matesis
dedas

Çakır ( Gırbel ) Köyünde Sosyal Hayat! Çakır Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Çakır Köyü nereye bağlı?

Üniversite okuyan gençlerinin sayısındaki yüksekliğin kolaylaştırdığı işimizle, kurs açmayı başardığımız köylerden bir tanesiydi Çakır! % 90'ı okur yazar olan köydeki hedefimiz, elbetteki yüzde yüze ulaşmaktı.
  • 06.08.2021 15:11
Çakır ( Gırbel ) Köyünde Sosyal Hayat! Çakır Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Çakır Köyü nereye bağlı?

    İlçe merkezine 20 kilometre kadar uzaklığı olan ve Dikmen Beldesi'ne varmadan hemen önce sola sapan bir kilometrelik asfaltın bitiminde bulunan köyü birçok kez ziyaret etmiştik ama, bu ziyaretlerimizin tek nedeni açmış olduğumuz kurs değildi tabiki. Çakır'a yapmış olduğumuz bu ziyaretlerin bir nedeni de 6 yıldan beri aynı mesaiyi paylaşmamızdan öte, 20 yıllık arkadaşım olan Abdullah Kayan'dı. Zira Çakır, Abdullah Hoca'nın doğup büyüdüğü köydü. 

    Dikmen Beldesi ile Yoncalı, Çanaklı, Büyükdere, Timur Çiftliği ve Ülker köylerine komşu olan köydeki höyükte bulunmuş olan ve halen il merkezindeki müzede bulunan 3000 yıllık heykellerin Asur medeniyetine ait olduğunu biliyorduk. Bu açıdan bakıldığında tam anlamıyla tarihsel bir geçmişi vardı Çakır'ın. Bu tarihsel yapıyı çözebilecek teknik bir donamıma sahip değildik belki ama, en azından günümüz köy ve köylüsünün geçmişine bir ışık tutabilme adına neler yapabileceğimizi biliyorduk.

    İşte bu bilinçle 1970'li yılların atleti ve Mezopotamya Gazeteciler Derneği'nin günümüzdeki Başkanı Cemil Aydoğan'ın yanı sıra Abdullah Hoca ile yaptığımız görüşmelerden elde ettiğimiz bilgilerden notlarımıza yansıyanlar, köyü bir kez daha ziyaret etmemizi zorunlu kılıyor gibiydi.

    Açmış olduğumuz okuma yazma kursunun gidişatını yerinde görmek için, Abdullah Hoca ile beraber ziyaret ettiğimiz Atmaca Köyü'nden dönüş yolundaydık. İlçe merkezi istikameti ile yolumuzun üzerinde bulunan Büyükdere Köyü'nden sola kıvrılan ham yol Çakır'a uzanıyordu. Tarımsal sulama nedeniyle kimi yerleri çamura dönüşmüş olan ham yolu aşarken zorlanan aracımız, içinde bulunduğumuz yeşil denizde seyreden bir gemiyi andırıyordu. İşte bu yeşil denizin içinden resimledik Çakır'ı.

   Gözüken zirvesiyle bulunduğumuz yere göz kırpan höyüğün etrafını saran köy evleri, höyüğün bin yıllar öncesinde tanık olduğu Asur medeniyetinin bekçileriydi sanki.

    Yükse eğitim seviyesinden yansıdığına inandığımız ağaç yoğunluğu ile süslenmiş olan  köyde ev sahipliğimizi yapan kişi, Abdullah Hoca'nın kardeşi Abdi Kayan'dı.  Güzel havanın tanıdığı olanakla evin bahçesine kurulan masada başlattık hal hatır sohbetini. Abdullah Hoca'nın amcalarının da katılımıyla devam eden sohbetimiz, gecikmeyen çayların eşliği ve meraklarımızla şekillendi. Sözü amcalara bırakmıştık artık.

    Günümüz itibarı ile 101 hanede 380 kadar nüfusun yaşadığını,

    Köy halkının tarım, kısıtlı ölçülerle hayvancılık ve nakliyecilik yaparak geçindiğini,

    Geçmişten gelen göreneklerini günümüzde de yaşatan köyde, berdel usulü evliliklerin günümüzde de görülebildiğini dinledik öncelikle.

    Günümüz köy halkının ovadaki geçmişi ise, 250 yıl kadar öncesine dayanıyor. Günümüz köy halkının atası olan ve 250 yıl kadar önce Cizre tarafından gelen Ali Kürt, ilk olarak Helecan Aşireti'nin merkezi durumundaki Hocaköy'e yerleşir. Cizre yöresindeki Bedirhanilerden olduğu söylenen Ali Kürt ile Helecanların ağası arasında geçen ve unutulmadan günümüze kadar ulaşan bir konuşma, Çakır köylüsünün övünç duyduğu bir ifadeyi içeriyordu.

   Helecanların ağası, Ali Kürt'ü karşısına oturtarak aslını sorar. 

  Ali Kürt ise, ''Söylersem senin oturduğun yere ben, benim oturduğum yere de sen geçersin!'' diyerek cevap verir.

   Ataları olan Ali Kürt'ün çok soylu bir kabileden geldiğini ifade eden bu cevap, Çakır köylüsünün bir övünç kaynağı olarak günümüze ulaşır. 

   Yörede Dırbazi olarak bilinen kabilenin bir kızıyla evlenen Ali Kürt, bir süre sonra Amereki olarak bilinen kabilenin merkezi olan Dora Köyü'ne yerleşir. Daha sonraları Amerekilerle geliştirilen akrabalık neticesinde oluşan kan bağı, Ali Kürt'ün torunlarının Amereki olarak algılanmasına neden olur.

   Yaklaşık olarak 120 yıl kadar önce şimdiki köy yerine gelerek Çakır'ı kuran kişi ise, Bişar Mehmet adındaki şahıstır. Günümüz Çakır'ının ilk yerleşeni olan Bişar Mehmet, Ali Kürt'ün torunlarından biridir.

   Gerek Çakır'ın ve gerekse Çakır köylüsünün uzun ve karmaşık olan geçmişine ne kadar açıklık getirebildik bilmiyorum ama, duyabileceğimiz başka da bir şey kalmamıştı. Bizleri ağırlayan Abdi Kayan'ın akşam yemeği ısrarını, o an için kabul edecek durumda değildik. Bir başka zamana verdiğimiz sözün ardından esinleşerek bindiğimiz aracımızın istikameti, ilçe merkeziydi.

     Asurlulardan Ali Kürt'e kadar geçen zamanın aydınlatamadığımız karanlığını düşünerek uzaklaştık Çakır'dan.

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz