Mardin’in Zarif Mirası: Telkâri El Sanatı
İnce gümüş tellerin sabırla işlenerek ortaya çıkardığı bu zarif sanat, Mardin’in ruhunu yansıtan en özel el işçiliklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Mardin, tarih boyunca medeniyetlerin kesişme noktası olmuş, taş sokakları ve mimarisiyle büyüleyen bir şehir. Bu kadim kentin kültürel hazinelerinden biri de telkâri sanatı. İnce gümüş tellerin sabırla işlenerek ortaya çıkardığı bu zarif sanat, Mardin’in ruhunu yansıtan en özel el işçiliklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Telkâri, gümüş veya altın gibi değerli metallerin ince tellere dönüştürülerek, ustaların maharetli ellerinde motiflere ve süslemelere hayat vermesiyle ortaya çıkıyor. Adını Türkçe “tel” ve “kâr” (işçilik) kelimelerinden alan bu sanat, özellikle Mardin’de yüzyıllardır yaşatılıyor. Telkâri, yalnızca bir zanaat değil, aynı zamanda bir sabır ve estetik yolculuğu.
Usta, ince telleri bükerek, kıvırarak ve örerek kolyelerden yüzüklere, küpelerden broşlara kadar geniş bir yelpazede eserler üretiyor. Her bir parça, adeta bir hikâye anlatıyor; Mardin’in tarihine, kültürüne ve çok kimlikli yapısına dokunuyor.Mardin, telkâri sanatının Anadolu’daki en önemli merkezlerinden biri. Şehrin dar sokaklarında, çarşılarında yankılanan çekiç sesleri, telkâri ustalarının atölyelerinden yükseliyor.
Bu sanat, Süryani ustalar tarafından kuşaktan kuşağa aktarılmış ve Mardin’in çok kültürlü dokusuna işlenmiş. Telkâride kullanılan motifler, genellikle doğadan ve yerel kültürden ilham alıyor: nar taneleri, üzüm salkımları, lale figürleri ya da Mezopotamya’nın kadim sembolleri. Her bir motif, ustanın elinde bir sanat eserine dönüşürken, Mardin’in tarihine de selam gönderiyor.
Mardin’in telkâri sanatı, sadece estetik bir değer taşımıyor; aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir anlam da barındırıyor. Çarşıdaki küçük atölyeler, yerel halk için önemli bir geçim kaynağı. Turistlerin ilgisiyle de bu sanat, Mardin’in tanıtımında önemli bir rol oynuyor. Ancak, modernleşme ve seri üretim çağında, telkâri gibi el sanatlarının yaşatılması için çaba gerekiyor. Mardin’deki ustalar, genç nesillere bu sanatı öğretmek için çırak yetiştiriyor, atölyelerde kurslar düzenleniyor.
Bu çaba, telkâriyi geleceğe taşıma azminin bir göstergesi.Bir telkâri eseri elinize aldığınızda, sadece bir takı değil, Mardin’in ruhunu, ustasının emeğini ve asırlık bir geleneği tutarsınız. Şehir, taş evleriyle, manastırlarıyla, camileriyle nasıl bir mozaikse, telkâri de bu mozaikte ince ince işlenmiş bir detay. Mardin’e yolunuz düşerse, çarşıda bir telkâri atölyesine uğrayın; bir ustanın elinden çıkan bu zarif sanatın hikâyesine kulak verin. Belki de bir telkâri kolye, bu kadim şehrin hatırasını boynunuzda taşımanızı sağlar.
Editör: Beşir Şavur