OLMAZMI? HOŞGÖRÜYÜ ORTADAN KALDIRAN BİREYSELLİK DÜŞÜNCESİ ANCA BİR ARAYA GELİNEREK ÇÖZÜLEBİLİR YA DA NE BİLİYİM YEZİDLERİN YA DA SÜRYANİLERİN YAŞADIĞI YERLERE SEYAHATLAR DÜZENLENSE FENAMI OLUR???

Image
ahmet e
16.03.2011 / 14:17

Bu mübarek topraklarda fitne fesat çıkartanlar, İslam bayraktarlığını yapan Müslüman Türk milletine-Osmanlıya kurban olsunlar. güzel bir yazı olmuş. tebrikler.

Yorum Yaz