tatlidede
tatlidede

Liyakatsız İnsanlar Devri

Liyakatsız İnsanlar Devri

Hak ve adalet, bir ülkenin temel taşını oluşturan ve en önemli şeylerden olduğunu herkes tarafından bilinmektedir. Unutmamak gerekir ki; bir ülkede hak, hukuk ve adalet varsa; o ülkede çok büyük ve aynı zaman da çok güçlü bir devlet ortaya çıkar.

Bunun yanı sıra o ülkedeki insanlar daha ahlaklı, mutlu ve huzurlu olurlar. Lakin adaletin hak hukukun eksik olduğu yanlarda da insanlar her vakit öfkeli bir bakışla yol alarak, birbirlerine karşı düşmanca tavırlar içine girmektedirler.

Yukarıdaki açıklamamla beraber liyakatsızlar yüzünden insanların ne kadar hakları yenildiğini de ifade etmek isterim.
Ülkemizde, liyakatsızlar topluluğu öylesine artmış ki, kanser gibi her tarafı sarmış durumdadır. Torpil öylesine yaygınlaşmış ve öylesine içselleştirilmiştir ki; bu kangrenleşmiş pisliği ülkeden söküp atmak çok zor bir hal almıştır. Torpille gelip, liyakatı bilmeyen insanlar her tarafı sarmış bulunuyor.

Yaşadığımız bu devir, liyakatsız ve sıradan insanların en parlak devri olarak adlandırılabilir aslında.

Bu devir bilgisizlerin, tembellerin, yeteneksizlerin, duygusuzların ve hazıra konmanın doğru bir davranışmış gibi yaşamayı hak bilen liyakatsız ve sıradan kuşağının en parlak devridir.

Hiç kimse doğruları, gerçekleri, dürüstlüğü, yetenekleri, ahlakı, ahlaklıyı ve liyakatı konuşmuyor. İşte! Konuşmayanların neredeyse hepsi de liyakatsız insanlar olması sebebiyle susmaktadırlar. Çünkü hiçbir şey bilmedikleri halde makamları olmadığı halde özel ve önemli makamlara getirilmişlerdir. Öyle ki, geçmişte sonuna kadar açılan tüm torpil kapıları günümüzde de ciddi manada etkisini göstermeye devam etmektedir. Torpile alıştırılmış bir toplumu, torpilden vazgeçirmek oldukça zor olmaktadır. Öyle bir şey vardır ki, torpille gelenlerin neredeyse yüz kişiden doksanı da liyakattan bihaberlerdir.

Ülkemizin içinde bulunduğu durum ne yazıktır ki, yukarıda anlatılanların aynısıdır.
Zihinler değişmeden, davranışlar değişmeden, makam ve mevkilere işin ehli insanlar gelmeden ki, zihinlerin değişmesi de çok uzun bir vakit alacağından, liyakatsızlarla ve torpille güçlü bir mücadele yapılması şart olmakla beraber gerekli ve çok önemli bir durumdur.

Makalemi şu güzel sözlerle bitirmek istiyorum:

Makam ve mevkileri, hiçbir siyasi partiye düşkünlüğü olmayan, hiçbir güçten gelecek yararlara ihtiyaç duymayan liyakat sahibi insanlara verilmesi dileğiyle...

Vesselam.

Editör: Aydın

Yorum Yaz