Nefret Listesi'nde Kürtler 5’inci sırada

Hrant Dink Vakfı tarafından yürütülen Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi çalışması kapsamında 2014 yılı Mayıs-Ağustos aylarını kapsayan medya izleme raporu yayımlandı. Galatasaray Üniversitesi’nden Dr. İdil Engindeniz tarafından hazırlanan rapora göre 32 ayrı grup hakkında medyada nefret söyleri üretildi. Bu rakam 2014’ün ilk 4 aylık döneminde 21’di.

Hedef alınan 32 farklı grubun 10’u sadece tek bir yazıyla nefret söyleminin hedefi oldu.

Listede ilk 5

En fazla nefret söylemi üretilen gruplar ve nefret söylemi kullanılan yazı sayıları ise şöyle:

Yahudiler: 130

Ermeniler: 60

Hıristiyanlar: 25

Rumlar: 21

Kürtler: 18

Suriyeli mülteciler: 10

Rapora göre, abartma/yükleme / çarpıtma, küfür / hakaret / aşağılama, düşmanlık / savaş söylemi ve doğal kimlik öğesini nefret unsuru olarak kullanma / simgeleştirme olmak üzere 4 ayrı kategoride nefret söylemi geliştirildi.

“Çözüm süreci”nde önemli adımlar atılmasına karşın Kürtler’e yönelik nefret dilindeki artış dikkat çekti. Bir önceki dönemde Kürtlere yönelik 14 yazıda nefret söylemi kullanılırken, bu dönemde bu sayı 18’e çıktı.

Merkez medya daha ılımlı

Rûdaw’a değerlendirmelerde bulunan Dr. İdil Engindeniz, bu artışın nedeninin “çözüm süreci” olduğunu söyledi. Özellikle yaz aylarında HDP’nin Karadeniz bölgesine yaptığı gezilerin yerel gazetelerde nefret söylemini artırdığına dikkat çeken Engindeniz, “Dönemsel konuların dışında maalesef çözüm süreci, süreci desteklemeyen kesimler için bir nefret söylemi üretmek için gerekçe olabiliyor. Süreçle birlikte nefret söyleminin arttığını da görüyoruz” dedi.

Merkez medyanın çok daha ılımlı ve temkinli olduğunu ifade eden Engindeniz, “En azından diline dikkat ediyor. Bazı ayrımcı söylemler görülse de bir nefret söylemiyle karşılaşmadık. Radikal sağ ve radikal milliyetçi yayınlar bulundukları ideolojik noktadan çok da şaşırtıcı olmayan bir şekilde bu söylemlerine devam ediyorlar” diye konuştu.

İyi Kürt, kötü Kürt

Dr. Engindeniz, medyada halen “iyi Kürtler” ve  “kötü Kürtler’” söyleminin de görüldüğüne dikkat çekerek şu tespitlerde bulundu:

-Yıllardır bir arada yaşadığımız Kürtleri hala 'iyi Kürt' ve 'kötü Kürt' ayırmaya devam edenler var. 

-Peşmergenin geçişinin de medyadaki nefret dilinde etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Türkiye’nin buraya ait olmayan konular genellikle teğet geçiyor. Bu durum o kadar da abartılmadı.

-Yahudiler, Ermeniler, Rumlar gibi Hristiyan gruplara yönelik nefret söylemi de kolay kolay değişmeyecek gibi.  ‘Ermeni dölü’, ‘Rum dölü’ gibi en galiz ifadelerle nefret söylemi geliştiriliyor.

-Kürt meselesindeki nefretin nedenlerinden biri de bu gruplar aslında. Halen Öcalan’ın Ermeni olduğuna inananlar var.”