Kuşak Çatışmaları ve Yitirilen Zamanlar

Ahlaki değerlerin yerle yeksan olduğu zor zamanlar geçiriyoruz. Hem de topyekûn çöküntülerin en zirve noktalarını görüyoruz.

          İnsanoğlunun hırsıyla her tarafı s.o.s. veren dünyamız, küresel ısınma, buzulların erimesi, mevsim değişiklikleri, mutant hastalıklar ve corona denilen insanı esir eden hesap bozucu hastalık.

     Yukarıda saydığım bütün sebepler dönüp dolaşıp ahlaki çöküntülerin tezahürü olarak bizlerin önüne gelmektedir. Kendi çıkarları ve ihtirasları için her yolu mubah gören biz insanoğlunun ısrarla kibirden, gururdan, yalandan, insanlara zulmetmekten, hak yemekten vazgeçmeyen hayatını bu şekilde idame ettiren Y kuşağı olduk.

   Ünlü İngiliz düşünür, C.Yezdan’ın çok beğendiğim bir sözü vardır. Şöyle der; Ahlakın olduğu yerde devletin masrafı az olur. Gerçekten ahlaki değerlerini koruyan, başkasının haklarına saygı gösteren, nezaketi, saygıyı, yaşam hakkını koruyup kollayan herkes devletine de milletine de fayda sağlar. Müreffeh bir medeniyetin kapılarını açar ve geleceğine çocuklarına çok iyi bir dünya bırakır.

  İşte kilit nokta burası, bizler çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakıyoruz. Koca bir muamma? Nedenler niçinler, keşkelerle dolu bir dünya bırakıyoruz ardımızdan. Bilim adına zamanın değerlendirilmesi adına hiçbir güzel atılım olmadan, incir çekirdeğini doldurmayacak meselelerle dolu bir küreyi arz bırakıyoruz Z kuşağı adını koydukları yavrularımıza…

  Zamanı tüketen biz ölümlüler, inanın bunun çok pişmanlığını yaşayacağız. Ve gerçekten her hâlükârda bu sınavlardan zararlı çıkacağız. Zaman gibi kıymetli bir mefhumu ahlaki çöküntülerimize kurban ediyoruz. Gereksiz kuşak çatışmaları, sen iyisin sen kötüsün sen bu sen şu, söylemleri ve Babil kuleleri gibi kibrimizle nereye koşuyoruz belli değil. Âmâ ziyan da afaki çöküşte bizlere kalacak. Ve dönüp geriye bakma fırsatımız da olmayacak.

  İşte bu savurganlıklar, bencillikler hiç kimseye bir şey kazandırmayacağı gibi,yeni nesillere hep zarar olarak kalacak, çok büyük kaosları, kuşak çatışmalarını beraberinde getirecektir. Herkesin elini taşın altına koyması ve ahlaki yönlerini eski ayarlarına getirmesi tek çözüm reçetesidir.

  Çocuklarımıza içi boş suni gündemlerle dolu bir dünya bırakmaya hakkımız yok. Geleceklerini sağlam ve ahlaki değerleri üzerine oturtmuş bir nesil olacak şekilde bir dünya bırakmalıyız. Çocuklarımızın artık kaybedecek 5 seneleri dahi yoktur, olmamalıdır. Olması gereken vatanına milletine ahlaki değerlerine bağlı, iyi yetişmiş, bilime eğitime önem veren bireyler olmalıdır.

  Umarım bu virüs bizlere bilimin, eğitimin, doğruluğun, sadakatin, vefanın, paylaşmanın, cömertliğin, kardeşliğin, birlikteliğin ve en önemlisi de ahlaki değerlerin kıymetini bilmemize vesile olur. Yeni nesillere layıkıyla bir dünya bırakabilme dileğiyle, saygılar sevgiler sunuyorum.