matesis
dedas

Göllü Köyünde Sosyal Hayat! Göllü Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Göllü Köyü nereye bağlı?

Köyün girişindeki bir tarlaya dikilen zeytin fidanlarına tanıklık ederek girdik Göllü Köyü'ne. Zeytinliğe dönüştürülmüş olan tarlanın bitiminden köye kadar uzanan bölümde yükselen mısır tarlası ise, yanıbaşındaki yeşillikle beraber gözlerimizi okşayan bir manzarayı oluşturmuştu.
  • 10.08.2021 15:19
Göllü Köyünde Sosyal Hayat! Göllü Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Göllü Köyü nereye bağlı?

     Köyün içinde dolanan çamur yoldan süzülerek uğradığımız ilk yer, tek derslikli ilköğretim okuluydu. Köy öğretmeni Önder Gümüşboğa'nın öğrencileriyle beraber uygulamakta olduğu yerli malı haftası etkinliğinden, birer dilim kekle bizler de nasiplendik.

    Öğretmenle başlattığımız hal hatır faslı, okumaz yazmazlıkla mücadele adına yapılması gereken çalışmalarla sürdü. Çocukların gürültüsü arasında süren bu sohbetimiz, bizleri köy girişinde fark ederek okula gelen ve köy muhtarının kardeşi olan Fethullah Taş'ın bizlere katılımıyla bitti.  

    Sıra, ilçe merkezine 50 kilometre uzaklıkta olup Arıklı Köyü'ne sınır olan köyle ilgili meraklarımıza gelmişti. Aramadan bulduğumuz Fethullah Taş'tan dinlediklerimiz, merak ettiklerimizin cevaplarıyla doluydu.

    Köyde yaşayan ve %75'i okur yazar olan 240 kişilik nüfusun 43 hanede barındığını,

    Misafir'e acı kahve ikramının yanı sıra cenaze, bayram ve düğünlerde birlikte olma gibi geçmişten gelen göreneklere bağlılığın devam ettiğini,

     Arpa, buğday, mercimek, pamuk ve mısır tarımının yanı sıra kısıtlı ölçülerle hayvancılık yapan köy halkının nakliyecilikle de uğraştığını,

     Ekonomik nedenlerin bir dayatması olarak yorumlanabilecek “berdel” usulü evlilik sisteminin günümüzde de yaşandığını,

     Derik ilçesi Kuyulu (Selme) Köyü'nden 1940 yılında ayrılıp şu anki köy yerine gelen ve buradaki ilk evi inşa ederek köyü kuran kişinin Abdulmecit isimli şahsın olduğunu dinlerken, işimizin bittiğini düşünmüştük.

     Köyün orta yerinde bir taşlık alan ve bu alanı dolduran suyla oluşmuş olan bir göletin olduğunu duyduğumuzda ise kafamızda oluşan farklı bir merakla işimizin süreceğini anladık. Kafamızda oluşan bu merakı da giderebilme adına ve Fethullah Taş'ın refakati ile okuldan ayrıldık. Kısa bir yürüyüşün ardından karşımızda bulduğumuz gölet, ördekler tarafından istila edilmişti.

    Köy halkından olan birkaç adamın meraklı bakışları arasında çektiğimiz fotoğraflarla, gölün gizemini somutlaştırmaya çalıştık. Tamamiyle taşlık bir zemin üzerinde bulunan ve yağmur sularının üç metreye ulaşan bir derinlikle doldurduğu gölet, köye de kendi ismini vermişti anlaşılan. Dümdüz ovanın ortasındaki bir iki dönümlük taş zeminin üzerinde biriken yağmur sularıyla oluşan göletin zemininde 6-7 adet kuyunun olduğunu duyduğumuzda ise bir hayli şaşırdık. 

  Hiçbir tarihi yapısı olmayan köyün farklı yerlerinde de bulunan ve şu an kullanılmaz durumda olan kuyularla ilgili dinlediklerimiz ise bir hayli ilginçti. Yağmur sularıyla beslenen bu kuyuların iç çeperleri, tek parça taştan oluşuyordu.

   Dinleyeceğimiz bir şey kalmamıştı.

   Fethullah Taş'la beraber köylüyü köyle, köyü göletle, göleti ise zemininde gizlediği kuyuların gizemiyle baş başa bırakarak ayrıldık Göllü'den…

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz