matesis
dedas

Zümrüdü Anka ve Mezopotamya Halkları

Zümrüdü Anka ve Mezopotamya Halkları

                                     SİMURG EFSANESİ

      Mitolojik/mit derinliği olan çok kültürlü/renkli bir coğrafyada yaşadığımızın farkındayız da güneşten kafamızı,kanatlarımızı yakmadan rüzgar/fırtınalara yakalanmadan;yükseklerdeki kurtarıcının arayışlarına çıktığımız Anka Kuşu ''Simurg'' Pers kaynaklı mitolojik efsane kuşun tüm özelliklerini taşıdığımız halde bir türlü kanat-kanada kenetlenip,kül-küllük olmadan ayaklarımızın üstünde sarsılmadan yumuşak inemiyor,coğrafyamızdaki halklarımızla bir türlü sağlıklı soluk alamıyoruz. 

      Mezopotamya halkları arasında 'Zümrüdü Anka/Anka Kuşu Efsanesi de olsa yuvasını hep yükseklerde/bulutların üstündeki Kaf Dağı'nın zirvelerinde bellemişiz;gerçeğin ''bizler'' olduğumuzun farkına varana kadar;Simurg deneyimini bedellerle yaşayana dek, ateşimiz yükselene,canımız yanana/küllenene dek hep özlemini yürekten duyduklarımızın hayallerini,bulutların üstünde danslarını kurtuluşumuz için yapmalarını beklerken ''Anladık artık birer Simurg/Zümrüdü Anka olduğumuzu'' kaçakçı tanımlanıp üstümüze yağan kurşunlarla yere 'otuz üç' serildik.

      Yükseklere çıkıp denizdeki hazır avcılığından bir türlü vazgeçmeyen,zirvelerdeki saltanatını sürdürmeye çalışan ya da gül bahçelerindeki sevgililerinden ayrılıp uzaklaşmak istemeyen kanatlıların binlercesinin Kaf Dağı'na,Zümrüdü Anka kurtarıcılarına ulaşmaya dirençleri yetmezken;bulutlara erişmeden tüylerini ıslatarak ''Ancak buraya kadar!'' diyenlerin önünde yılmayan,kim olduklarının farkında olan ''si'' otuz kuşun her birinin Simurg/Zümrüdü Anka olduğunun sevincini daha da yükseklerde yanıp kül olana 'küllerinden yaratılana' dek gerçek olup yağdılar kıyan avcılarının başına tıpkı Roboski Simurgları gibi. 

      Yerelimizde Zümrüdü Anka'ya verilen anlamın kişi ve çevreler arasındaki farklılığın sözcüklere yüklenen yorumların benzerlikleri kadar gayrılıkları ''Erişilmez çok uzaklarda.'' olduklarına inananları da vardır.

      Zor da olsa özgürlüklere yaklaşılabilecek iklimde kafesinden çıkmaya çalışarak baharı yaşamadan,incecik dalda uyuklayan gerçek Simurg olduğunun farkında olmayan püsküllü sırıkla havalanıp yemlenince hizaya giren gagalılar(!) farklı enstantaneler;çıyanlar,böcekler bin bir türlü derinlikte özgürlük karşıtı haşaratlara karşı. 

      Başına konan kuşun gücüne,uzayan kanatlarına ve onun vereceği sadakaya 'Kapıkulu' olmaya çalışan Simurg olduğunun farkında olmayan,pençelerini ensesinde hissettiği ''Devlet Kuşu kondu.'' deyiminin kutsadığı ara-sıra konmasından hoşnut olan nice farklılıklar,kısa-uzun ayaklılar,ağır-hafif gövdeliler,Zümrüdü Anka olamayan garabetler ve akşamdan çıkamayan,sabahı geciktiren ucubeler!

      Bir de göçmen kuşların yan yana/kanat-kanada,ürkek de olsa birlikte özgürce,birilerinin dayatmalarına aldırış etmeden dizlerinin önünde takla atmadan ötede-beride çabalarıyla kanat çırparak gerçeğini yaşayan koloniler ya da Zümrüdü Ankalar,varolduğunun farkında olanlar.

      Yerel halklarımız Ermenilerimiz,Asur'lu Süryanilerimiz,Kürt'ümüz,Arap'ımız,Simurg'a doğru yol alırlarken gerçek Anka olduklarının farkına vardılar artık. 

      Her yokuşun başında birbirine kanat uzatarak:

 ''Mıddu icnehkun ud-zeyyenu ye! tuyur u-veddev riselét ul-te'avun.''

(Birbirinize kanatlarınızı uzatarak süslenin ey! kuşlar,beraberinizde yardımlaşma ve dayanışmanın mektubunu götürün.)

      Zorlukları birlikte aşmanın,kültürünü/anadilini geliştirmenin ileriye taşımanın dayanışması da bunlar olsa gerek.

      Kaf Dağı'na uçup kül olmak da yok artık.

      Kısa süren baharların tamamını kanatlarıyla taşıdıkları:

      ''Te'avun,ittifek,müşterikun,irtifek,emen,mazbut,sah''

      (Yardımlaşma/dayanışma,birleşme,ortaklaşmak,uzlaşma,güven,doğru,gerçek)

      Bu sözcüklerin içerikli anlamlarıyla engel tanımadan,yarıda kalan mevsime Simurgların yüreğinden baharın tamamını da getirecek.

      Kürtçe'yi sadece konuşarak değil,yazarak da öğrenmek isterdim.

      Ehmedé Xané'nin anlamlı sözcükleriyle baharların bereketli yağmurlara nasıl dönüşebileceğinin ipucları değil mi?

      'Eger hebuya hevgirtin u yekgirtiy...''

       (Eğer dayanışma ve uzlaşma olsaydı...)  


Yorumlar

Image
selman farisi
30.05.2012 / 01:08

bu güzel paylaşımınız için teşekkürler.,<br>elinize sağlık çok güzel bir yazıydı<br>bu arada en kısa sürede kürtçeyi öğrenmeniz dileklerimle. tabii benim de...

Yorum Yaz