matesis
dedas

Esenli (Gırmeleba) Köyünde Sosyal Hayat! Esenli Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Esenli Köyü nereye bağlı?

Kızıltepe'nin rivayetlere dayanan tarihinde önemli bir yeri olan Esenli'ye gidişimiz, rivayet edilenleri doğrulayabilecek bir iz bulabilme ümidiyle başladı.
  • 09.08.2021 17:20
Esenli (Gırmeleba) Köyünde Sosyal Hayat! Esenli Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Esenli Köyü nereye bağlı?

    İlçe merkezine 7-8 kilometre kadar uzaklıkta olan köye, ilçe merkezinden değil de Beşdeğirmen Köyü tarafından uzandık. Üzerinde bulunduğumuz yol hissedemeyeceğimiz kadar hafif bir meyille aşağılara süzülüyordu.

     İlçenin kuzeyindeki dağların eteklerinden birkaç kilometre güneyde olan Esenli, dağ içlerindeki köylerin ovadaki bekçisi gibi duruyordu. Köye iyice yaklaştığımız anda fark ettiğimiz ve höyük olarak yorumlanabilecek yükselti, eteklerinde kümelenmiş köy evleri ile bu evlerin tamamını kuşatan ağaçların arasında kayıbolmuştu. Yolun sağ tarafında ve boyu neredeyse bir metreyi bulan ekinlerle kaplı olan tarlanın bitiminde başlayan üzüm bağı, köye kadar uzanıyordu. Köye girişimiz de bu üzüm bağının bittiği noktadan oldu.

    Geldiğimiz yolun kenarında bulunan okula girişimiz, öğrencilerin öğle paydosuna denk gelmişti. Okul bahçesinde bizleri karşılayan köy öğretmeni Teoman İncesu, öğretmenliğini yaptığı köyün nüfusuna kayıtlıydı ve biz bunu zaten biliyorduk. Her zaman olduğu gibi hal hatırla başlayan sohbetimiz, eğitim düzeyi yüksek olan köyün okur yazarlığı üzerine devam etti. Bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili işimizi de konuşmamızın ardından, köyün mevcut durumunu dinledik, Teoman Hoca'dan.

    Kuzeyde İkikuyu, batıda Hacıhasan, doğuda Hacıyusuf Köyleri ile beraber güneyde de ilçe merkezine komşu olan Esenli topraklarının %90'ı tarım arazisiydi.

    Günümüz köy halkı ise, tarımla beraber hayvancılık ve nakliyecilik yaparak geçiniyordu.

    Büyük bir bölümü akraba olan köylünün eşit oranlarla sahip olduğu arazilerin geçim için yeterli olmayışı ve buna bağlı olarak verilen göçleri saymazsak eğer, günümüz Esenli'sinin 40 hanesinde tamı tamına 450 kişilik bir nüfus yaşıyordu.

   Notlarımıza kaydettiğimiz bu bilgilerin ardından sıra köyün rivayet edilen tarihi ile köylünün geçmişine gelmişti.

  Teoman Öğretmen, bu konulara tam anlamıyla hakim değildi ve bu meraklarımızı giderebilmek için de birilerini bulmak zorundaydık.

  Yine Teoman Öğretmen'in yardımıyla okula getirttiğimiz 36 yaşındaki Ali İncesu adındaki köylü, umduğumuzdan fazlasını anlattı bizlere.

   Köyün rivayetlere dayanan tarihine ışık tutar mı tutmaz mı bilinmez ama, Ali İncesu'nun anlattıkları da yabana atılacak cinsten değildi.     

   Köy yerinde eski mezarlıklar ve eski yapı taşları vardı ama, genç adamdan dinlediğimiz çok farklıydı.

   Köye çekilecek olan elektriğin trafo direği için, yetkililerce bir nokta belirlenir. Belirlenen bu noktayı birkaç köylü ile beraber ve iki metre derinlikle kazan Ali İncesu, bu kazı sırasında normal bir insanın iki misli büyüklüğündeki bir kafatasına rastlar. Eline alıp şaşkınlıkla incelediği bu kafatasını köy imamına sorar. Köy imamını dinledikten sonra, kafatasını bulduğu yere bırakır. Direk de bunun üzerine kurulur.

   Yani anlayacağınız o kafatası, halen de trafo direğinin bulunduğu yerdedir!     

    B u konuyla ilgili olarak dinlediklerimizi yüzyıllarla değil, bin ve hatta milyon yıllarla ilgili konular olarak yorumlamıştık!  Rivayet edilen tarihle bir alakası olup olmadığını da bilemedik. Zaten, bu bizim işimiz değildi! Karışan kafamızı bir an için toparlayarak sözü, köy ve köylüye getirdik. Gerisini, yine Ali İncesu'dan dinledik.

    Yaklaşık olarak 300 yıl önce, Irak Türkmenlerinin 'Tevilati' aşiretine mensup olan Mahmut, Hüseyin ve Abdal isimli üç kardeşin gelip terleştikleri ilk yer, Mardin'in merkezidir. Bu kardeşlerden Mahmut, daha sonraları Mardin'in Göcek Köyü'ne yerleşirken Hüseyin ile Abdal Mardin'de kalır.

   Abdal'ın torunlarından olan Halil ise, yaklaşık olarak 100 yıl önce Yurderi'ye ye gelerek çok kısa bir süre kalır. Ardından şu anki köy yerine gelerek ilk evi yapar ve buraya yerleşir.

   Şu anki köy halkı, bölgede Halil Abdalo olarak tanınan ve hekimlik de yaptığı bilinen bu şahsın torunlarıdır.

   Genç Ali, yaşamının büyük bir bölümünü köy odasında geçirmiş ve orada konuşulanları bir bir kafasına kaydetmişti anlaşılan. Bizlere anlattığı bu konuların dışında, Esenli'ye özgü bir şeyin olup olmadığını sorduğumuzda da elimizi boş bırakmadı Genç Ali!

   Esenli'ye özgü Berivan Şenlikleri vardı ve bu şenlikleri dinlemek için sözü, tekrar Ali İncesu'ya bırakmıştık.

   Yumaklı, Hanisor, Araköy ve Esenli'nin arasında bulunan 2000 dönümlük bir arazi vardır. Tarıma elverişli olmadığından mera olarak kullanılan bu arazi, 25 Mart ile 10 Nisan tarihleri arasında kalan 15 günlük süre içinde, Berivan Şenliklerine sahne olmaktadır.

    Hayvancılıkla uğraşan köylüler, sürüleri ile beraber bu araziye gider. İşte bu arazide yapılan yemekler ve çekilen halayların eşliğinde, koyunlar sağılır. İki gün boyunca sağılan sütler ise, fakir fukaraya dağıtılır.

    Süt sağan kadına verilen Berivan ismiyle anılan bu şenlikler sonucunda, koyunların sütünün daha bereketli olacağı inancı vardır.

    Çevre köylerden de katılımın olduğu Berivan Şenlikleri'nin yaklaşık olarak 10 yıldır yapılmadığını duyunca üzülmüştük. Fark ettiği üzüntümüzü boşa çıkarmak istercesine, bu geleneğin günümüz köylüsü tarafından ve evlerde sağılan ilk sütün yoksullara dağıtılması suretiyle sürdürüldüğünü dile getiren Genç Ali'ye soracak bir şeyimiz kalmamıştı. Alacağımızı almıştık zaten.

    Dönüş yolundayken trafo direğinin dibindeki kafatasını ve Genç Ali'yi konuştuk hep!

    Genç Ali çok şey biliyordu çok!...

 

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz