Belli ( Belle) Köyünde Sosyal Hayat! Belli Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Belli Köyü nereye bağlı?

İlçe merkezinden Akdoğan'a uzanan asfalt yolun 14 kilometresini gerimizde bıraktığımız noktadan sağa saptığımızda iki kilometre kadar bir yolumuz kalmıştı. Yemyeşil tarlaları ikiye bölen bu yolun bitim noktasındaki hafif yükseltide bulunan Belli; yüksek su deposu, görkemli camisi, betonarme evleri ve sık ağaçları ile varlıklı bir köy olduğunu anlatıyor gibiydi.

   Çok güzel bir duvarla çevrelenmiş ve bir o kadar bakımlı olan köy mezarlığının tam karşısında bulunan okul, ilk uğrak yerimizdi. Ama ne yazık ki ne okulun öğretmenini ve ne de köy içinde aradığımız  muhtarı bulamadık.

   Dora, Ulaşlı ve Yurtözü Köyleri ile beraber komşu olduğu Yolaldı Köyü'ne doğru hareketle ayrıldık Belli'den.

   Çevreye verdiği bakımlı güzelliği ile hafızalarımızda yer edinen Belli'yi ziyaret etmemizin üzerinden çok uzun bir zaman geçmişti. İlçe merkezindeki yazıhanesinde ziyaret ettiğimiz 45 yaşındaki Abdurrahman İlhan'la, yarım kalan işimizi tamamlama imkanını bulduk.

     Ortaokul ve lise yıllarımda sınıf arkadaşım olan Abdurrahman İlhan'ın ikram ettiği kahvelerin eşlik ettiği hal hatır sohbetimiz, Belli Köyü ve köylüsü konusu ile devam etti. Söz Abdurrahman'daydı.

    Cumhuriyetin ilk yılları itibarı ile jandarma karakolu kurulan köyün, Osmanlı döneminde muhtarlık statüsü aldığını,

    Yine Cumhuriyetin ilk yıllarında 50 haneye varan köyün, verilen göçler nedeniyle küçüldüğünü,

    Günümüzdeki 25 hanede 280 kadar nüfusun barındığını,

    Geçmişten gelen görenekleri günümüzde de sürdüren köy halkının tarım ve ticaret yaparak geçindiği ile ilgili notlarımızı tuttuktan sonra, sözü köyün kuruluşuna getirerek dinlemeye devam ettik.

    Yaklaşık olarak 150 yıl kadar önce, iki kızkardeşlerini de yanlarına alarak köy yerine gelen Derviş ve Seydo isimli kardeşler, burada ilk evleri inşa ederler. Derviş ve Seydo isimli kardeşlerin daha önceleri yaşamakta oldukları yer ise, şu an Suriye sınırları içinde bulunan Derbesiye yöresidir.

    Köyün kurucuları olan Derviş ve Seydo'nun, Kikan Aşireti'nin bir kolu olan Kösekan Kabilesi'ne mensup olduklarını,

   Şimdiki köy halkınınsa, tamamen akraba olup bu kişilerin torunları olduğunu dinlememizin ardından kapattık not defterimizi… 

   Sohbetimiz, kendiliğinden doğan bir refleksle anımsadığımız lise yılları ile devam etti. 

 

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE