tatlidede

Leyla İpekçi kimdir? Leyla İpekçi kitapları ve sözleri

Türk Gazeteci, Senarist ve Yazar. Leyla İpekçi hayatı araştırılıyor. Peki Leyla İpekçi kimdir? Leyla İpekçi aslen nerelidir? Leyla İpekçi ne zaman, nerede doğdu? Leyla İpekçi hayatta mı? İşte Leyla İpekçi hayatı...
  • 14.06.2022 17:00
Leyla İpekçi kimdir? Leyla İpekçi kitapları ve sözleri
Türk Gazeteci, Senarist ve Yazar. Leyla İpekçi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Leyla İpekçi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Leyla İpekçi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Leyla İpekçi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1966

Doğum Yeri: İstanbul

Leyla İpekçi kimdir?

Leyla İpekçi, (13 Ekim 1966, İstanbul) Türk gazeteci, senarist ve yazar.

Abdi İpekçi'nin yeğeni olan Leyla İpekçi, Saint Michel Fransız Lisesi'ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü tamamlamıştır. 1999 haziran ayında yönetmen Semih Kaplanoğlu ile evlenmiştir.

1985-86'da Kadınca (Gelişim yayınları), 1988'de Dönemli Yayıncılık, 1989-90'da Adam (Güneş Yayınları) aylık dergilerinde, 1991'de Aktüel, 1992'de Tempo haftalık dergilerinde muhabirlik yapmıştır. 1993'te Rapsodi dergisinde yazı işleri müdürlüğü, 1994-95'te Aktüel dergisinde editörlük ve 1995'te Esqurie dergisinde genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulunmuştur.

1995'te Yeni Yüzyıl, 1996'da Hürriyet gazetelerinde pazar söyleşileri yapmıştır. Yazı işleri müdürlüğü yaptığı Gazetepazar'da yazılar da yayımlamıştır . 2006 yılı başlarına kadar Radikal gazetesi için yazılar kaleme alan İpekçi, daha sonra 2,5 yıl kadar Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapmış, ardından Haziran 2008'de Taraf gazetesine transfer olmuştur. Taraf gazetesinde 3 yıl kadar Saatler adlı köşesinde yazılarını sürdüren yazar, Temmuz 2011'den itibaren köşe yazılarını tekrar Zaman gazetesi için kaleme almaya başlamıştır

Akşam gazetesinde köşe yazarı Oray Eğin'in 26 Haziran 2008 tarihli yazısında "Gülen bağlantılı bursla Amerika’da eğitim gördüğü" ifade edilen[8] Leyla İpekçi, bu haberi "Hayatımda Amerika'ya ayak basmış değilim. Bu tür haberleri oldukça yakışıksız ve çirkin buluyorum." şeklinde yalanlayarak yasal haklarını arayacağını belirtmiştir.[9] 3 Nisan 2009'da Taraf'ta yayımlanan "Yeni CHP’nin önündeki en büyük engel" adlı yazısından[10] dolayı Basın Konseyi'ne yapılan hakkındaki şikayet yersiz bulunmuştur.

Yazar 2012'de inançları gereği başını örtmeye başlamıştır

Leyla İpekçi Kitapları - Eserleri

  • Maya
  • Şehrim Aşk
  • Ateş ve Bahçe
  • Başkası Olduğun Yer
  • Sinan'ın Mayası
  • Bir Sevgili Gibi Yaşamak
  • Dem Yüzü
  • Güzelin 1001 Yüzü
  • Gecenin İkinci Rüyası
  • Şölen Sofrası
  • Canım Dosta Gider
  • Leyla’nın Defteri
  • İlk Kötülük

Leyla İpekçi Alıntıları - Sözleri

  • 'Var olan-canlı, cansız- her şey kendi dilinde Yaratan'ı anar. Bir nesnenin gölgesinin durmaksızın yer değiştirmesini düşünün. Bir yaprağın sallanışını ya da... Her şey hareket halinde. Yani konuşuyor işte. Her varlık O'nu kendi dilinde biliyor. Zerre dahi Rabbini bildiğine göre, her şey canlı... Can varsa, boşluk olmaz. Sadece dünyada değil, tüm alemlerde de. 'Her şeyin canlı olmasının anlamı ne?' 'Tanıklık ederler. Adalet için. Evdeki kediniz size şahitlik eder ona nasıl davrandığınıza dair. Bazen üzerine oturduğunuz koltuk. Ellerimiz, dudaklarımız bazen. Abdest alırken suyla temizlediğimiz uzuvlar... Adaletin tecelli etmesi ilahi bir zamana mahsustur. Her şeyin yerli yerine konmasıdır adalet. Asıl kavuşma. Tek bir zerre bu kavuşmadan uzak değil. Kavuşa varsa adalet var. Buna aşk ile iman eder mümin. Mizan var çünkü. İlahi terazi.' (Ateş ve Bahçe)
  • "...Kelimelerin içinde canlandı gerçek. Bizi hiç bırakmadı..." (Canım Dosta Gider)
  • Kıblesine dönen her canlı, nereye dönerse dönsün aynı yüze bakıyor. işte bundandır ki, insan hep görmek istiyor baktığını. anlamak, anlamlandırmak istiyor. (Gecenin İkinci Rüyası)
  • Ona teslim olamıyorsan geçmez boğazından. Teslimiyet zor lokma. Sevmeyen neresinden başlasın ki teslim olmaya? (Dem Yüzü)
  • Dünyanı değiştirmek için yola çıkanlara, 'kendilerini değistiremezken dünyayı nasıl değiştirecekler' diye bıyık altından sırıtılırdı bir vakitler. Oysa her sanat eseri, dünyayı değiştirebilir. Yazanın da, okuyanın da dünyasını. (Bir Sevgili Gibi Yaşamak)
  • Başkasının senden götüremeyeceği tek şeydir iç dünyan.. (Başkası Olduğun Yer)
  • “Bir hayalet gemisin bu akşam. Düş yolculuğum senin adın.” (Ateş ve Bahçe)
  • Çıktığın her yol kendine doğru. Yolda olmak , beni eksiltebilir de, çoğaltabilir de. değişen her şeydeki değişmez olan. Belki en çok geçip giderken gösteriyor kendini bana. Çünkü her yolcu kendi göz mesafesinden bakıyor yola. Ve gördüğü: Her yolcuya kendi göz mesafesinde. (Gecenin İkinci Rüyası)
  • İnsan yüzünde görünen mahcubiyetin bir başka canlının yüzünde görünmediğini düşünürüm. ... ~... (Ateş ve Bahçe)
  • Seherde gökyüzü altında yoğun ibadet, akşam yemekleri balkonda, göçmen kuşların bıraktığı izleri takip ederken, nimetlere şükredip mesut bir mümine gibi hayatın sonuna doğru sakin bir yaşama uğraşı içinde kaybolur giderim sanmıştım... (Dem Yüzü)
  • Ölümden çok yaşamayı sürdürmekten duyulan korku. Artık kimse tarafından hatırlanamayacak olmaktan, unutulmaktan. (Başkası Olduğun Yer)
  • Bunca hız ve değişimin ortasında, birbirimize ve her şeye mutlakmış gibi bakmak nasıl da büyük bir zulüm. (Gecenin İkinci Rüyası)
  • Kim ölümünün nasıl olacağını merak ediyorsa, geceleri uykuya nasıl daldığına baksın. (Başkası Olduğun Yer)
  • Sen henüz bir imkansın hayatımda. (Ateş ve Bahçe)
  • Kavuşma arzusunun olmadığı bir âlemde varlıkların vücuda gelme serüveni gerçekleşebilir miydi acaba… (Şehrim Aşk)
  • Minyatür, anı sonsuzluğa açar. Şiir gibi. Uçuşan tül perdenin hışırtısı, puslu gökyüzü, uğultu halinde duyulan çocuk sesleri. Masaya bırakılmış bir bardak çay. Limon. Hepsi aynı anın içindedir. (Güzelin 1001 Yüzü)
  • Âlem içindeki âlemleri barındırabilecek denli açık. Tıpkı kalp gibi. 'iyi cilalanmış' bir kalbe kâinatın sığması mümkün. (Gecenin İkinci Rüyası)
  • İçeceği en acı şurubu insan kendi elleriyle hazırlıyormuş. (Dem Yüzü)
  • “İnsan kâinatın ruhudur.” (Güzelin 1001 Yüzü)
  • "...Maneviyatı/iç dünyamızı psikolojiye ve sosyolojiye indirgemekle algımızı daralttığımızın ne kadar farkındayız..." (Canım Dosta Gider)

Yorum Yaz