tatlidede
tatlidede

Lokanta ve restoran esnafı kısıtlamaların kaldırılmasını istiyor

Tüm dünya genelinde etkisini sürdüren Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye’de alınan yeni kısıtlama tedbirleri nedeniyle sadece paket servisi ve gel-al servisi yapan lokanta ve restoran esnafı, işlerinin yarı yarıya düşmesinden dert yanıyor.
  • 20.01.2021 18:06
Lokanta ve restoran esnafı kısıtlamaların kaldırılmasını istiyor

Geçtiğimiz yıldan beri hayatı olumsuz anlamda etkileyen ve günlük yaşamı durma noktasına getiren küresel Covid-19 salgını en çok küçük esnafı olumsuz etkiledi.

Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında yaklaşık 10 aydır belirli kısıtlamalar altında ayakta durmaya çalışan esnaf, iş yapamamaktan şikayetçi.

Mart ayında Türkiye’de görülmeye başlamasından sonra adım adım tedbirlerin alındığı ve kısıtlamalar ile birlikte esnaf, zor dönemden geçti. Yaz aylarında hafiflemesi ile birlikte yeni normalleşme sürecinin başladığı süreçte esnaf, yavaş yavaş toparlanma sürecine girerken yeniden yükselişe geçen Covid-19 vakaları bazı önlemleri tekrar getirdi.

Aylarca kepenkleri kapalı kalan ve iş yapamayan esnaf, bu süreci zor da olsa atlatırken yeni başlayan süreçte bu işi daha fazla götüremeyeceğinden endişe ediyor.

Covid-19 tedbirleri kapsamında alınan kararlara göre, restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme-içme yerleri 10.00-20.00 saatleri arasında sadece paket servis ve gel-al hizmeti verecek şekilde açık kalabiliyor. Saat 20.00'den sonra ise sadece paket servisi verilebiliyor.

lokanta ve restoran sahipleri ve yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda, haziran ayında atılan yeni normalleşme adımları kapsamında, belini yeni yeni doğrultmaya çalışan esnafın, son kısıtlamaların ardından tekrar mağdur olduklarına dikkat çektiler.

Covid-19 salgını kapsamında alınan kısıtlamaların küçük esnafı zor durumda bıraktığından yakınan ve toplu taşıma araçları başta olmak üzere AVM'lerdeki, çarşı ile pazarlardaki kalabalıklara dikkat çeken esnaf, “Neden sadece biz?” diye soruyor.

Tedbirlerin sadece kendilerini kapsamına tepki gösteren ve acilen bu mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen esnaf, yetkililere seslendi.

Çok zor durumda olduklarının altını çizen esnaf, yetkililerden destek isteyerek kısıtlamalarında bir an önce kaldırılmasını istediklerini belirtti.

Esnaf olarak her türlü tedbiri almalarına rağmen yeni kısıtlamalara anlam veremediklerini dile getiren esnaf, yeni kısıtlamalardan yeme-içme sektörünün büyük bir oranda olumsuz etkilendiğini ve işlerinin yarı yarıya düştüğüne dikkat çektiler.

Dürüm ve lahmacun salonu işleten Oğuz Akpınar, kent merkezindeki işyerlerinin yüzde 90'ının açık olmasına rağmen lokanta ve restoranlar için getirilen bu kısıtlamanın esnafı mağdur ettiğini belirtti.

“Zaten biz her türlü tedbirimizi alıyorduk”

Alınan tedbirlere karşı olmadıklarını belirten Akpınar, “Fakat her tarafta zaten kalabalıklar var. Toplu taşıma araçlarıdna kalabalıklar devam ediyor. İnsanlar sokaklarda gezmeye devam ediyor. Müşterilerimiz yemek yeme için içeride oturmak istediklerinde, yasak olduğunu söylüyoruz ve tepki alıyoruz. Çünkü müşterilerimiz, ‘her tarafta iç içe olmak serbest sadece lokantada oturduğumuzda mı virüs bulaşacak?’ diye soruyor. Müşterilerimize hizmet veremediğimizden dolayı işlerimiz yüzde 50 oranında düştü. Çünkü sadece paket servisi yapıyoruz. Yoğunluk oluşuyor, yağmurlu havada kuryeler için zor oluyor. Personelimiz zor durumda kalıyor. Hem işlerimizde büyük bir oranda düşüş var hem de müşterilerimize karşı çok mahcup oluyoruz. Zaten biz her türlü tedbirimizi alıyorduk. Hastalığın yayılması taraftarı değiliz. Fakat esnafında düşünülmesi gerekir.” dedi.

“Kısıtlamaların bir an önce bitmesini temenni ediyoruz”

Kısıtlamalardan en çok küçük esnafın etkilendiğini vurgulayan Ahmet Aydın da, “Bu süreç bizi ister istemez etkiledi. Çünkü daha önce 20 eleman çalışıyordu; şu anda 15 işçi çalıştırıyoruz. Neden 5 işçi işinden olsun? Biz zaten gereken önlemleri alıyorduk.  Bu sürecin bir an önce inşallah düzelmesini temenni ediyoruz. Şu anda işlerimiz yüzde 50 oranında düştü. Dükkan kiramız ve elemanlarımızın maaşlarını karşılamakta zorlanıyoruz. Devletten destek talep ediyoruz. Elemanlarımızın da geçimini sağladıkları aileleri var; bu insanlar ne yapacak? Bir an önce bu salgın bitse de kurtulsak. Tramvay ve otobüsler tıklım tıklım sefer yapıyor. Ayakta yolcu almak yasak ama yolcu alıyorlar. Biz müşterileri tek tek içeri almamıza rağmen yine de sıkıntı yaşıyoruz. Her zaman denetimler yapılıyor. Bakalım biz bu duruma ne kadar dayanabileceğiz? Bu kısıtlamaların bir an önce bitmesini temenni ediyoruz.” diye konuştu.

“İnsanları bu kadar mağdur etmenin bir anlamı yoktur”

Sadece küçük esnafa getirilen kısıtlamalarla vakaların azalmayacağının altını çizen Yasin Yalçınkaya ise AVM, cadde ve sokakların kalabalığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Biz tedbirimizi aldığımız halde içeriye müşteri almamamız bizi daha çok çıkmaza soktu. Ödemelerimiz var ama yapamıyoruz. Çalıştıramadığımız işçilerimiz var. Normalde 10 kişi çalışıyorduk ve şu an 3 işçi ile çalışıyoruz. İşçilerimizin ve bizim geçimini sağladığımız ailelerimiz var. Bunun üzerine de elektrik ve suyumuz kesiliyor. Bir çıkmaza girdik; Allah sonumuzu hayır eylesin. Bu sürecin açığını nasıl kapatacağız? Bize kira desteği veriliyor ama 5 bin TL kira ödüyorum. 750 TL destek ile ayakta durmak zor. Bırakın dükkan kirasını evimin kirasını bile veremedim. Zaten tedbirimizi alıyorduk. Dışarıdan gelen müşterilerimiz oluyor. Dışarıdan gelen müşterimize paketi nasıl vereyim? Kapının önünde mi yemek yedireyim? Müşterilerimize içeride yemek yemenin yasak olduğunu söylüyoruz. Çünkü içerde yemek yedirdiğimiz zaman ceza yazılıyor. Zaten kimsenin içeride yemek yemesine izin vermiyoruz. Fakat insanları da bu kadar mağdur etmenin bir anlamı yoktur.”

“Pandemiyi üreten sadece biz miyiz?”

Kısıtlama genelgesinin esnafların yaşayacağı mağduriyetlerin düşünülmeden hazırlandığını ifade eden Salih Polat, “Kısıtlamalar işimizi yüzde 80 oranında etkiledi. Sadece paket servisi yapabiliyoruz ya da gel-al şeklinde hizmet veriyoruz. Yabancı ve yerli turistlerde gelmiyor. Esnafın tamamı bu süreçten olumsuz etkilendi ama yeme içme sektörü daha çok etkilendi. Üzerine de bu getirilen kısıtlamalar da mağduriyetimizi iki katına çıkarttı. İçeriye müşteri alamıyoruz. Yakın bir park alanı yok. Müşterilerimiz cami avlusuna gidip yemek yiyorlar. Çünkü bu bölgede yemek yiyebilecekleri başka bir ortamda yok. Devletimiz sağlık ve salgından kurtulmak için bazı yasaklar, tedbirler alıyor ama toplu taşıma araçları, AVM’ler ve kuaförler tıka basa çalışıyor. Pandemiyi üreten sadece biz miyiz? Bütün fatura sadece bize mi kesildi?” diye sordu.

Editör: Aydın

Yorum Yaz