tatlidede
tatlidede

Kurban Bayramı Vesilesiyle Şeker Hastalığından Korunmak

Kurban Bayramı Vesilesiyle Şeker Hastalığından Korunmak

Şeker Hastalığı (Diabetes Mellitus) giderek artan bir sıklıkla bütün toplumu tehdit eden ve ölümcül bir hal alabilen çok yaygın bir sağlık sorunudur. Kurban Bayramına sayılı günler kala, bayramda doğru beslenilmesine ve sağlığımızın korunmasına dikkat çekmek gerekmektedir.

Kurban Bayramını; paylaşarak, paylaşmak için koşturarak ve maddi imkanı iyi olanların, yetersiz olanlara ulaşması şeklinde geçirmek dileğiyle. Geçen hafta girişini yaptığımız ve şeker hastalığının sıklığını, ciddiyetini anlattığımız konuya bu hafta: ‘Hastalığı önlemek mümkün mü? Şeker hastalığı nasıl önlenir?’ sorularıyla devam edelim.

Şeker hastalarının kendi hayatlarını doğru yönetmeleri, hastalıkla baş etmede en önemli faktörlerdendir. Diyabet açısından yüksek riske sahip olan bir birey yaşam şeklini doğru yönetirse, yani doğru ve düzenli beslenir, günlük egzersizini yapar, sigara içmezse, ayrıca yüksek bileşimli karbonhidratlar, glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler, fast food beslenmelerden uzak kalındığı takdirde bu bireylerdeki diyabetin ortaya çıkışını gecikebilir. Ailesinde şeker hastalığı olanlar, şu anda sağlıklı bile olsalar yukarıda saydığımız tedbirleri ciddiyetle uygulamalılar. Tip 2 şeker hastalığı olarak bilinen yani erişkin çağda ortaya çıkan diyabeti iyi bir yaşam şekli yönetimi ile engellemek veya geciktirmek mümkündür.

Diyabette risk faktörü olan belirli gıdalar bulunmaktadır. Glisemik indeks almış olduğumuz bir karbonhidrat ürününün veya bir gıda maddesinin kan şekerini ne kadar yükselttiğini ve bunun standart bir karbonhidrata göre yüksek mi düşük mü olduğunu gösteren bir değerdir. Biz bunun kabaca iki dilim ekmekle karşılaştırması yaparız. Almış olduğunuz bir gıda kan şekerini yediğiniz ekmeğe göre ne kadar yükseltiyor? Eğer ekmekten daha çok yükseltiyorsa glisemik indeksi yüksek, daha az yükseltiyorsa düşük olduğunu söyleriz. Bisküviler, şekerlemeler, çikolatalar, şerbetli tatlılar, börekler, evde sürekli tüketilen pilav ve makarnalar glisemik indeksi ekmeğe göre yüksek olan gıdalardır. İnsanlar bunları tükettiği takdirde kan şekeri beklenenden daha çok yükselecek anlamına gelir. Glisemik indeksi düşük gıdalara baktığımızda ise bu anlamda en fazla proteinli gıdalar ve sebzeler yer alıyor. Diyabetli hastalara beslenme şekillerine önerirken Bu gıdalardan tamamen yoksun kalmasını da önermiyoruz. Yani diyabetli hasta tamamen karbonhidratlı gıdalardan uzak dursun demiyoruz. Kaslar ile vücuttaki diğer hücrelerin sağlığını devam ettirebilmesi için karbonhidratı da belli oranda tüketmesi gerekiyor. Şeker hastaları olduğu zaman karbonhidrat miktarını azaltıyoruz, verdiğimiz karbonhidratı da glisemik indeksi düşük besinlerden almasını sağlıyoruz. Zaman zaman protein ürünleri fazla tüketmesini istiyoruz. Yağı da tamamen kesmiyoruz.

Çünkü yağ, vücuttaki birçok hormonun ana yapı taşıdır.

Şeker hastalığı için sigara da çok önemli bir risk faktörüdür. Gençlerde sigara tüketimi daha fazla ve son zamanlarda kadınlarda sigara tüketim oranı giderek artıyor. Sigara içiciliği ile beraber vücuttaki damarların içyapısını oluşturan, şeker hastalığının da hedef aldığı damar içi tabaka olan endoteldeki hasar çok artıyor. Bu da hem şeker hastalığının kontrolünün bozulmasına hem de göz, böbrek, sinirlerin hasar görmesi gibi sorunların daha hızlı gelişimine sebep oluyor. Şeker hastalığından korunmak için sigarayı hayatımızdan tamamen çıkarmalıyız.

Geçen haftaki köşe yazısından sonra bu konuyu anlattığımız TV programımızın bağlantısını soran okurlarım olmuştu. Kıymetli hocam Prof. Dr. Şakir Özgür Keşkek ile daha önce yaptığımız TV programının kayıtlarına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=5goRbCCGxeU.

Sağlıklı besleneceğimiz ve manasına uygun yaşayacağımız huzurlu bir Kurban Bayramı geçirmemiz dileklerimle bayramınızı mübarek ederim.

Editör: Aydın

Yorum Yaz