Lars Iyer kimdir? Lars Iyer kitapları ve sözleri
Yazar Lars Iyer hayatı araştırılıyor. Peki Lars Iyer kimdir? Lars Iyer aslen nerelidir? Lars Iyer ne zaman, nerede doğdu? Lars Iyer hayatta mı? İşte Lars Iyer hayatı...

Yazar Lars Iyer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Lars Iyer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Lars Iyer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Lars Iyer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Lars Iyer kimdir?
Lars Iyer, Newcastle Üniversitesi’nde felsefe dersleri veriyor. Maurice Blanchot üzerine iki kitabı olan Iyer aynı zamanda kendi blogu Spurious’ta düzenli olarak yazmaya devam ediyor. Kuşku’nun devamı olan Dogma ve Exodus romanları da Kolektif Kitap tarafından yayımlanacak.
Lars Iyer Kitapları - Eserleri
- Kuşku
- Wittgenstein Jr.
- Dogma
- Göç
Lars Iyer Alıntıları - Sözleri
- Düşünmeye, yanıp kül olacak kadar çok çaba sarf etmekten bahsediyoruz. Yorgunluktan bitap düşmüş bir at gibi kendini düşünerek bitirmekten. (Wittgenstein Jr.)
- “Yalnızca kapitalizmin nasırlaştırdıkları hayatta kalabilir burada”, diyor W. Yalnızca kendilerini pazarlayanlar, kendi reklamını yapanlar. Kendi ruhlarını ambalajlara sokanlar. (Göç)
- “Hiçbir şey demek senin için,ama öte yandan her şey demek,çünkü hiçbir şey demekse her şey de demektir.” (Göç)
- Acı bir ayrıcalık,bir asalet göstergesi,Tanrısal bir şey değildir hiçbir zaman.Acı vahşi,hayvani bir şeydir,basmakalıptır,davetsizdir,hava kadar sıradandır.Acı elle tutulmaz,acı kavranılmaz,acıyla savaşılamaz;acı zamanın içinde var olur,hatta birdir zamanla;eğer bir gidip bir geliyorsa,bu,acı çeken kişi son yaşadığı işkenceyi hayalinde tekrar tekrar yaşayıp bir sonrakini beklediği anlarda iyice savunmasız kalsın diyedir. (Göç)
- "Hayatımız üzerinde bir kontrolümüz varmış gibi davranmak hoşumuza gidiyor. Oysa hiçbir şey üstünde kontrolümüz yok aslında." W. bunu çok iyi kavradığını söylüyor. Benden öğrenmiş, böyle bir hata yapmama, kaçabileceğimi sanmama bu yüzden şaşırıyormuş. "Hepimiz er ya da geç yüzleşmek zorundayız," diyor W., "gidecek hiçbir yerimiz yok. Yukarısı yok, aşağı sı yok. Hiç şansımız yok. Bunu anladığımızda bir şeyler mümkün olabilir. Ama tabii belki de hiçbir şey mümkün değildir." (Kuşku)
- “Umutsuzluğumuzun gerçek nesnesiyle yüzleşmeyi reddediyoruz.Umutsuzluğu kendimiz yüklüyoruz içimize.” (Göç)
- Bizi bu kitaplar mahvetti: Bundan şüphemiz olmadı hiç. Edebi cazibe ölümcül bir şey. (Kuşku)
- Kara bir güneş doğacakmış üstümüze. Külden ve karanlıktan bir güneş. Kafasında canlandırabiliyormuş her şeyi: ... İki adam, saçlarında küller, önce kendi şehirlerinden, sonra bütün şehirlerden sürülmüşler. (Dogma)
- “Tarihi kurtaran küçük iyiliklerdir”, diyor W. (Göç)
- "Senin kıçın yok!" diyor W. "Fikirlerin de yok bu yüzden!" (Kuşku)
- Ama biz hala yapmamız gereken işler olduğunu sanıyoruz; budalalığımız da bu, kurtuluşumuz da. Gerçekten meşgul olduğumuzu sanıyoruz; sahtekarlığımız da bu, hayatta kalma şansımız da. (Göç)
- “Bir kitabın değerini,seni daha çok düşündürüp düşündürmemesiyle ölçersin.” (Göç)
- İtiraf etmek gerekir ki öğrenmenin romantizmini seviyoruz. (Wittgenstein Jr.)
- Wittgenstein : İnsan Tanrı'ya ne kadar yakınsa kendisini o kadar günahkar görür. Günah nedir biliyor musun, Peters? Peters: Günaha inanmıyorum. Wittgenstein: O zaman hiçbir şey anlamıyorsun (Wittgenstein Jr.)
- Tanrı'yı kucaklamak ihtiyacın ortasında ihtimali, sonluluğun ortasında sonsuzluğu kucaklamaktır, özgürlüğü kucaklamaktır, dedik. (Göç)
- Ya sen diye soruyor. Sen neyle kurtaracaksın kendini. Sefil varlığını nasıl affettireceksin? (Kuşku)
- "Hastalıklı bir şey var bizde," diyor W., "bozulmuş bir şey. Ama sadece bizimle ilgili değil bu, bütün dünyayla ilgili. Sismograf gibiyiz bir bakıma; dünyanın büyük dehşetlerini bağırsaklarımızda hissediyoruz. Sen bu yüzden hep altına kaçıracak gibisin. Benim burnum bu yüzden.Kuşku sürekli kanıyor, bu yüzden sürekli hastalanıyorum. Bu hastalıklı sistem yüzünden." (Kuşku)
- Soğuk algınlıkları Çin’den geliyor. (Kuşku)
- Cambridge Üniversitesi öğrencileri tuhaf görünümlü yeni mantık hocalarının ünlü filozofa benzerliğine kayıtsız kalamazlar: Wittgenstein yeniden Cambridge’dedir. Bildiği, inandığı her şeyi alaşağı edecek gerçek düşüncenin peşinde, yaşarken rüya görmeden ve kendini kandırmadan düşünebilmek, akademinin görünmez prangalarından kurtulmak ve her şeye ulaşabildiğini sanan öğrencilerinin hiçbir şeye ulaşamadığını göstermek uğruna düşüncenin huzurunu bozan melankolik bir filozof. (Wittgenstein Jr.)
- Yol tıkalı; bizim yolumuz, herkesin yolu tıkalı. Yoldan çekilmemiz gerekiyor. Ama kendi yolumuzdan nasıl çekileceğiz? Kendimizi uçurumdan atmalıyız, bunda hemfikiriz. Ama neye yarar bu, neye yarar cesetlerimizin kanlar içinde kayalara serilmesi, martıların gagalarıyla gözlerimizi deşmesi? Hem nasıl özür dileriz o zaman? Yapmamız gereken şey bu çünkü, bütün hayatımızı özür dileyerek geçirmeliyiz biz... (Kuşku)