Kürt Şair Cegerxwîn anıldı
Kürt Şair Cegerxwîn yaşamını yitirişinin 29'uncu yılında Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi çalışanları tarafından anıldı.

Kürt Şair Cegerxwîn'in yaşamını yitirişinin 29'uncu yıl dönümüne ilişkin Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi çalışanları, kültür ve sanat merkezinin tiyatro salonunda anma etkinliği düzenledi. Anma etkinliğine Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi çalışanları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi yöneticisi Servet Deniz, Cegerxwîn'in bölgede ve Türkiye'de Kürt toplumunun öncülüğünü yaptığını belirterek, emeği ve çalışmasının kendilerine güç verdiğini söyledi.
Daha sonra konuşan Belediye Meclis üyesi Celal Efe, Cegerxwîn'in şiirleri Kürt halkının gerçekliğini anlattığını ifade ederek, Kürt edebiyatında ve çalışmalarında Kürt halkının özgürlüğü için çabaladığını ifade etti.
Konuşmaların ardından Cegerxwîn'in yaşamını konu alan sinevizyon gösterimi izlendi. Anma Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi çalışanları Mine Acer, Salih Öngür, Nurcan Özçelik ve Zelal Erdemci'nin Cegerxwîn'in şiirlerini seslendirmesi ile son buldu.
Cigerxwin kimdir?
Asıl adı Şehmus Hasan. Cigerxwîn adını ilk kez, Kürt aydınlarından Celadet Bedirxan’ın çıkardığı Hawar (Çığlık) dergisinde kullandı ve o dergide çıkan şiirlerinin ardından bu isimle anılmaya başlandı. “Halkım gibi yaralıyım ben de. Yüreğim yaralı. Kanıyor ciğerim. O yüzden adım ciğeri yaralı; Cigerxwîn” diye tarif ediyor kendini.
1903 yılında dünyaya gelen şair Kürtlerin Nâzım’ı olarak bilinir. Pek çok yönden de benzerlik taşır yaşantısı Nâzım’la. Her ikisi de doğup büyüdükleri topraklardan uzaklarda yazarlar şiirlerinin büyük bir kısmını. Her ikisi de memleketlerinden uzakta yitirir yaşamlarını. Yalnız Cigerxwîn’in bir farkı vardır; Stockholm’de yaşamını yitirmiştir ama Suriye Kürtlerinin yaşadığı Rojava kentlerinden biri olan, Qamışlo’ya gömülür.
Cigerxwîn, Suriye Komünist Partisi başta olmak üzere kimi örgütlerde yer almıştır. Bugün pek çok Kürtçe ezgiye konuk olan dizelerin şairi de kendisidir. Şair, kır emekçilerinin dertlerini, toplanan pamuğu, bükülen demiri, Mezopotamya’nın pek çok değerini şiirlerinde yoğurmuştur.
Kitaplarını “divan” olarak adlandıran şairin, bu biçimde yazılmış 8 tane eseri vardır. İlk divanı 1945 yılında basılmıştır ve “Prisk u Peti” adını taşır. Ardından “Sewra Azadi” (Özgürlük Devrimi, 1954), “Kime Ez” (Kimim Ben, 1973) “Ronak” (1980), “Zend-Avısta” (1981), “Şefaq” (Şafak, 1982), “Hevi” (Umut, 1983), “Aşıti” (Barış, 1985) adlı kitaplar okuyucularla buluşmuştur. Çoğu kez yazıldıkları, dili Kürtçe olmasından ötürü Irak, İran ve Türkiye’de toplatılmış ya da yasaklanmıştır.
Suriye'de bayrak oldu
Cigerxwîn’in şiirleri Türk okuyucularla ilk kez 1976 yılında Gani Bozarslan’ın çevirilerinden oluşan bir derleme ile buluşmuş oldu. Bu derleme, adını, çevrilen şiirlerden biri olan Lenin Şafağı’ndan alır. Şiirlerini dünya yoksulları için yazan Cigerxwîn, onların kurtuluşunu, özgürlüğünü, emekçilerin yönettiği bir dünyayı anlatır. Bunun yanı sıra Kürt kültürünün en önemli temaları yine şairin şiirlerinde mevcuttur. Şiirlerinde onlarca Kürt destanının, hikayelerinin, masallarının izlerine rastlarız…
22 Ekim 1984 yılında Stockholm’de yaşama veda eden şair bugün hâlâ Suriye’de Irak’ta ve Türkiye’de okunan ve yıllar öncesinde söyledikleri ile gerçekliğini koruyan bir konumdadır.
Bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi yöneticisi Servet Deniz, Cegerxwîn'in bölgede ve Türkiye'de Kürt toplumunun öncülüğünü yaptığını belirterek, emeği ve çalışmasının kendilerine güç verdiğini söyledi.
Daha sonra konuşan Belediye Meclis üyesi Celal Efe, Cegerxwîn'in şiirleri Kürt halkının gerçekliğini anlattığını ifade ederek, Kürt edebiyatında ve çalışmalarında Kürt halkının özgürlüğü için çabaladığını ifade etti.
Konuşmaların ardından Cegerxwîn'in yaşamını konu alan sinevizyon gösterimi izlendi. Anma Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi çalışanları Mine Acer, Salih Öngür, Nurcan Özçelik ve Zelal Erdemci'nin Cegerxwîn'in şiirlerini seslendirmesi ile son buldu.

Cigerxwin kimdir?
Asıl adı Şehmus Hasan. Cigerxwîn adını ilk kez, Kürt aydınlarından Celadet Bedirxan’ın çıkardığı Hawar (Çığlık) dergisinde kullandı ve o dergide çıkan şiirlerinin ardından bu isimle anılmaya başlandı. “Halkım gibi yaralıyım ben de. Yüreğim yaralı. Kanıyor ciğerim. O yüzden adım ciğeri yaralı; Cigerxwîn” diye tarif ediyor kendini.
1903 yılında dünyaya gelen şair Kürtlerin Nâzım’ı olarak bilinir. Pek çok yönden de benzerlik taşır yaşantısı Nâzım’la. Her ikisi de doğup büyüdükleri topraklardan uzaklarda yazarlar şiirlerinin büyük bir kısmını. Her ikisi de memleketlerinden uzakta yitirir yaşamlarını. Yalnız Cigerxwîn’in bir farkı vardır; Stockholm’de yaşamını yitirmiştir ama Suriye Kürtlerinin yaşadığı Rojava kentlerinden biri olan, Qamışlo’ya gömülür.
Cigerxwîn, Suriye Komünist Partisi başta olmak üzere kimi örgütlerde yer almıştır. Bugün pek çok Kürtçe ezgiye konuk olan dizelerin şairi de kendisidir. Şair, kır emekçilerinin dertlerini, toplanan pamuğu, bükülen demiri, Mezopotamya’nın pek çok değerini şiirlerinde yoğurmuştur.
Kitaplarını “divan” olarak adlandıran şairin, bu biçimde yazılmış 8 tane eseri vardır. İlk divanı 1945 yılında basılmıştır ve “Prisk u Peti” adını taşır. Ardından “Sewra Azadi” (Özgürlük Devrimi, 1954), “Kime Ez” (Kimim Ben, 1973) “Ronak” (1980), “Zend-Avısta” (1981), “Şefaq” (Şafak, 1982), “Hevi” (Umut, 1983), “Aşıti” (Barış, 1985) adlı kitaplar okuyucularla buluşmuştur. Çoğu kez yazıldıkları, dili Kürtçe olmasından ötürü Irak, İran ve Türkiye’de toplatılmış ya da yasaklanmıştır.
Suriye'de bayrak oldu
Cigerxwîn’in şiirleri Türk okuyucularla ilk kez 1976 yılında Gani Bozarslan’ın çevirilerinden oluşan bir derleme ile buluşmuş oldu. Bu derleme, adını, çevrilen şiirlerden biri olan Lenin Şafağı’ndan alır. Şiirlerini dünya yoksulları için yazan Cigerxwîn, onların kurtuluşunu, özgürlüğünü, emekçilerin yönettiği bir dünyayı anlatır. Bunun yanı sıra Kürt kültürünün en önemli temaları yine şairin şiirlerinde mevcuttur. Şiirlerinde onlarca Kürt destanının, hikayelerinin, masallarının izlerine rastlarız…
22 Ekim 1984 yılında Stockholm’de yaşama veda eden şair bugün hâlâ Suriye’de Irak’ta ve Türkiye’de okunan ve yıllar öncesinde söyledikleri ile gerçekliğini koruyan bir konumdadır.